Kötü şartlarda yetişen, fakat mutlu ve hayatından memnun çöp toplayan bir kızın, kendisinden çok ayrı olduğunu düşündüğü, kolejli bir gence platonik bir şekilde aşık olmasını ve aralarında geçen olayların anlatıldığı bir hikaye
***
İyi okumalar <3
Zümrüt, Elif'in yatağında Elif'in kendisi için karıştırdığı dolaptan bir şeyler çıkarmasını bekliyordu oturarak. Elif:
-Buna ne dersin? diye üstü taşlı yerlere kadar sürünen ten rengi bir elbise uzattı. Zümrüt yüzünü ekşitmemek için kendini zor tuttu ve arkadaşının bu iyiliğine karşılık nankörlük yapmak istemediği için nezaketen giydi elbiseyi. Aynadan kendine bir baktı ki tüm morali bozuldu. Çok kötüydü, sanki bir mahalle düğününe gider gibiydi. Yüzüne memnun olmuş gibi bir ifade takınmaya çalıştı ve Elif'in karşısına çıktı. Elif önce süzdü sonra Zümrüt'ün ağlamaklı tuhaf yüzüne baktı.Buna rağmen gülümsemeye çalışması komikti. Elif gülmeye başladı,
-Ya olmamış ki o! Sana daha elit şeyler lazım da, benim de elimde sadece kendi giyeceğim elbisem var. Denemek ister misin?
-Olmaz canım. Giyer miyim?
Elif kırmızı diz üstü straplez elbiseyi çıkardı. Çok güzeldi ama giyemezdi bunu Zümrüt. Elif Zümrüt'ün üzerine tuttu elbiseyi zorla. Arkadaşının sıcak kanlılığı hoşuna gitti Zümrüt'ün. Ebiseyi Elif'e tekrar uzattı.
-Çok güzel. Eminim sana çok yakışacak.
Elif gülümsedi, son kez dolaba baktı kederle.
-Dur bi dakika ya, bana küçük gelen bir elbisem vardı. Eğer annem vermediyse o sana olur. diyerek odadan çıktı. Zümrüt ise şuan öyle tuhaf hissediyordu ki. "Gitmesem mi? Ne işim varsa! Uzaktan güzeldi böyle. Şimdi o kadar insanın içinde rezil olucağım. Berat da soğuyacak benden." Elif içeri elinde zümrüt yeşili tül bir elbiseyle geldi. Zümrüt'ün gözleri parladı. Kederle oturduğu yataktan kalktı ve elbiseyi aldı eline. Üzerine yaklaştırdı. O kadar zarif o kadar güzeldi ki...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Zümrüt'ün giydiği elbise)
Parti akşamı,
Berat, partide beyaz gömleği ile kapıyı gözetliyor ve bir yandan sürekli saate bakıyordu. "Acaba gitsem mi marketin oralara? Su alırım hem." O telaşla bir öne bir geriye giderken, arkadaşları sigara molası için dışarı çağırdılar. Zümrüt'ün yanında kokmak istemiyordu, içmedi. Bir ileri bir geri giderken "Aman be gideyim marketin oraları dolanayım ne kaybederim." diyerek ileri adım attı ki, eski okulundan arkadaşları yanına geldi. Berat'ın aklı Zümrüt'deydi ama arkadaşlarıyla konuşuyordu. Sohbet sonunda bitmişti epey konuşmuşlardı, o an içeri biri girdi. Berat hemen kafasını kaldırsa da gelenin Merve olduğunu görünce hemen geri eğdi kafasını. Merve'nin yanına geldiğini anlayınca dışarı çıktı. Arkadaşlarının olduğu duvarda en sola yaslandı ve sigarasını çıkardı.
-Ateş var mı?
-Olmaz mı?
Ağzına götürdü sigarasını, içi buruk bir vaziyette. "Gelse gelirdi. Gelmeyecek." Kafasını gökyüzüne çevirdi ve gözlerini kapattı, üşümüştü.