"Umay kalk hadi bir şeyler ye." akşam serinliğinde balkonda oturmuş karşımdaki cama bakarken abimin sesini duyunca bakışlarımı ona çevirdim.
"Yok abi aç değilim." abim gözlerimin içine bakınca bakışlarımı ondan çektim.
"Gözlerin kan çanağına dönmüş." dedi yanıma doğru gelirken. Sen bir de içimi gör abi.
"Az önce Saliha pencereye çıktı da onu görünce gözlerim kan ağladı. Tipine soktuğum." dediğimde abim güler gibi bir ses çıkardı.
"Hem bu kadar sövüp hem de daha önce kimsede görmediğim, hatta masallarda bile olmayacak şekilde nasıl aşık olabiliyorsun?" dediğinde onun camına bakıp çocuk gibi omzumu silktim.
"Böyle aşk olmaz olsun abi." sesim titreyince yeniden ağlayacağımı hissettim. Dilimi ısırırken kaşlarımı çatıp göz yaşlarımı engellemeye çalıştım.
Abim yanımdaki sandalyeye gelip oturdu ve benim dik bir şekilde baktığım pencereye bakışını çevirdi. Daha sonra kolunu omzuma atıp beni kendine çektiğinde ona bir bakış attım. Gülümsüyordu.
"Keşke vaz geçebilsen." derin bir nefes aldım.
"Olmuyor abi, inan ben de isterdim." dedim ama ardından durdum. "Ya da istemezdim bilmiyorum."
"İşte bundan bahsediyorum." dedi abim kafasını kaldırıp bana bakarken. Bakışlarımı ona çevirdim. "Ondan sözde bile vaz geçemiyorsun." derin bir nefes alıp bakışlarımı yeniden pencereye çevirdim.
"Benim onu sevdiğimi bilsin, ona aşkımı rahatça söyleyebileyim o bile yeter diyordum. Öyleydi de ama işte kalbim yine de daha çok acıyor. Eskiden en azından acısa da başka şeyleri bahane ederek onun yanında onun için ağlıyordum."
"Canını sevdiğim..." dedi abim duygu dolu bir sesle. Bana yeniden sarılınca ben de biraz daha ona yapıştım.
Tam o sırada Saliha elinde telefonu ile camı açtı ve gözü telefondayken gülümseyerek bir şeyler yazıyordu. Cebinden bir sigara çıkardı ve usulca yakıp içine çekti.
Benim burada olduğumu fark etmiyordu bile. Ya da bakmak bile aklına gelmemişti. İki gündür ona yazmıyorum diye rahat bıraktığımı düşünüyordu muhtemelen.
"Tipine soktuğum." diye mırıldandım. Abim kafasını kaldırıp bakınca, onun cama çıktığını gördü. Ardından gülümsedi. Gülümsemesini anlıyorum çünkü çocuk gibi kinle bakıyordum.
O sigarasını içerken, babası iki yandaki kendi odasının camını açtı. Perdeyi çekerken perde takıldı ve onunla uğraştı bir süre. Ayağa kalktığımda abim de benimle kalkmıştı.
"Hadi abi içeri geçelim, tipini gördükçe daha çok moralim bozuluyor." dediğimde abim kafasını salladı. Ayağa kalktığımda tam içeri girerken içimdeki öfke beni rahat bırakmadı.
"Cevdet amca!" diye seslendiğinde Saliha'nın gözleri beni buldu, ve babasının da.
"Saliha'nın penceresinden dumanlar geliyor, yangın falan mı çıktı?"diye sorduğumda Cevdet amcanın gözleri korkuyla açıldı ve pencereye doğru eğildi.
"Aman kızım Allah korusun." dedi yandaki pencereye bakmaya çalışırken ama arada balkon olduğu için tam göremiyordu. Saniyeler sonra pencereden çekildiğinde odasına gittiğini anlamıştım.
Saliha'ya bakışlarımı çevirdiğimde çoktan elindeki sigarayı yere atmış, perdeyi sonuna kadar açmış eliyle hava vermeye çalışıyordu. Bana sinirli bir bakış attığında orta parmağımı kaldırdım.
Abim gülüşürken ikimiz beraber içeri girdik. Perdeyi çekerken Saliha'nın pencere kenarında olmadığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMAMIN KIZI -LEZ
RomanceUmay: Ele gelince şapur şupur, bize gelince yarabbi şükür. Saliha: Siktir amk ibnesi. @khaleessiiii 'nin kitabının gxg şeklinde uyarlanmış halidir. {texting- metin karışık}