MEYUS

22.Bölüm

🌟

Kahkahalarım bahçede yankılanırken Ares beni eve ilerletmeye çalışıyordu. "Mira, hadi sevgilim. Bir adım atman yeterli. Bende çok içtim kucağıma da alamıyorum seni. Yürü en azından."

"Ares." diyerek kahkahalarla güldüm. "Can suya düştü!"

Ares de gülerken birbirimize tutuna tutuna birlikte merdivenleri çıkıyorduk. "Kaan da düştü." diyerek koca bir kahkaha daha attım. Korumalardan biri koşarak kapıyı açtı. "Sağ ol, sağ ol." diyerek eve girdim.

Ares'le birlikte konuşa konuşa asansör bindik. Kata geldiğimizde odaya ilerlerken topuklunun üzerinde duramayıp yere düşmemle birlikte koca bir kahkaha attım.

"Gece gece noluyor?"

Alp'e bakarken "Aaa abi!" diyerek gülmeye devam ettim. "Düştüm ben."

Ares beni kaldırmaya çalışırken Alp gelip hemen beni kaldırdı. Ares "Bir yerin acıdı mı?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım. Kollarımı boynuna dolayarak "Odaya gidelim." demiştim.

Alp "Ne kadar içtiniz?" diye sorarak bizi ayırdı, odaya ilerletti. "Sarhoş değiliz." dedi Ares. "Uzun zamandır rakı içmiyordum çok içmedim ama çarptı biraz."

Alp bizi odaya sokarak "Aferin." dedi. "Mira yeterince alkolik değilmiş gibi bir de birlikte için."

"Laf söyleme kocama." diyerek yatağa oturdum. Eğilip topuklularımı çıkarttım. "Çok yorgunum."

Alp "Sessiz olun, evi ayağa kaldırmayın. Hadi iyi geceler." diyerek gitti. Anca o çıktıktan sonra idrak ederek "İyi geceler!" demiştim ama Alp çoktan gitmişti.

Ares yanıma gelerek oturdu. Başımı ona çevirerek uzanıp yanağından öptüm. Ares bana bakmış eğilerek dudaklarıma bir öpücük kondurmuştu."Sevişelim mi?" diye sordum gözlerine bakarken. "Nedense hiç sevişemeyecekmişiz gibi hissediyorum."

Gülerek beni kendisine çekti, yanağımdan öptü. "Bu soruya hayır demekten nefret ediyorum."

"Hayır deme o zaman."

"Söz verdim sana."

"Unutabilirim o sözü. Unutuyorum zaten bazı şeyleri bir şey olmaz."

Gülerek diğer yanağımdan da öptü. "Ben unutmuyorum kızıl. Senin unutmanın bir önemi yok." Bedenimi yana atarak yatağa uzandım. Ares de benim gibi uzandı. "Sen unutsan keşke." diyerek gözlerimi kapattım. Gözlerimin önüne tekne gelirken "Can'la Kaan suya düştü." diyerek koca bir kahkaha daha attım. "Ben buna bir ay gülerim."

Ares de gülerken "Daha komiği..." dedi. "Can Rüzgar'ı Canan diyerek öpmeye kalktı." O gülerken ben hayretle "Ne?" diye sordum. "Ben görmedim onu. Ne zaman oldu?"

"Sen telefonla video çekiyordun."

"Kendime bakıyordum güzel miyim diye."

Ares gülerek "Çok komikti." dedi.

"Kaan o yüzden mi gülerken sandalyeden düştü?"

Başını sallarken daha çok güldü. "Çok iyiydi."

Gülerek karnımı tuttum. "Karnım ağrıdı gülmekten."

"Gülmekten değildir o, yara var. Düştün bir de."

"Alkolden ağrı falan hissetmiyorum."

Bedenimi ona çevirerek başımı göğsüne yasladım. Bir elini sırtımdan geçirerek beni kendisine çekti. Saçlarımdan öptüğünde gözlerim kapanmıştı. Usulca nefeslendikten sonra "Yarın akşam yemeğe davet ettirdim ikimizi de." dedim. "Bir işin yok, değil mi?"