30.Bölüm (1.Final)

46 4 3
                                    

Karaman Malikanesi tüm ihtişamıyla karşımdaydı.

Buraya gelen çocuk Mira mıydı yoksa Gölge'ye dönüşmüş Mira mı bilmiyordum.

Saatler evvel Ares yanımda uyurken gizli yolu kullanarak evden kaçmış, kendimi burada bulmuştum.

O eve bir daha dönmeyecektim.

Ares'le olan yüzleşmem bitmişti, sırada babamla olan yüzleşmem vardı.

Zile basmak yerine yumruğumla kapıya üç kez vurdum.

Bir kahya kapıyı açtı, şaşkınca bana baktı.

Mahvolmuşluğun resmi gibi olmalıydım. Evden çıkarken giyinmemiş, geceliğimle ve çamur olmuş panduflarımla çıkmıştım. Berbat bir haldeydim. Bir de kapıda beni tanıyan korumalardan birinin omuzlarıma örttüğü ceketi vardı. Orman boyunca yürüyerek anayola çıkmış, bir taksiyle buraya gelmiştim.

Eve adım atarak halsizce "Babamla konuşmaya geldim." dedim.

"Kendisi Trabzon'da efendim."

"Ara o halde." diyerek karşıda görünen salona ilerledim. "Gelsin. Onunla konuşacağım."

"İyi misiniz hanımefendi?" diyerek kapıyı kapatıp peşimden geldi. "Bir saldırıya mı uğradınız?"

"Tek görevin babama haber vermek." diyerek altın varaklı geniş koltuğun ortasına oturdum. "Ve bana viski getirmek. Hadi, bekleme başımda. Git babama haber ver. O gelene kadar buradan gitmeyeceğim."

"Peki, hanımefendi. Sofra kurmamızı ister misiniz?"

"Sadece viski istiyorum. Bir de sigara."

"Birazdan getiriyorum efendim."

Adam gittiğinde gözüme takılan plak çaların yanındaki plaklar dikkatimi çekerken yavaşça ayaklandım. Bitkin bir vaziyetle oraya ilerledim. Plakları incelerken bir isimde durmuştum.

Sezen Aksu.

Plağı onu koruyan kılıftan çıkartarak plak çalara yerleştirdim, başlattım.

Hoş bir melodi cızırtıyla salonda yayılırken yeniden koltuğa oturmuştum.

"Hayat bazen öyle insafsız ki
Küçük bir boşluğundan yakalar
Hissettirmez en zayıf anında
Seni ta yüreğinden yaralar

Ellerin, kolların bağlansa da
Başında kasırgalar kopsa da
Sen tüm gücünle karşı koysan da
Seni acımasız sevdaya salar

Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım
Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun

Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım
Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun

Haklısın, biraz geç karşılaştık
Oysa hiç konuşmadan anlaştık
Bazı şeyler var ki söylenmiyor
Biz senle sözleri susarak aştık

İnsan acılarla kıvransa da
Ve o aşkta bir daha doğsa da
Dünyasını yeniden kursa da
Düşler ve gerçekler ayrı ayrı yaşar

Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım
Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun

Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım
Sen kendi dünyanın toprağında büyüyorsun."

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin