21.Bölüm

18 2 0
                                    




🎶 : Taylor Swift : I Did Something Bad






🌟

Bulunduğum masada yüklü miktarlarda kazançlar kazanmaya devam ederken gözlerim bir avcı misali salonda geziniyordu.

İstanbul'un en lüks otellerinden birinin kapalı terasındaki partideydim. İstanbul, buradaki tüm imkanlar gibi ayaklarımızın altındaydı.

Bedenimdeki yaraları gizleyebilmek için uzun kollu bir elbise giymiştim. Bacaklarımdaki yaraları plastik makyajla kapatabildiğim kadar kapatmış ve bol makyajla solgun halimi yok etmiştim. Sarı saçlarım, açık kahve gözlerim vardı. Kendi ayakkabı numaramın bir büyüğünü giymiştim. Her zaman böyle yapardım. İçindeki silikonlar sayesinde bir sorun yaşamıyordum.

İnsanlar yavaş yavaş ayrılırken elim bittiği an bir adam bana doğru geldi. "Şanslı gecenizdesiniz?"

"Biraz öyle. Eşlik etmez misiniz?"

Masadaki kişiler onun gelmesiyle müsade isteyerek ayrıldılar. Partinin ve otelin sahibi Emirhan Yıldızer karşıma oturarak "Elbette." dedi. Kurpiyere baş işareti verdiğinde yeni bir oyuna başlamıştık.

"Gece boyunca bir kez olsun yenilmediniz?"

Cürretkar ve biraz da alımlı bir havaya büründüm. "Gece boyunca gözlerinizi üzerimden ayırmadınız."

Adam hafif alaycı bir ifadeyle gülümserken "Sanırım yanlış anlaşılmışım." demişti. "Yanınızda oturan hanımefendi dikkatimi çekiyordu, eşim."

Şen bir kahkaha atarak "Biliyorum." dedim. "Sizden bahsetti. Yalnızca dalga geçiyordum."

Kartlarıma bakarken "Çok güzel bir eşiniz var." dedim. "Sinem Hanım, biraz muhabbet ettik çok tatlı bir kadın."

Gülümseyerek "Öyledir." dedi. "Dokuz yıldır evliyiz ama hala ilk günki gibi hissettiriyor insanı."

"Benim eşim de öyle." diyerek bir hamle yaptım. "Tabi biz evleneli dokuz yıl olmuyor. Dokuz yıl sonra böyle hisseder miyim bilmiyorum."

"Aşık olarak evlenince böyle oluyor."

Biz Ares'le aşık olarak evlenmemiştik ama neyse.

Adam dikkatle beni izlerken hile yapıp yapmadığımı kavrayabilmek için çabalıyordu.

"Çocuk olunca aşk biriyor diyorlar. Evliliklerin sonu da böyle geliyormuş." dedim usulca. "Gerçekten öyle mi acaba?"

"İki çocuğumuz var." dedi, usulca. "Oğlum yedi, kızım üç yaşında. Bu güne dek öyle bir sorunumuz olmadı, ben bunu bahane olarak görüyorum. Evlilikte umduklarını bulamayanların bahaneleri sadece. Kendinizi bu sebeple uzaklaştırmayın derim. Çocuk evin neşesidir. Günümüz kadınları iş hayatına gereksizce atıldığından tek çocukla yetiniyorlar ancak erkeklere bu yetmiyor."

"Size göre iş hayatında kadınlar olmamalı yani?"

"Kadın düşmanı gibi görünmek istemem, evli kadınlar için söylüyorum bunu. Çocuk bakmaları gerekirken plazalarda, şirketlerde geziyorlar."

Hafifçe gülerken "Peki kadınlar bu fikrinizi umursuyor mu?" diye sordum, rol yapmaya başladım. "Ah, Emirhan Bey evli kadınların çalışmasını hoş bulmuyormuş. Çocuk bakmamız gerekiyormuş, biz nasıl bir hata yapıyormuşuz. Hemen istifa edip eve, çocuk bakmaya dönmeliyiz." diyerek alayla güldüm, ciddileştim. "Hiçkimse sizin düşüncelerinizi umursamıyor Emirhan Bey. Bunu evli bir kadından duymak belki haddiniz olmayan şeylere karışmamanızı sağlar. Ne dersiniz?"

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin