Merhabaa. Nasılsınız? Beni sorarsanız ben çok iyiyim. Çünkü bu hafta çok değişik ve güzel olaylar yaşadım. Neyse ben uzatmadan asıl konuya geçiyim. Öncelikle +2K için teşekkür ederim. Hikayem fazla vote almasa bile okunduğunun bilinmesi bile beni mutlu ediyor. Ayrıca bölumlerde düzenlemeler yaptım. Bakmanızı tavsiye ederim.Ve daha fazla uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakayım. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar :)
《》《》《》《》《》《》《》《》《》
Gözlerim yavaş yavaş açıldığında sanki yeni bir güne değil de yeni bir ızdırap için uyanıyormuşum gibi geliyordu. Değişikti. Çünkü başımda ki ağrı ve üstümde ki anlayamadığım ağırlık tam bir faciaydı.
Ah! Başım o kadar çok ağrıyordu ki sanki başımı matkapla deliyorlarmış gibi hissediyordum. Üstelik üstümde de ezilmeme neden olacak tarzda bir ağırlık vardı. Cidden neydi bu? Üstümde hissettiğim ağırlık beni uyandırmaya davet etsede, inat ederek gözlerimi daha da sıkı kapattım. Çünkü şuan da üstümdeki ağırlık o kadar da önemli değildi. Önemlu olan lanet olası baş ağrımdı. O yüzden uyumalıydım. Uyumalıydım ki bu lanet olası acıyı unutabileyim.
Ancak olmuyordu. Başımın ağrısı ve üstümde ki ağırlık yeterince rahatsız ediciyken nasıl uyuyabilirdim ki?
Daha fazla dayanamayarak gözlerimi açtığımda bakışlarımı yavaş yavaş ezilmeme neden olan o ağırlığa yönelttim.
Bakışlarım Uray'ı bulduğunda rüyada olduğumu düşünerek sakinleşmeye çalıştım. Evet, evet sakinleşmeliydim. Çünkü O'nun üstümde olmaması gerekiyor ve şuanki durumumuzubda bir rüya olması gerekiyordu. Evet bir rüya. Gözlerimi tekrar kapatarak bu kötü rüyadan uyanmaya çalıştım. Belli bir zaman bekledikten sonra beşe kadar saymaya karar verdim. Belki o zaman bu rüyadan uyanabilirdim.1..2..3..4........ve 5.
Beşe kadar saymama rağmen hala bir değişiklik yoktu. Gözlerimi yavaşça açtığımda hâlâ aynı beni ve hâlâ aynı Uray'ı gördüm. Bu sefer diğer yöntem olarak kolumu cimciklemeyi düşündüm. Evet bunu yapmalıydım. Sonuçta eğer rüyadaysam hissetmezdim değil mi? Ama eğer değilsem...
Aa, hayır hayır. Bunu düşünmemeliydim. Sadece rüya olmasını umut etmeliydim.
Yavaşça kolumu cimciklediğimde kolumda oluşan acı sadece ona küfretmeme sebep olmuştu. Cidden şuan da rüya da değil miydim yani ben? Ama rüyada olmalıydım.
Gözlerimi açtığımda yine o kusursuz yüz ile karşılaştım. Gözlerinin kıpırdadığını farkettiğimde hızla gözlerimi yumdum. Sonuçta gözlerim kapalıyken bile şuan da bulunduğumuz konum aklıma geldiğinde yanaklarımda sıcaklık hissediyorsam.... İlerisini düşünmek bile istemiyorum.
Üstümdeki ağırlığın hissi yavaş yavaş azaldığında sanırım Uray üstümden kalkmıştı.
"Uyanık olduğunu biliyorum. Boşuna gözlerini kapatma."
Küfrederek gözlerimi açtığımda bininci kez oyunculuğuma lanet okudum. Ne diye yapamıyordum ki sanki?
Gözlerimi açtığımda Uray yarım ağız gülerek bana bakıyordu. Tam ağzını açmış konuşuyordu ki benimle dalga geçmemesi için sinirli olmaya çalışarak O'na bağırmaya başladım.
"Ya sen ne yapıyorsun? Biz neredeyiz? Açıklar mısın?" Dedim yorganı üstümden atıp yataktan çıkmak için yeltenirken. Ancak aniden aklıma gelen Uray'ın bana yapabileceği kötü ve canice fikirlerden dolayı yorganı tekrar boynuma kadar çektim.
Cidden ne oluyordu burada?
Bakışlarımı odaya çevirdiğimde bir erkek odası olduğunu farkettim. Duvarlar açık mavi tonundaydı. Sol tarafta saydam bir kapı vardı ve dışarısı rahatlıkla görünebiliyordu. Kapının hemen yanında keman kutusu, onun yanında da beyaz renkte küçük bir çalışma masası vardı. -Ah saki Uray keman mı çalıyordu?-Masanın yanında ise siyah bir puf vardı. Tam kapının karşısında da yine beyaz bir renkte küçük bir dolap vardı. En orta da ise yuvarlak beyaz, mavi ve siyah karışımı desenli bir halı vardı. Oda kesinlikle mükemmel dizayn edilmişti. O kadar uyum içindeydi ki bunu bir erkeğin dekore etmesi fazla garip olurdu. Bunu sormak için her ne kadar çok merak etsemde saçmalamamak için susmayı tercih ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokak Arası
RastgeleKan damarlarımda hızlı bir şekilde pompalanıyor, kalbim adeta elimde atıyordu. Defalarca kötü anlar yaşasakta kendimi ona çekilmekten alı koyamıyordum. Daha fazla yaklaştı. Daha, daha, daha fazla. "Cipsten daha mı değerli? Beni yakıştırdığın lakap d...