Jim
JungkookKook
EfendimJim
Neredesin gerizekalıKook
Geliyorum
MarketteyimJim
Hadi seni bekliyorumKook
Birkaç birşey aldım Yeriz diye
Çatlama taksiye binip geliyorumJim
Tamam😠
*görüldü*Telefonu elimden bırakıp kasadaki aburcuburları poşete doldurup parayı ödeyip çıktım. Şansıma önümde duran bir taksi vardı. Beklememe gerek kalmayacaktı. Eğer biraz daha gecikirsem jimin kafamı kırabilirdi.
Taksiye bindim. Telefonu çıkartıp jimine taksiye bindiğimde dair mesaj atarken "Inchon sitesine gidicem" dedim ılımlı bir tonda. Şoför ses vermemiş üstelik arabayı çalıştırmamıştı. Telefonu bırakıp kafamı kaldırdım. Dikiz aynasından şoförle göz göze geldim. Yüzü bana çok tanıdık geliyordu daha önce gördüğüme emindim. Birden aklıma gelen şeyle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu dün gece haberlerde çıkan hapishaneden kaçan kim taehyung'du.
Gözleri hala üzerimdeydi. Onu tanımıyormuş gibi yapıp arabadan inmem gerekiyordu. "Ahh şey gitmem gereken başka yer var kusura bakmayın hemen iniyorum ben" dedim. Lakin cümlem biter bitmez kapıların kilitlenme sesini duydum. Gözlerim daha çok açıldı, nabzım Hızlanmaya başladı.
Kapıyı açmaya çalıştım bi umut kilitlememiştir diye düşündüm. Ne kadar zorlasamda açılmadı. "Açın lütfen kapıyı başka yere gitmem gerek" dedim korkak bir şekilde.
Bana soğuk bir ses tonuyla " beni polise söylemeyeceğini nerden bileceğim?" dedi.
Kafamı hızla iki yana salladım. "g-gerçekten söylemem" dedim kekeleyerek. Korkudan elim ayağım titriyordu resmen. Birden bana doğru dönüp silahı doğrulttu. Korkum şimdi iki katına çıkmıştı. Ne yapacağımı bilemedim kapana kısılmış gibiydim. "lütfen kapıyı aç iniyim" dedim sessizce.
Yüzünde hiç bir mimik oynamıyordu. Çok soğuk, çok ciddi bakıyordu. Gerçi bir seri katilden ne bekleyebilirdim ki?
"kapıyı açmayacağım ve sen sessizce olduğun yerde oturucaksın" dedi çok ciddi bir sesle.
Bana emir verir gibi konuşması beni sinirlendirmişti, birden kendime engel olamadan " aç şu kapıyı!" diye bağırdım.
Bana doğru yaklaşıp silahı göğüsüme bastırdı. "bu arabaya bindiysen giriş var çıkış yok, şimdi çeneni kes" dedi biraz yüksek sesle.Korkudan tir tir titriyordum resmen. Silahı göğüsümden çekip torpido'ya koydu ve önüne döndü. Dikiz aynasından bana bakıp "telefonunu bana ver şimdi" dedi. Telefonumu veremezdim bir şekilde birilerine ulaşmam gerekti, bu adamdan kurtulmam için. Titreyen sesimle "t-telefonum yok" dedim.
Alayla güldü "tch tch beni salak yerine mi koymaya çalışıyorsun? Arabaya elinde telefonla girdin seni küçük velet. şimdi o telefonu hemen bana ver" dedi tehditkar bir sesle.
Ah! tabi ya unutmuştum onu. Gerçi korkudan şuan ismimi bile hatırlamam bir mucizeydi. Telefonu mu çıkartıp ona uzattım. Silahının yanına koydu. Ona "beni öldürecek misin?" diye sordum. Güldü, oysaki komik birşey sormamıştım neye güldüğüne anlam veremedim. Ağzını aralayıp konuşmaya başladı "biraz daha yaşamana izin verebilirim, herhangi bir yanlış yapmadığın sürece" dedi sırıtarak.
________________________________
Selammm ben geldim. Uzun zamandır fic yayınlamadığımı fark ettim. Bu yüzden bunu yazıp yayınlamak istedim umarım severek okursunuz :). Bölümleri daha uzun yazmaya calisicam. Ve sormak istediğim birsey var olayları kaçıncı kişinin ağzından yazsam? Buna karar veremedim bir türlü.
Neyseee sizi seviyorum diğer bölümde görüşmek üzere.
Suyoongi kaçar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Killer // taekook
Fanfictionhapishaneden kaçan kim taehyung. Ve hapishaneden kaçan adamın arabasına binen jeon jungkook. "aç şu kapıyı!" "bu arabaya bindiysen giriş var çıkış yok, şimdi çeneni kes"