Killer // taekook

5

Birkaç saat sonra eve gelmiştik. Eve girer girmez direkt salona geçtim. Taehyung da hemen arkamdan salona geldi."düzgün dursan öldürmüydün?!" diye bağırdı hemen. Siniri hala geçmemişti anlaşılan.

Aksine daha çok artmıştı. Ama bende aynı şekilde sinirliydim. "ölürdüm! Biraz insan gibi davransaydın bana kaçmazdım! Senden kurtulmak istedim!" diye bağırdım. "BANA SESİNİ YÜKSELTME, BİR İNSAN OLAMADIĞIM İÇİN ÜZGÜNÜM JUNGKOOK, SANA LAYIK OLAMIYORUM NE YAZIK Kİ" dedi feci bir şekilde bağırarak.

"Konuşmak istemiyorum seninle, Ayrıca sende bana sesini yükseltme" dedim sakin bir tonda. O benim aksime bağırarak "KAPA ÇENENİ !" dedi. Daha fazla sakin kalamadım bu yuzden bende ona sesimi yükselttim. "Kapamazsam nolur oldururmusun öldür!Hadi öldürsene!" dedim, kendime engel olamadan göğsünden isterken.

Sinirle boğazıma yapıştı. "BIR DAHA SESINI YÛKSELTIRSEN EVET ÖLDÜRÜCEM!" diye bağırmaya devam ediyordu. Nefes almam zorlaştı, nefes alamıyordum. "AMA ÖLDÜRMEKTEN DAHA BETER EDERIM, ADAM AKILLI  DURUCAKSIN"

Nefesim kesiliyordu gittikçe. Boğazıma yapışan ellerini tuttum, boğazımdan kurtarmaya çalıştım. Gözü dönmüştü bağırmaya devam ediyordu. "BEN IZIN VERMEDIĞIM SÜRECE DE TEK BIR KELIME BILE ETMICEKSIN YOKSA DILINE VEDA EDERSIN ANLADIN MI?!" dedi daha çok bağırarak.

Dediklerini duymuyordum resmen. Algılarım kapanmıştı sanki. Gözlerimi kapattım. Gözlerimi kapattığım an boğazımda ki ellerini geri çekti. Dengemi koruyamadan yere düştüm. Ellerimi boğazıma götürüp ovdum,, ayni zamanda derin derin nefesler alıp öksürmeye başladım. Hala birseyler söylüyordu ama ne dediğini anlamıyordum. Gözüm kararmaya başladı ve daha ne olduğunu anlamadan gözlerimi kapatıp kafamın yere çarptığını hissettim.

*yarım saat sonra *

Gözlerimi açtığımda tekrardan koltukta uzanıyor olduğumu fark ettim. Gözlerim Taehyung'a kaydı. Bana bakıyordu. Bayılmış olmalıydım muhtemelen. Hemen "nasıl hissediyorsun?" diye sordu. Tanrı aşkına bide soruyormuydu bunu? Beni neredeyse öldürecekti. Bakışlarımı ondan çekip başka tarafa baktım cevap vermicektim ona.

"jungkook bana sesini yükseltme birdaha lütfen bundan hiç hoşlanmam eğer sana böyle davranmamı istemiyorsan benimle düzgün konuşmaya çalış senin için daha iyi olur bu" dedi ve koltuğa oturdu. Konuşmasına devam etti. "mutfağın yanındaki odaya gidip uyuyabilirsin rahatça, seni rahatsız etmem"

Ona hiç cevap vermeden dediği gibi yapıp ayağa kalktım. Hemen salondan çıkıp mutfağın yanındaki odaya girdim. Geniş bir odayı. Çift kişilik yatak bulunuyordu. Dediği gibi rahat uyuyabilirdim. Arkamdan kapıyı kapatıp yatağa yöneldim. Yorgani kaldırıp altına girdim ve kendimi uykuya teslim ettim.

Kim taehyung'un ağzından

Jungkook salondan çıkınca koltuktan kalkıp mutfağa gittim. Dolabın kapağını açıp içinden en ağır alkolü çıkardım. Dolabın kapağını kapatıp alkolü alip geri salona döndüm. Koltuğa oturup şişenin kapağını açtım. Kafama dikip birkaç yudum aldım.

Bi yandan alkolü içerken jungkook'a yaptığım şeyi düşünüyordum. Onu öldüremiyordum aslında öldürmekte istemiyordum. İtiraf etmem gerekirse bayıldığı an birsey olucağından çok korkmuştum. Hapishaneden kaçma sebebim bambaşka bitseydi ama jungkookdan dolayı bunu düşünmeye fırsat bile bulamıyordum.

Bu düşüncelerle boğuşurken şişeyi bitirdiğimi fark ettim. Beynim dönüyordu sanki muhtemelen sarhoş olmuş olmalıydım. Koltuğun kenarına tutunarak ayağa kalktım. Etrafa çarpa çarpa, arada dengemi kaybederek, bir şekilde jungkook'un bulunduğu odaya geldim.

Yatağa doğru yaklaşıp uyuyan jungkook'a baktım. Yüzüne doğru eğildim. "tch tipinde bile hayır yok bunun" dedim gülerek. Gülmem onu uyandırmıştı. Beni görünce yüzünü hemen çekip yatakta oturur pozisyona geçti. "beni rahatsız etmiyeceğini söylemiştin" dedi.

"seni rahatsız etmiyorum ki?" dedim gayet sakin bir tonda. Yanına oturdum yatakta."çıkıyımmı?" diye sordu. "hayır, yat uyu sen" dedim. "kaçtı uykum" dedi bana cevap vererek.

Gözlerim dudaklarına kaydı. Dudağının altında ki ben dikkatimi çekti. Gözlerimi geri gözlerine çevirdim. "sen uyuyacakmisin?" diye sordu. Sorusunu cevaplamadan kendimden hiç beklemediğim bir şey yaptım. Ona doğru yaklaşıp dudaklarımı onun yumuşak dudaklarına bastırdım.