Ufak tıkırtılarla gözlerini aralamaya başladı Nazlı. Uyku sersemi bir kaç saniye debelendikten sonra kendine geldi. Hastane odasında olduğunu hatırlayarak doğruldu. Karşısında giyinmeye çalışan Ali'yi görünce tıkırtıların sebebi aydınlandı. Takımının pantolonunu giyebilmiş fakat karnındaki kurşun yarasından dolayı üstündeki geceliği çıkaramıyor gibiydi. Tek kolu hâlâ giyinikken ağzından çıkan inleme sesi ile canının yandığını fark etti.
Ali : Ağhh!
Nazlı hızla Ali'nin kolunu tutarak geceliği çıkarmasında yardımcı oldu.
Nazlı : Neden haber vermiyorsun Ali. Hem daha sabahın sekizi akşama doğru taburcu olacağız.
Ali : İyiyim ben. Hem öyle akşama kadar yatamam. Ayrıca Açelya'nın telefonu kapalı. Meraklandım burada duramam.
Sonunda geceliği çıkartmayı başarmış olan Nazlı gömleği eline aldı. Bir yandan giydirmeye çalışırken bir yandan da Ali'nin vücudunda gözlerini gezdiriyordu.
Nazlı : Ama daha iyileşmedin.
Ali : Alışkınım ben merak etme.
Nazlı : Dün de söylemiştin. İlk vuruluşum değil demiştin.
Ali : Aynen öyle.
Nazlı : Daha önce neden vuruldun ki?
Ali : Bilirsin buraları Nazlı. Bazen seni vurmaları için nefes alman yeterli.
Nazlı : Haklısın.
Gömleğin düğmelerini iliklemeyi bitirince ceketi de giydirerek işlemi tamamladı Nazlı. Ali oturduğu yerden kalkarak komidinin üstündeki telefonunu aldı. Son kez Açelyayı aramıştı. Fakat hâlâ hat kapalıydı.
Ali : Neyse hadi kahvaltıya yetişelim.
Nazlı : (Ali'nin koluna girerek) tamam ağam.
Ali : Kızmaya başlayacağım artık. Üç harf tek kelime. Ali. Karım bana Ağam diyince kendimi kötü hissediyorum.
Nazlı : (Gülümseyerek) Alışkınlık Ali. Dikkat edicem söz.
Ali : Bu seferlik Affettim. (Göz kırparak) Ama bir dahakine cezası olur ona göre.
Nazlı : Ne cezası?
Ali : Bilmem. Masaj yaparsın bana.
Nazlı : (Gülerek) Bu ellerle resim çiziyorum ben. Masajmı yapamayacağım.
Ali : Vayyy. İddalısın baya. En yakın zamanda Ağam demeni bekliyor olucam :)
~
Adil : Anlamiyem nasıl ölmez o it! Ah salak gafam! Boşaltacaktım tüm jarjörü üstüne pezevengin.
Doruk : Dokkuz canlidir it oğli.
Demir : Zabah hastaneden çıkarken görenler olmiş. Çoktan ayaklanmiş. Urfaya dönmekle iyimi ettik kötümü bilemedim şimdi.
Adil : Ölmediyse dönmek şart! Gos goca Adil ağa gurşun sıkıp gaçtı dedirtmem!
Doruk : Bence hedefimizi değiştirmemiz gerekir ağam.
Adil : Ne diyisen Doruk?
Doruk : Nazlıyı gaçırak. Böylece Ali ağa ayagımıza gadar gelecek.
Demir : İyi fikir. Böylece Ali'nin işini kökten çözerken bacımızıda geri almış oluruh.
Adil : Sizin artık bir bacığız yok demedimmi ben! Ali'nin avradı olmuştur. Artık oda bir Vefa'dır! Resmi nikahına gadar gıymıştır! Unutun o gızı!
