[7]İlahi Adalet

822 119 125
                                    

Hasan : Gısacası Allahın emri peygamberin gavli ile gızınız Harikayı oğlum Hüsnü'ye İstirem.

Mehmet Ağa : Garım Ayşanın abisisin.
Dere köyünün ağasısın. Sizden iyi dünürmü bulacağaz. Verdim gitti!

Hasan : Hayırlı olsun. Oğlum koş arabadan yüzükleri getir hemen. Sonrada müstakbel babanın elini öp.

Hüsnü koşarak arabaya gidip yüzükleri alıp gelmişti. Harika da yüzü beş karış olmuş bir şekilde oturuyordu. Fermanın kolunu dürtmesi ile kendine geldi.

Ferman : Galk çabuk Hasan ağa'nın elini öp!

Harika : İstemiyorum!

Ferman : (Gözlerini belerterek) İstiyormusun diye sormadım öp dedim!

Harika istemeyerekde olsa kalkıp Hasa'nın elini öptü. Ardından Hüsnü'nün annesi fikriyeninde elini öperek yerine geçti. Fakat oturamadan Ferman onu durdurdu.

Ferman : Yüzük kesecağaz. Tepsiyi getir hele.

Harika iyice sinirlenerek ellerini sıktığında Beliz araya girdi. Harika'nın gözleri dolu doluydu.

Beliz : Ben getiririm ağam.

Beliz mutfağa tepsiyi getirmeye giderken Ferman ise bunun hesabını soracağım dercesine Harika'ya baktı.
Beliz tepsiyi getirdikten sonra yüzükler takıldı. Kurdele kesilerek söz verildi.

Mehmet Ağa : Allah tamamına erdirsin inşallah!

Hep bir ağızdan Amin denilerek dualar edildi. Biraz daha oturduktan sonra Hasan ağalar gitti. Onların gitmesi ile beraber tüm akşam boyunca bu ânı bekleyen Ferman sinirle Harikanın üzerine yürüdü. Kolundan tutup tokat attı. Tokadın etkisi ile Harika yere düştü. Dudağı kanamıştı. Ayşe araya girerek oğlunu tuttu.

Ayşe : Oğlım dur napiysen! Öldürecakmisen bacığı?

Ferman : O gızığa terbiye ver ana! Birdaha evde misafir varken sözümü ikiletmeyecah!

Mehmet Ağa : Sırası değildir Ferman ağa. Düğün arifesinde hırpalamayasan. Yanlış anlaşılır.

Ferman : (Geri çekilerek) Peki ağam.

Mehmet Ağa : Şu Adil ağayı bir ziyaret etmenin vakti gelmiştir. Ne dirsen?

Ferman : Geç olmuştur ağam. Sabahdan gideriz. (Mehmet ağanın kulağına yaklaşarak) Soyumuza erkek bebe lazımdır.

Mehmet Ağa : Eyi o vakit. Tez zamanda haberi bekliyem ona göre.

Ferman : İnşallah ağam.

Mehmet Ağa son sözünü söyledikten sonra odasına çekilirken hanımlar etrafı toparlayama başladı. Mutfakta bulaşık yıkayan Beliz Fermanın sesi ile irkildi.

Ferman : Bırak başkası halletsin. Biz odaya çekiliyoruz hadi.

Beliz onaylayarak Fermanın peşine takıldı. Odaya girdiklerinde Ferman kapıyı kilitledi.

Ferman : Bir erkek çocuk doğuramadın. Ağam torun bekler. Hani beş ay oldu hâlâ gebe haberi vermedin!

Beliz : Takdiri ilahi ağam. Allah verir elbet.

Ferman : Sende hamile kalmaya bak! Ali garısını aldı tatile gitti. Yarın öbür gün bebe haberi gelirse Mehmet Ağa Ali'yi Ağa yapar! Bizde gapıda galırız görürsün! Ha ben erkek bebe doğuramıyorum dersen guma getiririm üstüne haberin ola...

~

Saatin on bir'e yaklaşması ile yorulup havuzdan çıkan Açelya ve Nazlı'nın ardından Ali de daha fazla suda kalmadı. Açelya hayırlı geceler dileyerek odasına çıkarken Nazlı Ali'nin havlusunu uzattı. Kurulanırken yanında bekledi. Bunu fark eden Ali bakışlarını Nazlı'ya çevirdi.

Urfa Ağa'sı (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin