[15]Varis (FİNAL)

899 141 146
                                    

Bir Hafta Sonra/

Konakta yaşanan büyük arbededen sonra Mehmet ağa da, Adil ağa da hakkın rahmetine kavuşmuştu. Cenazeleri aynı gün içersinde mezarlığa defnedilmişti. Urfanın yarısı Vefa aşiretinin diğer yarısıda Erinç aşiretinin cenaze namazını kılmıştı. Ali ise olayları Harikadan öğrenmiş ve kızlarıda alarak hızlıca eve dönmüştü. Fakat vurulduğu anda ölmüş olan babasının ceset torbası ile oracıkda karşılaşmıştı. Tüm Vefa aşireti hapisden yeni çıkmış olan Mehmet ağanın kaybı ile sarsılırken Erinç aşiretinin ağası ise Doruk olmuştu. Demir babasının vefatından sonra kendini salmıştı. Annesi Selvi oğlu için endişelenmekteydi. Doruk ise utanmasa bu duruma sevinecekti.
Selvi kocasının ölümü ile rahatca kızına gidip gelebileceği için biraz olsun mutluydu. Nazlı ise babası'nın cenazesine bile gitmemiş ve Ali'ye destek olmaya çalışmıştı. Ali de, Nazlıya destek çıkmış omuz omuza vererek bu süreci atlatmışlardı.
Vefa aşiretinde Mehmet ağa'nın ölümü için ciddi anlamda yıkılan tek kişi Vuslat olmuştu. Ayşe oğlunun ağa olması ile sevinirken Fermanın keyfine diğecek bir şey kalmıyordu.
Bir haftadır köylünün gözüne girebilmek için Mehmet ağanın ölümünü kullanarak "hayır" adı altında bir sürü erzak dağıtmıştı.
Bu durumun farkında olan Ali ses etmeden olayların durulmasını beklemekteydi. Kafasında kendince planlar kurmaya çalışıyor bir çıkış yolu arıyordu.
Ki, bu yol ona kendi ayakları ile geldi. Mehmet ağa'nın avukatı Yalçın bey bu sabah arayıp babalarının vekaletnamesini bildirmek üzere konağa geleceğini söylemişti.
Bu sebepten ötürü tüm konak halkı salonda toplanmıştı. Nihayetinde avukat Yalçın bey de gelmişti.

Yalçın : Öncelikle acınız tazeyken sizi bu prosedürlerle uğraştırmak istemedim ve bir hafta bekledim.

Ferman : Teşekkür ederaz anlayışığız için. Bir şey içermisiğiz?

Yalçın : Hayır sağolun. Herkesin müsadesi varsa direkt konuya girmek istiyorum?

Ali : Lütfen buyrun.

Yalçın : Burada yazılı tek bir cümle var. Oda şu ki;
"Tüm mal varlığımın ve Ünvanımın varisi oğlum Ali Vefa'dır, Onun adaletinden şüpem yoktur ve herkese hakkı olanı vereceğinde dair inancım tamdır..."

Avukatın son sözünden sonra ortamda oluşan sessizlikle birlikde herkes şoka uğramıştı.
Mehmet Ağa'nın varis olarak Fermanı seçtikden sonra vekaletinde kararını değiştirmesini kimse beklemiyordu...

Ferman : AVUKAT SENİN DİLİN NE SÖYLİYİR ?

Yalçın : Mehmet Vefa'nın vekaletnamesini...

Ayşe : Avıkat bi yanlışlık olmalı! Varis Ferman Vefadır! Ağam ölmeden kendi ağzıylan sölemıştır!

Yalçın : Hukuken varis Ali bey. Bu vekaletnameyi Mehmet bey ölmeden bir hafta önce elime ulaştırdı. Kararının değişmeyeceğinide kesin olarak bildirdi. (Ali'ye dönerek) Sizi imza işlemleri için en kısa zamanda ofisime bekliyorum. Hayırlı günler dilerim.

Diyerekten konakdan ayrıldı. Avukatın gidişi ile beraber kopan ufak çaplı kıyameti ise Ali'nin son sözü durdurdu.

Ali : YETER! Bağırışıp durmayın artık! Babamın kırkı çıkmamışken kimse ile ağalık kavgası etmeyeceğim! Zaten gerekte duymuyorum her şey açık...

Ferman : (Diklenerek) Ağa benim! BEN BEN!!!

Ali : Abii! Büyüğümsün saygısızlık etmek istemem. Ama senin harcın değil bu iş! Ailemizi koruyamıyorsun, servete sahip çıkamıyorsun, çalışmıyorsun! Yeter artık. Bari huzurumuzu bozma! Karın hamile bebeğin olacak. Onunla ilgilen gitte!

Nazlı : (Tedirgince)Ali tamam sakin olurmusun.

Ferman gülerek bir adım geri çekilir.

Ferman : Sen önce karına ağam dedirtmeyi öğren sonra aşiretin ağası olursun!

Urfa Ağa'sı (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin