[9]Kıvılcım

810 124 132
                                    

Demir : Ağam ne yapacağız? Kapıya dayandı bu manyak hepimizi kurşuna dizecek!

Adil : Bilmiyorum Demir! Ben gosgoca Adil ağa evinde pısırık gibi saklandı dedirtmem!

Doruk : Tek gelmiş bu gıllik. Şurda üç tane adamız bir heriftenmi korkacağız ağam. De haydi şunun başını ezelim!

Adil : (Demire bakarak) Gardaşından feyz al! Gorkusuz oğlım benim. Haydi göster şu Vefa itine Erinçlere bulaşmak neymiş.

Doruk : Başım üstüne ağam.

Adil ve oğulları silahlarını bellerine takıp konaktan çıkmak için hazırlanırken kapıda bekleyen Ali bir hayli sıkılmıştı. Etrafta toplanan insanlar her geçen saniye çoğalırken Ali kimseyi Kâle almıyordu.

Ali : (Gülerek bağırır.) Kayın Babaa! Nerde kaldın ama bak ben sıkılıyorum!

Ali cümlesini bitirir bitirmez Demir tarafından açılan konağın dış kapısından Erinçler çıkar. Doruk silahı eline alıp hızlı adımlarla Ali'nin üstüne yürür. Adil ve Demir geride duruyordur. Doruk silahını Ali'nin tam alnına dayar ve sırıtır. Ali de mimik oynamaz.

Doruk : (Ali'nin elindeki silaha bakarak) Bırak lan silahını Ali efendi! O raconun bana sökmez!

Ali : Allah allah. Napçan benimi vurucan?

Doruk : Gerekirse evet!

Ali, Doruğun yüzüne bakarak gülümser. Ardından çevik bir hamleyle karnına tekme atar. Duruk beklenmedik bu darbe karşısında sırt üstü yere düşer. Elindeki silah kayar.
Adil ve Demir baka kalmıştır.

Ali : (Ciddi bir ses tonuyla) Vursana!

Doruk düşerken parmaklarının arasından kayan silahını almak için elini uzatır. Fakat daha parmağının ucu bile değmeden Ali tetiği çeker. Doruğun eline sıkmıştır. Çevredeki insanlar irkilirken Doruk hızla elini kendine çekerek acı içinde bağırır. Adil hemen devreye girer. Ali'nin üstüne doğru koşarken Ali bu sefer silahı Adile doğrultur. Demir ise silahını Ali'ye doğrultmuştur.

Ali : Dur orda babacım. Sana zarar vermek istemem değilmi?

Adil : Naptın lan oğlıma soysuz it!

Ali : Kelimelerine dikkat et bence Adil efendi. Nefes alışını durdurmak tek parmağıma bakıyorda onun için söylüyorum!

Adil sinirle Ali'nin yüzüne bakar. Eli yavaşca belindeki silahına gidiyordur. Ali bunu fark etmiştir.

Demir : İndir o silahı ağamın üstünden Ali ağa!

Demir'in sesi ile bakışlarını o yöne çevirir Ali. Gülümser. Doruk hâlâ yerde kıvranırken Ali, Adilin belindeki silahı çekerek alır. Adil baka kalmıştır. Silahı kendi beline koyarak Demire yaklaşır. Demir'in silahı tutan eli titriyordur. Ali yaklaştıkca geri geri adım atar.

Ali : Lan velet! Bari o elindekini bana tutuyorsun hakkını ver! Ne o dansöz gibi her bir tarafın ayrı titriyor!

Demir : Kes! Yaklaşma sıkarım Ali ağa!

Ali : Babanın yanına geç diz çök!

Demir : (Şaşkınca) Ne!

Ali : DEDİĞİMİ YAP HEMEN!

Ali ciğerleri çıkacakmkşcasına bağırınca herkes irkilir. Kimse jandarmayı aramaya cesaret edemiyordur. Demir elindeki silahı daha sıkı tutmaya çalışır. Ali'ye boyun eymeyecektir.

Demir : Siktir git lan!

Ali : (Demirin silahına tekmeyi yapıştırarak) SANA SİKTİR LAN PEZEVENK! (Yakasını tutar) ŞİMDİ NEYİNE GÜVENİYORSUN LAN İT OĞLU İT!

Urfa Ağa'sı (AlNaz)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin