26 Şubat Cumartesi.İyi okumalar.
.
.
.
Keklerimizi yedikten sonra hepimiz birlikte salona geçmiştik. Babamın kucağında oturuyordum ve televizyonu izliyordum. Dedem "Size bir sürprizim var. " deyince bakışlarımız ona dönmüştü. Heycanla.doğruldum ve "Ne sürprizi dedecim?" dedim. Dedem "Sürpriz. " dedi ve ayağa kalktı. Sonra "Üzerinize hırka almanız yeterli. Beni takip edin. " deyince hepimiz ayağa kalktık. Herkes birbirine bakıyordu ne olduğunu sorgular gibi ama belkiki dedemden başka kimse bilmiyordu. Ama hepimiz çok merak ediyorduk. Acaba ne sürprizi. Çok merak ettiimm.
Hepimiz üstümüze ceketlerimizi alıp dedemin arkasından evden çıktık. Bir koruma "Efendim nereye gidecekseniz hemen arabayı hazırlatiyim." dedi. Dedem "Hayır. İsteseydim zaten önceden haber verirdim. " dedi ve bahçe kapısından çıktı. Bizde arkasından gidiyorduk. Babannem "Altay. Nereye gittiğimizi söylemicek misin hayatım?" dedi. Dedem "Az sabredin. Görüceksiniz birazdan. "dedi.
Yarım saate yakındır yürüyorduk. Ve kimse konuşmuyordu. "Dede yaa. Ne zaman varıcaz? Hani çok yakındı? " dedim. Dedem "Yorulduysan gel kucağıma dedecim." dedi. "Hayır yorulmadım ama sürekli az kaldı diyorsun. Ama bir türlü varamadık ve ben çok meraklandım." dedim. Kaan amcam "Bende valla. Çok merak ettim. "dedi. Mert amcam "Babam bu kadar gizemli olduğuna göre kesin büyük bir şey. "dedi. Babaannem "Bende öyle hissediyorum. " dedi. Dedem hala cevap vermiyordu ama.
Çağrı amcam "Bence babam uçak aldı." dedi. Miraç amcam "Babam Acun mu abi?" dedi. Çağatay amcam "Acundan daha zengin." dedi. Mert amcam "Oooo. Çağatay abim vurdu gooll." dedi. Miraç amcam "Demek öyle abicim." dedi. Mert amcam kaçarken Miraç amcamda onu kovalıyordu. Biz onları kahkahalarla izlerken dedem "Geldik çocuklar bu taraftan." deyip sağ taraftaki yola girince bizde o tarafa yöneldik.
Yolun sonunda kocaman bir ev vardı. Ve uçurumun kenarındaydı. Arka tarafı full camdı ve yemyeşil bir manzaraya bakıyordu. Babaannem "Altay. Bu ev nereden çıktı?" dedi.
Dedem "Aslında bayadır üstünde çalıştığım bir proje. Beş ay önce inşa edilmeye başladı. " dedi. Babam "He o yüzden bu yol kapalıydı." dedi. Dedem "Evet. Bitmeden görmenizi istemedim. Ama sizi buraya getirmemin sebebi sadece evi göstermek değildi. " dedi. "Dede sende iyice meraklandırıyorsun. Söylesene hadii." dedim sabırsızca. Dedem "Evin duvarları boyanmadı. Boya ustalarıda çok para istediler. Bende hep birlikte boyarız dedim. " dedi.
Mert amcam "Boyacıya para vermemek için yani." deyince hepimiz gülmüştük. Heycanla "Hadi hemen boya tulumlarımızı giyinip işe koyulalım. Ben boya yapmayı çok seviyoruumm." dedim. Babamla odamın duvarlarını ben boyamıştım. Ve bu çok eğlenceliydi.
Dedem "Zaten evde sadece mutfak,iki banyo ve tuvalet ve birde büyük salon var. Ayrı odalar yaptırmadım. Çünkü burası bizim birlikte vakit geçirmemiz için. " dedi. Çağrı amcam "Çok güzel düşünmüşsün baba." dedi. Çağatay amcam "Teşekkür ederiz baba." dedi. Herkes dedeme teşekkür ettikten sonra dedem "Bir şey değil. Siz benim yaşam sebeplerimsiniz. Mutlu olmanız için kader bizi ayırana kadar elimden geleni yapıcam." dedi Babaannem "Bunları konuşmak yasak biliyorsun ki. Hadi hemen başlayalım. Hem biraz kafamız dağılır hemde biraz stres atarız. " dedi. Sonra birlikte eve girdik. Çok güzeldi. Ve koocaamaann.
"Çookk güzelmiş dedeciimm." dedim. Dedem "Sen beğendiysen öyledir birtanem. Hadi gel biz birlikte hazırlanalım. Amcanlar ve babanda burayı hazırlasınlar. " dedi "Tamam dedecim. " dedim. Dedem beni kucağına aldı ve üst kata çıktık. Burada iki oda vardı sadece. "Bak güzelim sağdaki lavabo. Soldaki de eşyaların olduğu oda. Tulumlarda orada. " dedi. Odaya girdi ve beni bir sandalyeye oturtup tulumları aldı. İlk önce kendisi giyindi. Çok bol tulumlar olduğu ićin kıyafetlerin üstüne giyilebiliyordu.
Bende tulumumu giyindikten sonra aşağıya indik. Dedem babamlarada tulumlarını vermişti giyinmeleri için. Onlarda giyinince fırçaları aldık. Hazırlanan rengarenk boyalara baktım uzunca. Neden bu kadar çok boya vardı ki?
"Dedecim neden bu kadar çok boya var?" dedim. Dedem "Çünkü bu evin duvarları hepimizden izler taşımalı. İsteyen istediği rengi kullanarak boyayabilir duvarları. " dedi. Mert amcam "Yani ne istersek yapabilir miyiz?" dedi. Dedem "Evet oğlum." dedi. Babama döndüm ve "Baba bana yardım eder misin?" dedim. Babam "Tabikide birtanem. "dedi ve arkama geçip elimi tuttu. "Bak bebeğim böyle biraz boyaya batırıcaksın. Sonra kenarlarını temizliceksin. Ve duvarı istediğin gibi boyicaksın. " dedi.
"Hmm. Çok kolaymış. O zaman ben yaparım. " dedim. Babam boynumdan derin bir nefes alarak öptü ve "Aferin benim akıllı kızıma. " dedi. Babaannem "Ben ilk önce bir resim çizip öyle boyamayı düşünüyorum. " dedi. Çağatay amcam "Bende öyle yapmayı düşünüyorum annecim. İstersen birlikte yapalım." dedi. Babaannem "Olur tabi annecim." dedi. Çağrı amcam "Ben ne yapıcam bilmiyorum. Sanırım düz bir şey olucak." dedi. Mert amcam "Ben çop adam yapıcam. Böyle manzaralı olucak ama." dedi. Güldüm ve "Amca çöp adam çizdikten sonra manzara çizmenin ne anlamı var." dedim.
"Sen sus cadı. " dedi. Miraç amcam "Ben gelişi güzel boyuyorum valla. " dedi. Kaan amcam "Ben sadece bir güneş ve ay çizicem. " dedi. Babam "Ortayı boş bırakın. Bizim taraftaki duvarın ortasını boş bırakın. Oraya kızımın adını yazıcam. " dedi.
Ayyyy. Düştüm beenn. "Yaa babaaa. Seni çok seviyorum. " dedim. Babam eğilip dudağımın köşesine bir öpücük kondurdu ve "Bende seni çok seviyorum kızım. " dedi. Herkes duvara bir şeyler yapıyordu boyalarla ama ben bir türlü karar verememiştim. Bir anda kafamda yanan ampülle gülümsedim. Bu harika olucaktı.
...
Veee bölüm bitti.
Nasıldı?
Beğendiniz mi?
Sizce Altay beyin sürprizi nasıldı?
Sizce Lara ne çizicek?
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
Sizi seviyorum.
Görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LODOS'UN KIZI | TAMAMLANDI |
Literatura FemininaLODOS'UN KIZIYDI O. ATABEYLER'İN BİRİCİK PRENSESİ. Lara Atabeyli. O Atabeyli ailesinin en küçük üyesi. Başlama Tarihi: 1Eylül 2021♡♡♡♡♡♡♡♡♡ Bitiş Tarihi: .....