İyi okumalar
Sabahımı bölgemizdeki büyük gölün çevresinde koşarak değerlendiriyordum. Hava oldukça hoştu ve ben uzun süredir buradaydım. Adımlarımı yavaş yavaş durdururken kulağında kulaklıkları takılı olan Seungmin'i dürttüm. "Ben çok yoruldum ve acıktım. Bugünlük bu kadar yeter sanki, ha?"
O da beni onaylayınca boynumuzdaki havlularımızla eve gitmek için bisikletlerimize yöneldik.
Seungmin'le tanışalı henüz birkaç ay olmuştu ama iyi anlaşıyorduk. Genelde haftasonlarını beraber eğlenerek geçirirdik. Ama artık lise bittiği için bütün gün boştuk. Boştuk derken aslında sadece ben boştum. Seungmin annesinin yanında çoktan eczacılık hakkında bir şeyler öğrenmeye başlamıştı ve benim de yavaş yavaş kendime seçtiğim mesleğin eğitimine başlamam lazımdı. Şu anlık kendime ait bir sağlık kliniğimin olması benim hayalimdi. Eğitim için lise bitmeden birkaç hastaneye başvurmuştum ama hepsinin cevabı daha hangi kurt türü olduğum belli olmadan buna bir cevap veremeyecekleriydi. Zaten bu hayalimin asla gerçekleşmeyeceğini anlamıştım, sonuçta ben bir deltaydım. Şu birkaç günde bile tanıdığım insanlar benden çekinmeye hatta korkmaya başlamışlardı. Hemde zaten gelecekte eğer ortaya başka bir delta daha çıkmazsa eğitilip sürünün başına da geçmek zorundaydım.
Evime vardığımda geriye doğru gerindim ve içeri girdim. Kısa bir duş alıp ıslak saçlarımla mutfağa daldım. Ağzıma küçük domateslerden atarken bir yandan da telefonumdan müzik ayarlıyordum sonrasındaysa bavulumu hazırlamam gerekiyordu.
Yemeğimi yedikten sonra uzun süredir tek başıma kaldığım küçük evime göz gezdirdim, burayı gerçekten seviyordum. Toparlanmaya öncelikle kıyafetlerden başladım çok fazla kıyafetim olduğu söylenemezdi bu yüzden kısa sürmüştü. Kıyafetlerin ardından kişisel bakım malzemeleri ve ayakkabılarımla da ilgilenip bavulumu kapattım. Buzdolabında çok fazla bir şey yoktu olan birkaç parça yemeği de çöp poşetine doldurup kapının önüne koydum.
Ev tamamen boşaldığında eşyalarımla birlikte kapının önünde beni bekleyen taksiye ilerledim. Hava yavaş yavaş kararmaya başlamıştı. İçimde küçük bir heyecan parçası kendini göstermeye başlamıştı. Chan'ı düşündüm acaba o da benim gibi gergin miydi? Tabii gergindir neredeyse tanımadığı bir adamla aynı evde kalacak. Derin bir nefes verip dışarıya izlemeye koyuldum.
Taksi iki katlı, bizim bölgemizde çoğu kişinin evine benzeyen bahçeli bir evin önünde durdu. Bahçede güller ekiliydi, evin dışı beyazdı ve taşlardan yapılma bir yol uzanıyordu kapıya doğru. Taksiciye parayı ödeyip elimde valizlerle dün bana gönderilen anahtarı aradım. Ben anahtarı aramaya devam ederken kapı yüzünde küçük bir tebessüm olan Chan tarafından açıldı. "Hoşgeldin, bende oda seçmek için seni bekliyordum." Sonunda bulabildiğim anahtarımı cebime tıkıştırıp ben de ona selam verip içeri geçtim.
Ben üst kattaki havuza bakan bir odayı seçerken o da bahçe tarafına bakan odayı seçmişti. Şimdiyse onun yapımında ona yardım etmemem konusunda ısrarcı olduğu yemeği yiyorduk. "Chan, bu kadar yetenekli olduğunu bilmiyordum. Bu yemek harika olmuş. Bunu yapmayı mutlaka bana da öğretmelisin." Ben eve geldiğimden beri onunla her konuştuğumda yaptığı gibi gibi gamzelerini çıkararak tebessüm etti. "Tabii ki Bin, hem zaten yapımı çok kolay. Boş olduğun bir gün birlikte yaparız." Ben de tebessüm edip tabağımı makineye yerleştirdim.
Yemekten sonra koltuklara karşılıklı yerleşmiştik. "Eğitim işi nasıl olacakmış Bin? Başkan seninle konuştu mu?" Üstümdeki tişörtü havalandırıp gerindim ve Chan'ı cevapladım "Hayır, henüz konuşmadık. Bunu da aceleye getirmezlerse iyi olur, baksana zaten her şeyi saçmaladılar. Daha benim kendime hakim olup olamayacağımla bile ilgilenmeyip beni seninle aynı eve tıktılar." Konuşmaya tekrar başlamak üzereydim, ta ki burnuma dolan vanilya kokusuna kadar. Kafamı anında kaldırıp Chan'a aktım, o ise yaptığı şeyden utanıyormuşçasına yerdeki desenlere gözünü dikmişti. "Ah, şey- her neyse bu gecelik bu kadar sohbet yeterli sanki ha?" diye mırıldanırken içimdeki çırpınan kurdumla beraber bende feromonlarımı odayı bırakmıştım. Şimdiyse Chan az öncekinden de kötü görünüyordu, bacaklarını birbirine yapıştırmıştı ve terliyordu. Tabii benim de ondan bir farkım yoktu ve benim için işler daha zorlayıcı olduğu için ayağa kalkıp odama koştum ve kapımı kilitledim. Benim hemen arkamdan da hemen odamın karşısındaki Chan'ın odasının kapı ve kilit sesini duymuştum ve ardından gelmeye başlayan sesli inlemeleri.
***
meraba bir şeyler saçmalıyorum işte ama ne bende anlamadım dfblsdbfvlka
lütfen oy ver
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙣𝙚𝙬 𝙙𝙚𝙡𝙩𝙖 ✓ / 𝙤𝙢𝙚𝙜𝙖𝙫𝙚𝙧𝙨𝙚
FanfictionChang Bin'in yaşadığı gezegende hayatta olan tek delta olduğu ortaya çıktığı gece, daha önce hiç rastlanılmamış bir tür olan gamma da ortaya çıkar. Bölge başkanları onların kendisi için harika birer fırsat olduğunu düşünerek mühürlenmeleri konusunda...