Merhaba
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
82029852 yıldır bölüm atcam diyip atmadığım için özür dilerim
🐺
Çubuğuma doladığım körili noddleı ellerini yanaklarına yaslanmış sevgilimin ağzına uzattım. Asla reddetmeden kabul etti ve hemen ardından konuşmaya başladı
"Merkezde günlerin hep böyle mi geçiyor Bin? Gerçekten çok yorucu."
Bu sefer biraz da kendi ağzıma noodle atarak cevapladım. "Çoğu zaman böyle ama merak etme ben senin kadar yorulmuyorum."Akşam eve geldiğimizde koltukta yorgunluktan sızan eşimi artık felaket acıktığım ve onun da acıktığını tahmin ettiğim için kaldırmış, eve ilk taşındığımız zamanlardan kalan hazır körili noodlelardan 3 tane yapmıştım.
2 tanesi benim içindi.
Chan yavaşça ellerini yanaklarından indirip kızarmış yanaklarını ovaladı. Yavaşça yerinden kalkıp aşağı kayan pijamanın yukarı çekti ve yamuk adımlarla yediğimiz noodlerin boş kaşlarını çöpe attı. Uykudan kızarmış gözlerine bakıp elini tuttum ve üst kattaki lavabonun çıkarttım. Dişlerimizi fırçaladıktan sonra yatağa girmiştik.
Chan
Ertesi sabah hava sanki bizim sinirimize ortak olmak istercesine bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Yavaşça ondan önce uyandığım sevgilimin ellerinden vücudumu kaydırarak çıktım. Dışarıdaki bana huzur veren yağmura ulaşabilmek için perdeleri sonuna kadar açıp elimi pencereden dışarı çıkarıp havada salladım. Dudaklarıma küçük bir gülümseme yerleştirip dişlerimi fırçalamaya gittim.
Odaya döndüğümde yatakta yatıp telefona bakan sevgilime "Günaydın" diye mırıldanıp sabah sarılmamı aldım. Aklımda bugün bize biraz da olsa neşe verebilmesi için güzel bir kahvaltı hazırlamak vardı. Buzdolabından pankek malzemelerini çıkarmadan önce birleşik olan oturma odamızda televizyondan rastgele bir haber kanalı ayarlayıp işe koyuldum. Bin aşağı indiğinde birbirine karışmış saçlarını düzelterek çoğu sabahın aksine bana yardım etmeyip televizyondaki habere odaklandı.
"Bir savaşa hazırlandığımızla ilgili medyaya da haber vermişler. Bu zamana kadar halk panik olmasın diye söylememişlerdi ama geç bile kaldılar.
Kafamı yaptığım işten kaldırıp kaşlarımı çatarak ben de televizyona odaklandım. "Halk resmen başkanın umrunda değil ki. Tek umrunda olan kendi çıkarları. Yoksa hangi lider halkını istediği bir toprak parçası için riske atar ki?"
Bin bana katılırcasına mırıldandıktan sonra yanıma gelip o da kahvaltılıkları masaya dizmeye başladı.
🐺
"Daha hızlı koşmalısın gamma. Bu hız yeterli değil. Ve sabah alıştırmalara başlamadan önce yaptığımız aşıyla kokuları daha iyi algılayabilmeni sağladık. Şu anlık biraz dinlenmene izin veriyorum ama koku testleriyle alıştırmaya devam edeceğiz."
Minho da sabahtan beri bizim için sürekli bir yerlere koşturmaktan bunalmış bir şekilde yanıma geldi. Chan ve beni sırayla çalıştırıyordu. Chan'ın şimdi ara vermesi demek benim çalışmaya başlamam demekti. Minho'yu görüp oturduğum yerden kalkıp ben de ona doğru yürüdüm.
"Yeterince dinlendiysen şimdi sıra sende. Sana daha önceden fiziksel eğitimlerden geçirdiğimiz için şu anda çok önemli olan herhangi bir eğitimin kalmadı. Sadece her zamanki eğitim rutinine devam edeceğiz."
Kafamla onayladıktan sonra koşu pozisyonuna geçmiştim ki eğitim alanına giren bir adamla duraksadı. Minho onun yanına gidip ciddi bir şeyler konuştuktan sonra yanıma tekrar gelip bugün daha fazla fiziksel uğraş yapmayacağımı içerideki sorunlar için beni çağırdıklarını söyledi.
Bana meraklı gözlerle bakan Chan'ın yüzünün iki tarafına da ellerimi yerleştirip sevgilimden küçük bir öpücük alıp "Akşam görüşürüz." Diyerek eğitim alanından çıktım.
🐺
Bölgemize ait son model savaş giysilerinde gözümü gezdirerek aralarında dolaştım. Hem kendime hem de Chan'a uygun giysiler seçmem gerekiyordu. Hepsinin yanında özellikleri ve korumalarıyala ilgili olan bilgilere göz atıp sevgilime açık gri ve oldukça korunaklı olan zırhı seçip Minho'yla birlikte benim için ayrılmış olan savaş eşyaları kısmına ilerledik.
"Nasılsın bu aralar? En son bir omegadan bahsediyordun."
Minho ona sorduğum soruyla birlikte yavaşça gülerek "Her şey iyi. Bilirsin iyi olmadığım çok az şey var." Kısa bir kahkaha atıp Minho'nun bana eliyle gösterdiği siyah, üstünde açık gri şeritler olan zırhı elime aldım. Oldukça kalındı ama savaş anında hareketlerimi kısıtlamazdı. Diğer zırhlara da göz gezdirdim ama en çok ilgimi çeken bu olmuştu. O yüzden bunu seçerek işi daha da uzatmayı reddetmiştim. Seçtiğimiz zırhların beden ölçüleri de seçildikten sonra Chan'a işimizin bittiği ama Minho'yla akşam yemeğine çıkacağımızla ilgili bir mesaj atmıştım. O da zaten kendi akadaşlarıyla yemekte olduğunu söylemişti.
Restoranta gelirken Minho sürekli beğendiği omegayla hep bu restorantta denk gelmelerinden bahsediyordu. Özellikle burayı seçmesinin nedeni oldukça açıktı. Bütün restorantı rahatça görebileceğimiz bir köşeye yerleştiğimizde zaten yakınımda olduğunu hissetiğim Chan'ı hemen karşı masamızda görmüştüm ama bana sırtı dönüktü. Bakışlarımı hissetmiş olacak ki bana dönüp bana dönüp sevimli gamzeleriyle selam verip arkadaşlarına geri dönmüştü.
Tam ben de yerime rahatça yerleşiyordum ki Minho tarafında sertçe dürtüldüm."İşta bak orada Chan'ın karşısında oturuyor" Kafamı omegaya bakmak için tekrar çevirmek üzereydim ama bu seferde Minho'nun lütfen oraya oturalım Chan'a söyle lütfen diyen mırıltıları yüzünden yerleşemeden geri kalkmıştık. Hemen karşımızdaki masaya ilerleyip Chan'ın yanına oturdum. Şaşkınca bize bakan omegalara ve sevgilime "Diğer masa henüz temizlenmemiş de biz de buraya otursak sıkıtnı olur mu acaba?" diye sordum. Bana garip bir şekilde baktıktan sonra onaylamışlardı ben de diğer masaya seslenip Minho'yı kafamla çağırmıştım.
🐺
Oy vermeyi unutmayalım 🥲
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙣𝙚𝙬 𝙙𝙚𝙡𝙩𝙖 ✓ / 𝙤𝙢𝙚𝙜𝙖𝙫𝙚𝙧𝙨𝙚
FanfictionChang Bin'in yaşadığı gezegende hayatta olan tek delta olduğu ortaya çıktığı gece, daha önce hiç rastlanılmamış bir tür olan gamma da ortaya çıkar. Bölge başkanları onların kendisi için harika birer fırsat olduğunu düşünerek mühürlenmeleri konusunda...