☼ geç kalış

372 46 41
                                    

Evet merhaba🙋‍♀️🙋‍♀️

YORUM YAPMAYI UNUTMA

"Düşman büyük ihtimalle Doğu sınırını tercih edecek. Ayrıca oldukça donanımlı alfalardan oluşan bir orduları olduğunu da biliyoruz. Bizim öncelikle yapmamız gereken doğu tarafındaki omega kamplarımızı boşaltıp güneye yaptığımız yeni tesislere yerleştirmek. Bu savaşta omegalara zarar gelmesi demek bizim için en büyük felaket senaryolarına birisi olur."

Kovuşturduğum kollarımı açıp oturduğum yerde gerindim. Düşmanın sınıra yaklaştığı haberini aldığımızda beri savaş üstündeki toplantıdaydım. Saat oldukça ilerlemişti. Bugün öğlen katıldığım savaş taktikleriyle ilgili olan dersten sonra Chan ile ne bir daha konuşabilmiş ne de aramalarına cevap verebilmiştim. Kalbimde yavaş yavaş hissetmeye başladığım huzursuzluk ile dudaklarımı dişleyip yerimde kıpırdandım. Toplantının bugünlük bittiğine dair söylenen sözlerle birlikte iyi akşamlar dileyerek odadan çıktım.

Eve girdiğim gibi kapının önünde biten sinirli sevgilimin yüzünün iki yanına ellerimi koyup burnuna minik bir öpücük bırakıp dudaklarına uzandım. Aniden yakamdan tutulup itilmemle gözlerim kocaman olurken parmakları ucunda yükselmiş bana yakalarıma tutarak asılan sevgilimle gözgöze geldim. "Bu saate kadar neredeydin? Ve neden telefonlarımı açmadın? Seni ne kadar merak ettim biliyor musun?" Yüzüme o an yapabileceğim hoş bir gülümseme koyup yüzünde duran ellerimi beline yerleştirdim.

"Gerçekten çok önemli bir toplantıya çağrıldık. Yoksa neden haber vermeyeyim?"

Derince bir nefes verip yakalarımdaki ellerini boynuma doladı. "Bir daha sakın beni habersiz bırakma." Ben kıkırdarken o da "Ve ayrıca leş gibi ter kokuyorsun sevgilim." Diye de ekledi.

🐺

Elimle daha birkaç gün önce kestirdiğim ıslak saçlarımı karıştırıp yorgun bir şekilde feromonlarımı odama yayılmasına izin verdim. Önümdeki yarı çıplak Chan'a arkadan yaslanıp ellerimi yumuşak ve ince beline sardım. O da ince parmaklarını geniş ve esmer ellerimin üstüne yerleştirip imayla konuşmaya başladı.

"Gerçekten bir şey yemek istemediğine emin misin?" Dedi bana yandan yandan sırıtarak. Gerçekten bazenleri içinden vahşi ve arsız bir kurt çıkıyordu.

Dudaklarımı nemli ensesine yaslayıp minik öpücükler bıraktım. Ona kendime çevirip belindeki ellerimi önce geniş kalçasına ardından kalın baldırlarına indirerek kucağıma aldım. Gözlerinde hevesli ışıltıyı gördüğüm an dudaklarıma kendi dudaklarını deydirip alt dudağımı kavradı.

Evet, o çok güzeldi. Ama ben gerçekten çok yorgundum.

Yüzümü geriye çekip yanaklarına sert öpücükler bıraktıktan sonra ellerimi tekrardan kalçasının altına götürüp biraz okşadım. "Üzgünüm sevgilim ben çok yorgunum ama istersen sana yardım edebilirim. Hım?"

Büyük gözlerini kısıp "Seni içimde hissedemeyeksem boşver. Önemli değil." Diyerek yanaklarını kastı ve minik gamzelerin ortaya çıkmasına sebep oldu. Ben de ona benim bile kalbinin hoplamasını duyabileceğim bir gülümseme sunup ikimizi yatağa uzandırdım. Kenarda duran tişörtünü üstüne geçirip saçlarımı son kez havluyla kuruladıktan sonra yanına uzandım. Kafasını göğsüme yaslayıp huzur kokan vücuduyla giderek gevşeyerek uykuya daldı.

🐺

Arkadaşlar size bir tavsiye Bin'in göğsünde uyuyan Chan hayal etmeyin öldürmüyor süründürüyor

https://pin.it/5yAr1CX

Ve bölüm kısa sanki biraz

VE GERÇEKTEN BİR SONRAKİ BÖLÜMDE NE OLACAĞINI BEN BİLE BİLMİYOEUM RESMEN RASTGELE YAZIYORUM

VE

ŞU BAŞTAKİ SAVAŞ MUHABBETİNİ BİR İKİ BÖLÜME AÇARIM SİZE (tabi önce düşünmem lazım)


Ve bu arada kitabı önemsemiyormuş gibi durabilirim ama önemsiyorum

Bay bayyyy

LÜTFEN OY VER

𝙣𝙚𝙬 𝙙𝙚𝙡𝙩𝙖 ✓ / 𝙤𝙢𝙚𝙜𝙖𝙫𝙚𝙧𝙨𝙚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin