Y/n fazla uzunca süre düşünmeye gerek görmedi, sadece Eren ile gideceği için değil, geçmişiyle yüzleşmek istiyordu artık. Bıkmıştı bu korkaklığından. Gerek Eren'le, gerek tüm hisleriyle yüzleşmesi gerekiyordu. Net bir karar almıştı artık.
Kimseyi beklemeden koşarak o bulunan yere gitmeye karar verdi. Annie kıza dik dik bakarken, Y/n koşmaya başlamıştı bile.
.
.
.
Nefes nefese kalan kız, sonunda Eren ile Verona dedikleri yere gelmişti. Okula yakın bir yerdi burası. Terk edilmiş başka bir okulun arka bahçesi. Bahçeye geçmek için demirlere tırmanmak gerekiyordu, ondan sonrası basitti. Bahçenin arka kısmında oturma kısımları vardı.
.
.
.
Genç kız birkaç gün önce bu terk edilmiş okulu keşfetmişti, bu yıl lisede ilk yılıydı. Demirlere tırmandı, aşağı atladı. Arka bahçeye ilerlerken bir ses duydu.
Dikkatli adımlarla yaklaştı, izlemeye başladı. Kendisiyle yaşıt gibi duran bir oğlan vardı. Değişik bir madde tutuyordu elinde, hap tarzı bir görüntüsü vardı. Hiç masum durmuyordu.
Oğlanın iyi kulakları veya hisleri olacaktı ki, iç çekerek oturduğu yerden kalktı. "Kimsin, ne istiyorsun?"
"Ne içtin sen az önce?"
"Öğrenince bilgeliğin kapısı mı açılacak?"
"Merak ettim."
"Etme, birini böylece gözetlemek suç değil mi? O yüzden benim sana soru sorma hakkım var."
"Sor."
"Kimsin, ne istiyorsun?"
"Adım Y/n, sadece merak ediyorum."
"Bekle, Y/n mi dedin sen?"
"Evet, normal bir isim."
"Birkaç soru daha sormama izin ver."
"Tamam."
"Annie diye birini tanıyor musun, ailen nerede?"
"Annie en yakın arkadaşım, ailemi tanımıyorum."
"Bu bir tesadüf olamaz, değil mi?"
"Ne tesadüfü, neyden bahsediyorsun?"
"Siktir et. Tek bilmen gereken, adım Eren."
"Peki bu bilgiyle ne yapacağım?"
"Ne içtiğimi öğrenince ne yapacaksan onu."
Oğlan yüzüne yayılan sırıtmayla bu cümleyi kurarken genç kız yüzünü buruşturdu. Oğlan Annie'yi nereden biliyordu ki?
Eren, karşısındaki kızın yanağından makas alıp uzaklaştı. Kız bu durumla ilgili ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu. Sadece kafasını toplamaya çalıştı, neden umrundaydı ki? Belki de bu oğlanı bir daha asla görmeyecekti bile.
Yine de, bu Y/n'e bir ilk tanışma gibi gelmiyordu. Gerek sesi, gerek kokusu ve özellikle gözleri kesinlikle tanıdıktı. Eren ile daha öncelerden tanışmış olması gerekiyordu fakat kız hiçbir şey hatırlamıyordu.
.
.
.
"Neden derin derin bakıyorsun Y/n?"
Y/n, arkasını döndü. Eren gelmişti. Yüzüne ufak bir gülümseme yayıldı. Eren de gülümsedi. Y/n arkasını geri döndü.
"Girecek miyiz içeri, Y/n?"
"Gireceğiz."
"Tamamdır."
Genç kız çevik birkaç hareketle demirlerin üstüne tırmanmıştı bile. Atladığında Eren'e gelmesi için işaret etti. Eren de aynı şekilde demirlerin üstünden atladı.
Y/n arka bahçeye doğru koştururken Eren elleri cebinde onu takip ediyordu. Y/n bir süre sonra durdu, Eren'in o gün oturduğu sandalyenin tam karşısında, yüzünde üzgün bir ifadeyle bakıyordu.
"Ne o? Neden öyle bakıyorsun?"
"Aklıma o siktiğimin 'ilacını' içtiğin zaman geliyor."
"Artık içmiyorum."
"Yıllarca içtiğin gerçeğini değiştirmez."
"Neden kötü anıları hatırlıyoruz ki? Bak, burada en güzel anılarımızı da yaşadık."
"En kötülerini de, Eren."
"Oraları karıştırma lütfen."
Oğlan yüzünde ufak bir tebessümle kıza bakarken, kız ufak bir kıkırdamayla karşılık verdi. Eren, bir barışma istiyordu. Duygularına karşılık olmasa bile arkadaşça bir barışma istiyordu.
Kollarını açtı, Y/n ise sarıldı. Bu konuşmadan seni affediyorum demekti. Tam olarak bir affetme değildi, Eren'in yaptıkları affedilecek gibi değildi. Fakat en azından kızın bir daha ona düşmanca yaklaşmayacağına bir işaretti.
Bu büyülü anı, Y/n'in telefonuna gelen mesaj bozdu.
Armin: Y/n, şu an hastanedeyim ve kimsem yok. Aşırı yalnız hissediyorum. Sorun etmezsen yanıma birkaç kitapla gelebilir misin?
Y/n aynı anda hem bu anı bozmak istemiyordu, hem de arkadaşını yalnız bırakmak istemiyordu. Yine de bazı seçimler kaçınılmazdı. Aynı zamanda Annie'nin yanına gitmesi de gerekiyordu, onu yeterince yalnız bırakmıştı.
Armin'in yanına git.✓ ("Okyanus" bölümüne gidiniz.)
Annie'nin yanına git.✓ ("Nane" bölümüne gidiniz.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑻𝒉𝒓𝒆𝒆𝒔𝒐𝒎𝒆 ¦ AOT x reader
Fanfiction•.¸♡𝑻𝒉𝒓𝒆𝒆𝒔𝒐𝒎𝒆 ¦ AOT x reader♡¸.• 𝑬𝒓𝒆𝒏: y/n. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Endişeleniyorum, anlıyor musun? 𝑬𝒓𝒆𝒏: Cevap vermezsen bile seni seveceğim. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Bağımlılık yapıyorsun. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Yanındayken kafam çok iyi. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Bunu sabahın bir körü y...