Y/N biliyordu, sonuçta Annie bekleyebilirdi. Şu an Armin önemliydi. Kız arkadaşına yeterince iyi davranmadığını düşünüyordu, Armin zor zamanlardan geçiyordu.
Annie'yi yalnız bırakmak her ne kadar genç kızın kalbini sızlatsa bile onun bekleyebileceğini düşünüyordu, beklemeliydi. Sonuçta Y/N onun en yakın arkadaşıydı ve arkadaşlar birbirlerini anlarlardı, değil mi?
Y/N kararını vermişti. Çevreyi umursamadı, düşünebildiği tek kişi Armin'di.
Y/N: geliyorum.
Bununla birlikte genç kız telefonunu cebine attı ve koşmaya başladı. Olduğu hastaneyi biliyordu, ilk önce eve gidip Armin'in sevebileceği bir kitap bulması gerekiyordu. Daha doğrusu Annie'nin evine.
Yolda koşarken düşündü. Sahi, ailesi neredeydi?
Gerçi, Y/N'in anıları sekiz yaşından başlıyordu. Bir hastane odasında, başında gözleri şişmiş bir Annie ile. Annie'ye sahip çıkan adam. Genç kız, arkadaşıyla pek fazla onun ailesi hakkında konuşmamıştı.
Annie'nin dediğine göre ailesi onu daha yeni doğmuşken bir yetimhaneye bırakıp gitmişti, kimlerdi ve adları neydi bilmiyordu. Sonra, Bay Leonhart onu evlat edinmişti.
Bay Leonhart, hem evlat edindiği kıza hem de Y/N'e babalık yapmıştı aslında. İki kız babası denebilirdi belki de. Y/N'e güzel giysiler almış, evini açmış, onu okutmuştu ve okutmaya devam ediyordu da.
Kızlar liseye geçince daha rahat olsunlar diye onlara bir ev kiralamıştı, mantıken Annie'nin evi sayılırdı ama bu ev bile her zaman Y/N'e açıktı.
Y/N'in ailesine hiçbir zaman neden ona baktıklarını sorma fırsatı olmamıştı. Hem nasıl bakıyorlardı ona, soyadı değişmemişti. Anıları yoktu, Y/N gözlerini hastanede açtığında Annie'yi tanımıyordu bile.
Evet, bunun sebebini sormuştu. Annie ise onun bir trafik kazası geçirdiğini, bundan dolayı ise hafıza kaybının gerçekleştiğini söyledi.
Ve işin garibi, Y/N'in gördüğünde tanıyormuş gibi hissettiği kişiler vardı. Eren, Armin ve Levi.
Açıklayamıyordu, açıklamasına imkan yoktu. Onlarla konuşurken sanki anılarında bir canlanma oluyordu. Ama imkansızdı, onlarla tanıştığı zamanları biliyordu. İmkanı da yoktu, bu üç oğlanı önceden tanıyor olamazdı.
.
.
.
Düşünceleri aklını doldururken Y/N, kapının önüne gelmişti. Zili çaldı, Annie kapıyı açtı.
"Sonra konuşalım Annie, şu an işim var."
Kız içeriye adım attı, arkadaşını hafifçe kenara geçip yukarı kata çıkan merdivenlere yöneldi.
"Yine aklında ne var? Bak kızım, bu sefer öldürteceksin kendini. Bakışlarından belli."
O odaya çıkarken, Annie de peşinden geliyordu.
"Yok, öyle değil. Gerçekten değil. Bu sefer masum, normal bir iş."
Genç kız odaya girdi, kitaplığı karıştırmaya başladı.
"Eğer eve tek parça dönmezsen önce seni parçalayanı, sonra da senin parçalarını yok ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑻𝒉𝒓𝒆𝒆𝒔𝒐𝒎𝒆 ¦ AOT x reader
Fanfiction•.¸♡𝑻𝒉𝒓𝒆𝒆𝒔𝒐𝒎𝒆 ¦ AOT x reader♡¸.• 𝑬𝒓𝒆𝒏: y/n. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Endişeleniyorum, anlıyor musun? 𝑬𝒓𝒆𝒏: Cevap vermezsen bile seni seveceğim. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Bağımlılık yapıyorsun. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Yanındayken kafam çok iyi. 𝑬𝒓𝒆𝒏: Bunu sabahın bir körü y...