"Yaban Mersini"

1K 55 86
                                    

Y/n, düşünmeye ihtiyacı olsa bile hızlı bir karar vermek zorundaydı. Olan bir sürü şey vardı, tek gün içerisinde olmayan kalmamıştı. Fakat bir tercih yapmak zorunda bırakılmıştı ve bu seçimi hakkıyla yapacaktı; Eren.

Ne olursa olsun, Eren sebepsiz yere birini dövmezdi, hele ki bu en yakın arkadaşıysa. Normal bir dövüş bile değildi, kemik kıracak bir dövüştü.

Birkaç kez derin nefes alan kız, Eren'in yanına geri döndü. Dakikalardır bir kere bile kımıldamamıştı.

"Eren.."

"Y/n, gitsen olmaz mı?"

"Olmaz, Eren. Seni anlamak istiyorum."

"Anlatsam anlayacakmış gibi konuşma, yapamam ve anlamazsın."

"Neden Eren? Neden yapamazsın?"

Cevap alamayan Y/n, oğlanın tam karşısına oturdu, topuzunu açtı. Omzuna düşen saçlarını okşamaya başladı. Onunla barışmak isteyip istemediğini bilmiyordu, tek bildiği karşısındaki oğlanın şu an bu hafif dokunuşlara ihtiyacı olduğuydu.

Eren'in gözleri ağırlaştı, yavaş yavaş kapanıyor gibiydi. Kıza iyice yaklaştı, kafasını göğüs kafesinin üstüne yerleştirip gözlerini kapattı.

Armin bu görüntüden hoşlanmıyordu, keza Mikasa da öyle. Fakat ortaya atlayacak cesaretleri de yoktu. Karışmamaya karar verdiler. Birbirlerine olan bakışları bunu anlatıyordu.

Daha kimse nefes bile alamadan bir hışımla kırtasiyenin kenarındaki evin kapısı açıldı, dışarıya çıkan adam dörtlüye baktı. Onları tanıyor olması lazımdı, suratları tanıdıktı. Kendi okulundan olan birkaç alt sınıf olmalılardı.

Y/n, başını kaldırıp adama baktı. Siyah saçları, mavi gözleriyle nefes kesiciydi. Gürültüye uyandığı belliydi, çünkü yüzünde rahatsız olduğunu belirten bir ifadeyle bakıyordu gençlere.

Adamın boyu kısaydı kısa olmasına fakat görüntüsü bunu tamamen örtüyordu, suratında ufak bir kusur bile yoktu. Mükemmel parçalarla oluşturulmuş, özene bezene yapılmış bir porselen gibiydi adeta.

Adam önce Y/n ve Eren'i süzdü, bakışları Mikasa'ya kaydı ve Armin'de durdu. "Hangisi yaptı Armin?"

"Ah, Levi. Yanlış anladın, kimse yapmadı."

"Karşında velet mi var senin? Hangisi yaptı? Yanındaki değildir, şuradaki oğlan mı yaptı, yoksa yanındaki kız mı?"

"Levi, lütfen dinle."

"Zannetmiyorum."

Y/n, adamdaki tehlikeyi de sezmişti, kendine gelip konuşmaya başladı.

"Eren, yani yanımdaki oğlan ve Armin kavga ediyorlarmış. Mikasa, yani senin yakınındaki kız beni aradı ve yardım istedi. Ben de geldim."

"Ne yani, yaralı olanı donup kalmış bir kıza bırakıp az hasar alana mı koştun? Şu haline bak, resmen kucağına yatırmışsın. Yerde oturduğunuzu yani pis olduğunu geçtim, tam ortada duruyorsunuz. Yoldan geçen bir araba sizi ezse gram üzülmezdim."

Cevap veremedi. Ne Y/n, ne de Eren cevap veremedi. Karşılarındaki adam ise sadece iç çekti, Armin'i ayağa kaldırıp biraz destekle onu evin içine taşıdı. Diğer üçünün dışarıda olduğunu fark edince ise soğuk bakışlarından birini onlara doğru fırlattı.

"Polisler bu saatte caddeleri dolaşır, sizi görse ayyaş sanar. Geçin içeri."

Y/n, Eren'i de kaldırarak içeriye girdi. Mikasa ise son kez etrafa bakıp peşlerinden geldi.

𝑻𝒉𝒓𝒆𝒆𝒔𝒐𝒎𝒆 ¦ AOT x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin