𝑻𝒉𝒓𝒆𝒆𝒔𝒐𝒎𝒆 ¦ AOT x reader

"Pembe Lotus"

Kadın uyandı, yanında uyuyan eşini uyandırmamak için özen göstererek usulca yataktan kalktı, banyoya girdi.

Suyu açtı, kıyafetlerini çıkardı ve suyun altına girdi. Gözleri zar zor görebildiği köprücük kemiğindeki dövmeye gitti. Mrs. Yeager.

Tamı tamına on yıl geçmişti. Levi geçip gideli on yıl. O gün havalimanında düşündüğü gibi, kahrolasıca herif o uçağa bindiği andan beri kimse ondan haber alamamıştı.

Öldü mü kaldı mı bilen yoktu.

Mutlu mu değil mi bilen yoktu.

Nerede ve ne yapıyor bilen yoktu.

İlk zamanlarda Y/N çok üzülmüştü, geceleri gözüne uyku girmiyordu. Ama aklına eşi Eren geldiğinde yaptığı şeyden pişman olmadığını hissediyordu.

Levi'la gitmemişti, onun gitmesine izin vermişti. Çünkü biliyordu, Eren'i atlatamamıştı. Atlatmış olsaydı bile tanımadığı, hatırlamadığı, bir adamın yanında yepyeni bir hayata atılmaya cesaret edememişti.

Geçen on yılı düşündü. Eren ile evlenmişti, Mikasa ve Jean bir ilişkiye başlamıştı ve bir bebek sahibi olmuşlardı, Armin ve Annie'nin ise bir hafta sonra düğünü vardı.

Her şey yolundaydı, Y/N babasının son isteğini yerine getirmişti. Yaşıyordu ve mutluydu. Levi günler geçtikçe kızın gözü önünden siliniyordu. Gerek görünüşü, gerek sesi olsun. Y/N çocukken evlenme sözü verdiği adamı unutuyordu.

Bundan pişman değildi de. O aşkı Eren'de bulmuştu. Hatalar yapılmıştı, herkes yapmıştı. Kimse kusursuz değildi. Herkes birbirini hatalarıyla sevmeyi başarmıştı.

Armin, Y/N'e olan takıntısını bırakıp Annie'den hoşlanmaya başlamıştı. Annie'nin de hisleri karşılıklıydı. Gerçekten, çok mutlu olmuşlardı.

Mikasa ise sadece Eren'e odakladığı gözleri ile etrafa bakmıştı. Umutsuz aşığı Jean'ı görmüştü. Jean ona bu dünyada cenneti veriyordu, son nefesini verene kadar da bu böyle devam edecekti.

Eren ve Y/N ise birbirlerine tekrardan kavuşan aşıklar olmuşlardı. Geçmişi geride bırakıp yeni bir sayfa açmışlardı. Bu herkese iyi gelmişti.

.

.

.

Kadın suyun altından çıktı, havlusunu vücudunun etrafına sarıp odaya geri döndü. Eşi uyanmıştı, karısını görünce gülümsedi. Y/N ise yaklaşıp Eren'in yanağını öptü.

"Günaydın, Bayan Yeager."

"Günaydın, Bay Yeager."

"Kaç gündür şu dünyaya yeni bir Yeager getirelim diye çabalıyorum ve reddediyorsun."

"Hayatta olmaz, şu güzelim dünya bir deli Yeager ile daha uğraşamaz emin ol."

"Kalbimi kırıyorsun, ben deli miyim?"

"Hem de kralısın."

"Haklısın, öyleyim."

İkisi de kıkırdadı. Eren saate baktı, öğlene yaklaşıyordu. "Bizim sarılar uyanmadı mı yaa?" Y/N, Eren'e gülümsedi. "Dün Mikasa'lar onları ziyarete gitmişti, ondandır."

Eren yataktan kalkıp yerdeki ceketini aldı. "Onlar ne zaman ikinciyi yapacaklar?" Kadın bu sözle beraber gözlerini devirdi. "Birinciye sahip çıksınlar önce."

Eren, eşine arkasından sarıldı. "O zaman biz de miniğe bir oyun arkadaşı yapalım. İtiraz kabul etmiyorum." Y/N kıkırdadı, Eren ise kadının boynunu öpüp iyice kendisine çekti. "Eren.. cidden sabah sabah çocuk mu deneyeceğiz?" Eren, eşini kendisine doğru çevirdi. "Bir yanlışlık göremiyorum, Bayan Yeager."

⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉⑉

Selam gençlik! Açıkçası böyle bir kitapla yeterince boş yaptığımı düşünüyorum ve başka kitaplar yazmaya gidiyorum. Ve söylemesi, Anime Smut diye bir kitap çıkardım, isteyen gidip bakabilir.

Bu kitapla ilgili zaten düşüncelerim çok uzun değildi. Bir şeyler karalayıp bitiririm demiştim ve öyle de oldu. Yine de ortaya kötü bir şey çıkmadığını düşünüyorum. Yeni kitaplar için beklemede kalın, iyi günler dilerim! :)