Selaam, yeniden hoş geldinizz❤ Medya sorununu çözemediğim için artık her bölüm bu yazının altına bırakacağım şarkı ve görselleri. Biraz aralıklı yazdığım için daha fazla bekletmeden sizi bölüme doğru uğurlamak istiyorum ve keyifli okumalar diliyorum❤
Feris önce kardeşine baktı. Fırat, Arellere gitme konusunda çok hevesli duruyordu. Ablası dışında birilerini görmek elbette ona da iyi hissettiriyordu. Feris bu bakışı kıramayacağına fark edince dikiz aynasından Arel'in gözlerine sabitledi gözlerini. O da masum, istekli ve sevimli bakıyordu. Genç kız gülümseyerek başını iki yana salladı.
"Bunu kabul ettiğime inanamıyorum."
"Yaşasın!" diye haykırdı Arel. Kardeşi de hoşnut mırıltılar çıkarıyordu. "O hâlde ben Alp'i arayıp haber veriyorum." dedikten sonra araca telefonunu bağlayıp ev arkadaşını aradı.
"Kardeşim, misafirlerimiz var." Genç kız Alp'in ne diyeceğini çok merak ediyordu.
"Buyursunlar." diye karşılık verdi neşeli bir sesle. Nasıl bu kadar doğal ve sevecenlerdi böyle? Hiç bir soru dahi sormadan kabul etmişti Alp. Fırat ise şimdi daha da neşeli duruyordu.
Eve vardıklarında uykusundan az önce uyandığı belli olan Alp açtı kapıyı onlara. Saçları biraz dağılmış, gözleri biraz şişmişti.
"Hoş geldiniz." dedi genişçe gülümseyerek. "Tanıştığımıza memnun oldum. Adımı biliyorsunuzdur ama yine de kendimi tanıtayım. Ben Alp, Arel'in numarasını değiştirmek suretiyle tanışmanıza vesile olan arkadaşı. Bir nevi kader düğümünüz." Feris kıkırdayarak elini uzattı.
"Ben de şu size soslu makarna yollayan ve mümkünse tenceresini almaya gelen kız, nam-ı diğer Feris." Hepdi yeniden gülüştükten sonra Alp, Fırat'a döndü.
"Peki bu yakışıklının ismi nedir?" Ablası onun yerine cevapladı. "Benim biricik küçük kardeşim Fırat."
"Oo, demek isimleriniz uyumlu. Çok sevdim. Memnun oldum adamım." diyerek Fırat'ın yanağından bir makas aldı. Alp, daha çocuksu bir kalbe sahip olduğundan Fırat'la anlaşması çok daha kolaydı.
İkisi de ilk andan beri Fırat'a ne garip ne de acıyarak bakmışlardı. Onu normal bir çocuk olarak yaklaşmaları Feris'in yüreğini ısıtıyordu.
"Kapıda kalmayın, hadi içeri geçelim." diyerek tekerlekli sandalyeyi ilerletti Arel. Geri kalanlar da onları takip ederek salona geçti.
"Aç mısınız? Akşam makarna yapmıştık, duruyor biraz." Feris yeniden kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Makarna-Yarı Texting
Teen Fiction05**: Makarna mı istiyorsun? Makarnayla başlayan konuşmanın spagetti gibi birbirine dolanmasını okumaya var mısınız? Bir deli ve bir daha da deli tesadüfi bir şekilde konuşmaya başlarsa ne olur? Öğrenci yemeği diyerek geçmemek gerekiyormuş demek ki...