Aralıktan Sızan Işık

12 5 0
                                    

Arel: Hey! N'aber? Bugün sesin soluğun hiç çıkmadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Arel: Hey! N'aber? Bugün sesin soluğun hiç çıkmadı. Uyanınca günümü dahi aydınlamadın. (12.52)

Arel: Güzelim, iyi misiniz ya? Merak ettim bak şimdi. (13.48)

Arel: Arasam mı diye çok ikilemde kalıyorum. En azından ufacık bir an yakalabilirsen dön bana. İnternetin de açık değil. (14.33)

Canı sıkılıyordu endişeden Arel'in. Sosyal medya yerine direkt operatör mesajlaşmasına geçti.

Arel: Bir sorun mu var? Lütfen kısa da olsa müsait olduğunda dön. Merak ediyorum. Yarım saat kadar daha bekleyip arayacağım yoksa. (15.41)

Yarım saati tam bekleyemedi. Sonunda genç kızı aradı. Telefon en sonuna kadar çaldı, çaldı, çaldı. Cevap veren olmadı. Kalbi iyice sıkışan Arel, evlerine gitmeyi düşündü. Ancak bu çok mu fazla olurdu? Ellerini saçlarından geçirip kendine en fazla yarım saat daha verdi. Sonra gidecekti. Duramıyordu.

Genç kız dönmedi. Arel daha fazla duygularına hakim olamayarak yola koyuldu. Hızla daha önceden öğrendiği eve vardı. Kapıyı çaldı. Tanımadığı kırklı yaşlarının ortasında bir kadın açtı.

"Buyrun, kime bakmıştınız?"

"Merhaba, ben Feris'in arkadaşıyım. Kendisi burada mı acaba?" Kadın gülümsedi.

"Hayır evladım, sabah iş için uyandırdılar. Aceleyle evden çıktı. Az sonra çıkar muhtemelen. İçeri buyurmaz mısın?" Arel hemen itiraz etti.

"Yok, ben rahatsızlık vermeyeyim."

"Olur mu çocuğum? Buralara kadar gelmişsin, çok bekeleyeceğini sanmıyorum. Fırat'ı biliyorsundur elbet, tanışıyor musunuz? Bence seni gördüğüne tanışmıyorsanız dahi sevinir." Artık bu küçük adam onun da hassas noktası olmuştu demek. Adını duyunca yenilgiyle yelkenlerini indirdi. Ayakkabılarını çıkarıp içeri geçti.

Ev güzel dizayn edilmişti. Ailelerinden kaldığı belliydi. En azından konforlu bir yerde barınıyor olmaları içini rahatlatıyordu.

Salondaki koltukta uzanan çocuğu gördüğünde gülümsedi. Aynı şekilde yeni edindiği abilerinden birini gören Fırat da heyecanlı mırıltılar çıkarttı.

"Ah, demek tanışıyordunuz. Bekleyin o hâlde size içecek bir şeyler hazırlayayım."

"Zahmet etmeseydiniz."

"Zahmet değil, ilk kez Feris'in bir arkadaşı geliyor. İyi vakit geçir isterim."

Arel, sevimli çocuğun yanına oturdu. Saçlarını dağıtıp yanaklarını sıktı. Fırat kıkırdadı.

"N'aber yakışıklı?" Sorusuna mırıltılarla karşılık alınca devam etti. "Ben de iyiyim. Seni özledim, sen de beni özledin mi bakayım?" Heyecanlı baş sallamalar onu da gülümsetti.

Makarna-Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin