2-B XÎYANET -|İHANET|

6.5K 432 105
                                    

İyi okumalar 💐

"Kuş olup uçmak isterken, Ağaç olup kök salıyoruz."
______________________________

Kim nasıl bunu kabul edebilirdi ki bir yanda sevdiği adam nişanlısı diğer yanda kardeşim dediği teyze kızı bu ihanet nasıl hazm edilirdi nasıl kabul edilir nasıl unutulurdu ki?

Yalandır diye düşünmüştü kardelen belki bir oyun bir şakadır ama bu şaka hiç komik değildi ki! Dolu olan gözlerini kırpmamak için adeta kendiyle savaş içerisindeydi yatağından usulca kalkıp çıplak ayaklarla kapıya doğru adım atmıştı her adım onu ölüme sürüklerken bunu bile bile o adımları atıyordu. Kapıyı açıp odadan dışarıya ilk adımını atarken annesinin ağıtları susmuyor aksine ateşe düşmüş gibi harlanıyordu...
Sağır olmak istemişti ilk defa tüm dünyaya, insanlara, yaşanılan hayata ve birazdan duyacağı gerçeklere...

Babasının sinirli sert sesi konakta yankı yapıyordu sıraya dizilmiş korumalar ağzından çıkacak tek kelimeyi bekliyorlardı. Kime nasıl güvenecek tek kelime edecekti ki içi yangın yeri gibi ateş ile dolarken nasıl inanacaktı olanlara balkona yaklaşırken babasının nefes almak ister gibi gökyüzüne bakmasıyla göz göze gelmişti. Gözlerini hemen çeken Ali Ağa'yla kardelen geriye doğru attığı adımlarla elini ağzına bastırıp dolu olan göz kapaklarını kapatmasıyla gerçeklerle yüzleşmişti..

Dizlerinin üzerine çökmesiyle haykırması bir olmuştu. Çırpınışları kanadı kırık güvercinin uçmak için kanat çırpması nefessiz kalması kadar canını yakmış nefesini kesmişti.

Çığlığı koca konağı inletirken haykırışları gök yüzünü ağlatmıştı. Sesini duyup merdivenlerden koşup gelen annesinin yanına diz çöküp ona sarılmasıyla daha da şiddetlenmişti ağlaması Dilşad hanımın kızını sakinleştirmeye çalışma çabaları boşa çıkmıştı yerinden kalkmayan haykıran kızıyla onunda sesleri yükselmişti.

"Daye... Yapmamıştır dimi?" Kesik kesik çıkan nefesi ve içli içli ağlaması konuşmasını zorluyordu "yapmaz onlar bana bunu biri sevdiğim diğeri kardeşim.." kızının sözleriyle susan dilsad kadınla kardelen daha dibe batıyordu "Dayee.!! Bir şey de kurbanın olayım!" bağırarak konuşması yüreğine batan dikenlerin canını yakmasıyla gürleşen sesine inat Dilşad kadını yine de tek kelime edememişti. "Daye etme yapmazlar de ikiside sana ihanet etmez de biri yüreğinden biri sırtından vurmaz de.. kurbanın olayım söyle..."

Son çırpınışları sonuç vermemişti. Başını annesinin göğsüne dayayıp ağlamalarına devam etmişti. Bu olanlar kabus gibiydi öyle hissediyordu kardelen bir anda uykudan annesinin ağıtlarıyla uyanan kadın olanların duyduğu sözlerin sadece gördüğü kabusta yaşanan bir olayın sonucu olmasını istemişti, adı üstünde rüya, rüyaların tersi çıkar derlerdi bu olanlarında yalan olması gerçekle hiç bir bağlantısı olmamasını ne çok isterdi.. İstemişti.. istediğiyle de kalmıştı..

Sakinleşen kadın şiddetli bir şekilde açılan kapının sesiyle usulca kalkmıştı yerden balkona çok yaklaşmadan uzaktan aşağıya bakmıştı "gel kızım odana gir!" annesinin sözlerini umursamadan yanaklarından süzülen yaşlarıyla avluya bakmıştı. Konağın ortasına atılan hejarla Zilan'ı gördükten sonra sendelemiş annesine tutunmuştu.

Yaşadığı duyguların telafisi yoktu kime nasıl yüreğindeki güvercinin dışarı çıkmak istediğinde ki çırpınışını ve o çırpınışlarla canının acıyıp nefesinin kesildiğini anlatabilirdi kim onu anlardı ki?

KARDELEN HANIMAĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin