KARDELEN HANIMAĞA

31-BÎST Û ÇAR SAETÊN JİYANÊ|24 SAATLİK HAYAT|PART-I

İyi okumalar 💐

____________________________

"Açılan temiz bir sayfa gibi düşün tozlu raflarda eskimiş kitapların arasında.
dikkatini çeken alıp ilk sayfasını okuduğun hikayede yaşayan mutlu çiftin geçmişini ve geleceğini bilmediğin gibi.."

__________________________

Yeni bir gün doğan yeni bir güneş ömrümüzden geçen koskoca bir yirmi dört saat...

Ertesi günün sabahına heyecanla uyanmıştı hejar, kötü stresli günlerin peşi sıra heyecanla, mutlulukla, umutla bu günü karşılamıştı hissettikleri çok farklı duygulardı içi içine sığmıyor dedikleri cinstendi.

Giydiği takımının içine giydiği beyaz gömleğinin yakalarını düzeltmiş parfümünü sıkıp çıkmıştı odasından, sabahın erken saatleriydi koca konağın sessizliğin bozan hejar'ın merdivenlerden inerken kundurasının çıkardığı seslerdi.

Yüzüne vuran serin rüzgarla içi titremiş hızla konağın ahşap kapılarını açarak çıkmıştı dışarı sokakta gidip gelen tek tük insanlara tebessümle bakıyordu gülümsemesini içindeki heyecanını bastıramıyordu ama bastırmakta istemiyordu.

Park halinde olan arabasına binmiş vakit kaybetmeden arabayı çalıştırarak yola koyulmuştu. Uzun sürmeyen yolculuğun ardından bir kaç yere uğramış peşi sıra Emiroğlu konağının önünde durmuştu. Yanındaki koltukta gördükleriyle gülümsemesi genişlemişti.

Park ettiği arabasından inmiş eskiden olduğu gibi duvara sırtını yaslamış kardelenin camına dikmişti bakışlarını, yıllar sonra hayal ettiği o gece gördüğü o aileyle kurduğu hayallerini bir gün de olsa yaşayacağını düşünmek heyecanına heyecan katıyordu.

Cebinden çıkardığı telefonuyla kardeleni aramıştı bir kaç çalışın ardından yeni uyandığını belli eden tarazlı sesiyle kardelen açmıştı. Kardelenin sesine tezat hejar'ın sesi canlı çıkmıştı.

"Uyuyor muydun?"

"Telefon sesiyle uyandım acaba kargalar b*kunu yemeden neden arıyorsun hejar?"

Gülümsemesi kahkahay dönen hejar, "bokunu çoktan yediler kargalar güvercin eğer mümkünse bana biçilen ve saliseleri benim için değerli olan yirmi dört saatimi sevdiğim iki kadınla geçirmek istiyorum!"

Sinirle uzandığı yerden doğrulan kadın, "adı üstünde yirmi dört saat hejar on iki de bile buluşsak ertesi gün on ikide bitecek, erken uyanmak yaramamış sana beyin fonksiyonları çalışamaz hale gelmiş! Uyuyorum bir saat sonra gelirsin!"

Cık sesiyle cevap veren hejar, "imkanı yok aşağıda bekliyorum aslında yukarı da gelebilirim hem hejayı uyurken de görürüm!"

"Aslında gelebilirsin.."

"Gerçekten mi?" Kardelenin sözleriyle heyecanlanan adam doğrulmuştu,

"Evet içeri gir ve babam seni kurşuna dizsin kurtulurum hem nasıl fikir? Gel içeri sen gel!"

Hejar'ın yüzü kardelenin sözleriyle düşsede ,"sonunda seni ve kızımı göreceksem tüm bedenimin kurşuna dizilmesine razıyım güvercin!"

Bir süre ses vermeyen kardelen hejar'ın sözleriyle geçmişe gitmişti bu sözler tanıdık geliyordu kadına acı hatıraların içinde olan mutlu hatırların sözleriydi. Susmuştu edecek bir kelam bulamamıştı. Hiçbir şey söylemediğini gören hejarın ise saatler sonra kardeleni üzme düşüncesiyle yüzü düşmüştü.