gök, kaya, tohum.

bir ihtimal daha var
gök düşücek
ben düşücem
ben ki
düştüm zaten
dizim
dizim atlas benim
kayıp dünyanın
kayıp insan
göğün altında
üzeri yığın yığın
gök gök
fırtına fırtına
sizin tanrınız burda yok
göğün üstü üstüm
göğün altı altım
tanrınız saklanmış
gök karanlık
benimkiyse mekandan münezzeh
zamandan
münezzeh
çünkü O,
sahibi bunların
ve sizin tanrınızın saklandığı göğün,
gök düşücek
deniz ve ben
dalga üstüne dalga
yosunlar göğü yüz tutsun gayrı
ve kuzeyi gösteren kayalıkları
hem ben Allah'ı buldum bir kayada
kaya ki
katman katman
tane tane
kum kum
sıkışmış kalmış
canı yanmaz amma,
Allah'ı bir kayada gördüm
kayaya can verdi O
taştı, taştı ağaç oldu
ağaçtı, açtı yemiş oldu
yemişti, yetti tohum oldu
ben Allah'ı bir tohumda gördüm
sizinki gökte dursun
gök düşsün
dağ yarılsın
nehir çöle aksın
gene de gelmez tanrınız dar vakitte
siz bir tohumda göremezsiniz Allah'ı
üstü örtük
kabuğu yeşil
çıkmak için çürür o,
ben Allah'ı
vefasız insan için kendini çürüten tohumda gördüm.
varsın düşsün gök
altında kalayım
çürürüm çıkmak için,
tanrınız bir bulutun arkasına saklanmış
sen o bulutu yağdır Allah'ım
görsün gözler aczi
ırmak ırmak yağdır o bulutu.