uzun bir yoldan geçtiğimi sandım bu
kısaydı fakat düğüm atılamayacak kadar
boşa düşen iki uç
her seferinde ve her
ve her an kendine kavuşmaya çalışan
aynada başka yüzlerle tanışan,
kat kat düğümler atmak varken
sarılıp ruhundan ruhunun diğer taraflarına
olmak savaşında kazanan olmak varken
salkım saçak dağıldığımı anımsıyorum,
kimseyi dinlemedim annemi hiç
kopan parçalarımı göğün isi sanarken
artık düğüm atılamayacak kadar
ve artık kavuşamayacak kadar kendime,
bunu ben yaptım
bir akşam üstü batan güneşi izlerken değil
bin güneşi batırırken,
şimdilerde doğudan gelecek olanı bekliyorum
kaybettiğim göz yaşıyla
ve edilmemiş özürlerle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gök, kaya, tohum.
Poesíaaşkı ve acıyı tanımlamayacağım, bıraktığı yerden tamamlayacağım. .yirmiye