az yedim
tok gezdim
midem sergi
gök kubbe
ayaklarım yalın
yalnız ve içli,
bu ağaçtı
oturdum kaldım
aşık oldum
yalancı ve kekre
çok yedim
aç gezdim
kefenimi sattım bir sevdaya
iblisimi dost sandım
kibrimi kuvvet
aşkımı mahrem,
bu ağaçtı
dibi gölge
serin ve pak
dinlendim barış
içlendim
savaş,
sarıldım bu ağaçtı
"dünyayı,
Allah'ın attığı yere atın,"
dünya bu ağaçtı
sarıldım
çürür içten
alır bedenimden,
seni sevmek kalbe ağır!
kollarımı geri ver
geç tenimden
vazgeç benden
döndüm sitemimden
Allah biliyor
şahidi sözlerimin,
talan olmuş kalbim içre
bu ağacı sök Allah'ım
bu ağacı kurut ve yak
yakışır külleri dağın eteğine,
kanun adamı sarıyor bileklerimden
tutunmak için dünyanın külüne,
rüzgarı nasip eyle
dumanı ve isi de
ağacım yansın
ben yanayım
şehri duman alsın
sanayi devriminden beri
böyle küresel ısınma görmesin bürokratlar Allah'ım.*Hz. Osman
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gök, kaya, tohum.
Poesíaaşkı ve acıyı tanımlamayacağım, bıraktığı yerden tamamlayacağım. .yirmiye