ꕥ
Editlemekle uğraştığım videonun ortasında canımın bir şeyler yemek istediği hissetmiştim. Annemler çoktan uyumuştu bu yüzden dışarıdaki marketten noodle alıp yapabilirim diye düşündüm. Okul pantolonumda ki paramı ve dolabımın yanında duran kaykayımı alıp annemlerin odasına ilerledim.
"Baba~"
Fısıldamamla babam korkarak gözlerini açmıştı. Dudaklarımı düz bir şekilde tuttum ve cebimdeki parayı çıkarıp konuştum.
"Markete gidip geleceğim, haber vermek istedim."
Babam başını aşağıya yukarıya salladı ve uykusuna kaldığı yerden devam etti. Merdivenlerden indim ve anahtarından anahtarı alıp cebime koydum. Kaykayı yere bıraktım ve üstüne bindim.
Bayır olduğu için çok rahat bir şekilde aşağıdan kayabiliyordum, bu haz yüzümde gülümsemeye sebep oluyordu. Rüzgarın saçlarımla alıp veremediği vardı sanki saçlarıma vurup dans etmesini sağlıyordu.
Bayırın sonunda ana yol vardı, oradan hemen sağa dönüp kaldırımdan yavaş yavaş sürmeye başladım. Gece hayatı daha yeni başlamış olmalıydı. Girdiğim minik bir marketten bir acılı bir soya soslu noodle aldım. Soya sosunu normalde çok yemeyi sevmezdim, ama noodle'a eklenince çok hoşuma gidiyor.
Gözüm cipslere takılınca kendimi durduramayıp iki tane de cips almıştım. Sonuçta uzun bir gece olacaktı, editlemek o kadar kolay bir olay değildi.
Gece hayatı yeni başladığı gibi benim de evde gece hayatım yeni başlıyordu. Videoyu bitirdikten sonra birkaç anime izlemek güzel olabilirdi.
Çok kalabalık olduğu için marketin yanındaki ara sokağa girmiştim. Kaykayımla yavaşça ilerlerken bir adam sesi duymuştum.
"Seni piç nereye gittin!"
Adam o kadar kasvetli bir şekilde bağırıyordu ki olduğum yerde ister istemez yerimde titremiştim. Bu bence kötü bir fikir deyip geriye doğru yönelmiştim. Tıpış tıpış geri dönerken birisi kolumdan çekmişti. Gözlerim daha da büyümüş, bana bunu yapanı seçmeye çalışıyordum.
Çöp kutusuyla beni çeken kişinin arasında duruyordum. Karanlık yüzünden yüzünü bile göremiyordum.
"Eğer ki bağırmamı istemiyorsan bırak beni."
Sinirle karşımdaki kişiye seslendim.
"Daha yeni bu ülkeye geldin, bir hafta geçmeden ikinci kere beni dışarıda buluyorsun."
Duyduğum sesle yüzüm daha da düşerken homurdanmaya devam ettim.
"Aslında bulmamıştım, beni kendin çektin Hwang."
Yüzünü göremediğim silüete bakarken beyaz olan birkaç dişini seçebilmiştim.
"Bir de pişmiş kelle gibi sırıtıyor, beni bırakır mısın? Bir daha tekrarlamayacağım yoksa cidden çığlık atarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesmerise » Hyunlix✓
Fanfic"Ben Lee Yongbok Felix. Avusturalya-Kore meleziyim, bu iki dünyanın arasında büyümüştüm. Tek çocuk olmanın getirisiyle fazla rahat ve sevgiye bol büyümüştüm. Bu beni daha mutlu insan yapması gerekirdi belki ama o kadar mutlu muydum? Tabii ki hayır...