Hannibal Şeytanı//Hannigram✔️

Will'in Kararı

"Olsen adı altında hiçbir şey."

"Tamam. Anderson'ı kontrol ediyorum."

Will ve Hannibal, Hannibal'ın masasında birlikte oturup, her biri kendi ekranlarına bakıyorlardı. Will, dizüstü bilgisayarıyla terapiye geldi, gözleri kanlandı ve yorgundu ve seansı Minnesota Shrike'ı araştırarak geçirmeyi talep etti. Hannibal tek kelime etmeden oturmasını işaret ederek bir tablet çıkardığında hoş bir şekilde şaşırmıştı. Hobbs'u araştırmak için tam bir buçuk saate yakın bir zaman harcamışlardı, ama sonra Hannibal kızları önerdiğinde arama tersine döndü.

"En son kızı kendi kulübesinde öldürdü. Birkaç gün orada yaşadı ," diye belirtmişti Hannibal." Belli ki kalacak bir yer arıyor."

"Ve bu kızlardan en iyi şekilde yararlanmak istiyor. "Will başını salladı.

"Adlarından birinin altında bir şey kullanıyor olabilir.
Şimdi, FBI veri tabanında kurbanların çoğu hakkında hiçbir şey bulamadılar. Hepsi öldü ve gömüldü, mirasları geride kaldı.

"Bekle." Latimer adına yapılan arama sonuçlarının artmasıyla irkilerek dondu kaldı. Son aktiviteye göre sıraladı ve gördükleri karşısında sesli bir nefes verdi. Hannibal bakmak için döndü.

"Diana Latimer adı altında yakın zamanda bir satın alma oldu.
Bir kabin. Kimliğiyle imza attı."

Veritabanı fazla bir şey sunmuyordu, sadece kişinin kimliği altındaki federal satın alımların bir kataloğuydu. Kabini bir uygulama aracılığıyla kiralamak, temelde FBI için açık bir kapı olmuştu. Hobbs pes etmişti.

"Bu ölü kızın adına bir kulübe kiraladı. Bu uygulamaların verilerini şeker gibi ele geçirdiğini bilmiyor mu? Bütün bunları çok kolay görüyoruz."

"Bunu bilmiyor olmalı. Ya da sadece birkaç gün kalmayı planlıyor. Ne de olsa geçici olarak kiraladı."

Will hayal kırıklığı içinde homurdandı. "Bana kiraladığı tarihleri ​​söylemiyor. Sadece satın almanın iki gün önce yapıldığını gösteriyor."

"Bahse girerim hala orada olurdu. Bu çok uzun zaman önce değil."

"Fazla zamanımız yok." Will, dizüstü bilgisayarı sertçe kapatarak ayağa kalktı. "Jack'e söylemeliyim." Kapıya doğru gitmeye başladı ama Hannibal'in elini tutması onu durdurdu. Will' döndü, dokunuşla bir an için zayıfladı.

"Will. Seni dinlemeyecek." Hannibal'ın yüzü yumuşadı. "Asla istemez. Zaten senin de fikrini almak istemiyor. Onunla son konuşmandan sonra muhtemelen kapıdan geçemeyeceksin."

"Dinlemek zorunda! Elindeki tek bilgi bu." Dizüstü bilgisayarı kaldırdı.

"Jack bir şekilde senden daha inatçı. O kımıldamayacak."

Will İçini çekti. "Sence ne yapmalıyım peki?"

"Bütün bilgilere sahipsin, değil mi? Adresi görebilir misin?"

"Ne? Neden ben-hayır. Olmaz. Oraya tek başıma gidemem!"
Will, başını şiddetle salladı.

"Yalnız olmazdın. Ben gelirim, neden olmasın? Tüm bilgiler orada. Jack dinlemiyorsa, kendin git. Bir silahım var, onu alabiliriz. Kelepçelere, şok cihazlarına ihtiyacın olabilecek her şeye erişimin var."

Will, Hannibal'ın ani yoğunluğu karşısında şaşırmıştı. Hiç bir konuda bu kadar ısrarcı olmamıştı. "Hayır, Hannibal. Zaten yeterince kural çiğnedim."

"Ve bu seni daha önce hiç rahatsız etmedi."

"Üzerimde çok fazla göz var. Zaten beni bulacaklar. Elliot'ın ahırındaki DNA ve... Bilmiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum."
Sesi çatladı ve yanaklarından aşağı akana kadar gözlerindeki yaşları fark etmedi. Hannibal'ın yüzü yumuşadı.