Günler su gibi akıp gelip geçiyordu.
Çalışıyordum ama kazancım elime geçmiyordu maaş kartım eşim Emredeydi.
Bir ihtiyacım olduğu zaman kendisine söylüyordum alıyordu. Birde dolmuşla gidip geldiğim için sadece aylık dolmuş paramı veriyordu.
Yemek içme zaten iş yerine ait olduğu için bu kadar yeter sana diyordu.
Mevsim kıştı havalar çok soğuktu dolmuş beklerken dolmuş durağında resmen soğuktan donuyordum.
Birgün akşam iş çıkışı yine dolmuş durağında beklerken bir araba beklediğim durakta gelip durdu.
Arabanın camı aşağıya indi ve arabanın içerisinden bir bayan sesi bana sesleniyordu.
-Nurdan hanım
-Nurdan hanım
Başımı arabanın açık olan camına eğilerek baktım. Seslenen gıda teknikeri Hande hanımdı.
- Efendim Hande hanım,
Arabaya doğru yaklaştım.
- Buyurun Hande hanım bir isteğiniz mi? Vardı.
- Hava çok soğuk yağmurda yağdım yağacak gel bırakayım seni evine bu soğukta bekleme.
- Teşekkür ederim Hande hanım gerek yok size de zahmet vermim ben dolmuşla giderim evime.
- Uzatma gel diyorsam gel sırtımda götürmeyeceğim. Hem yemem seni korkma.
- Estağfurullah Hande hanım, ben size zahmet vermek istemedim.
- Zahmet olmaz hadi gel bin şu arabaya.
Artık ne diyeceğimi bilemeyip ısrarı üzerine yan koltukta yerimi almıştım.
Evimin adresini sordu. Kendisininde evi benim evime yürüme mesafesi 10 dakika varmış arası.
Yol boyunca çok birşey konuşmadık.
Aramızdaki sessizliği de Hande hanımın çalan telefonu bozmuştu.
- Ooooo hele şükür aklına düşmüşüm beyimizin.
Bekar olduğunu bildiğim Hande hanımın arayan sanırsam erkek arkadaşıydı. Israrla çalan telefonu hemen açmadı.
- Sen beni ararmıydın? Herhalde kafana saksı felan düştü aklına geldim de aradın. Geç o ayakları bana işi bahane etme bende çalışıyorum seni arayacak vakit olmasa da ben o vakti bir şekilde buluyorum tamam aramaya vaktin yok bir mesaj yazmaya da mı? Vaktin yok her neyse trafikteyim şuan eve geçince konuşuruz.
Diyip karşıdaki adamın suratına telefonu kapattı. Karşı tarafın konuşmasına fırsat vermiyordu ardı ardına kelimeleri sıralamıştı.
İçimden ben Emreye böyle bir kelime kullansam yada telefonu suratına kapatsam evi değil ülkeyi terk etmem gerekirdi sanırım Emre'nin bana tahammülü olmadığı için öldürmezse bile ağzım burnum kesin yer değiştirirdi.
- Kusura bakma Nurdan hanım senin yanında da biraz ileri geri konuştum.
- Estağfurullah Hande hanım ne kusuru.
Evimin bulunduğu sokağa gelmiştik.
Hande hanıma beni uygun bir yerde bırakabileceğini söyledim oda arabayı yolun sağ tarafına çekip arabadan inmemi bekledi.
- Teşekkür ederim Hande hanım size de buraya kadar zahmet verdim.
- Lafı bile olmaz zaten benimde evim şu ilerde.
- İyi akşamlar yarın görüşürüz.
- İyi akşamlar Nurdan hanım görüşürüz.
Yağmurda yolda gelirken yağmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASAL
RomanceKadın her baktığında küçük Masala onu hatırlıyordu. gözlerinin içine bakmıştı da sanki dudakları mühhürlenmişti o dakika söyleyememişti sevdiği adama küçük bir kalbi içinde taşıdığını. yıllar sonra ilk defa bu kadar mutluydu ama nerden bilirdi en mu...