Satır arası yorumlarla beni mutlu etmeye ne dersiniz
×××Gönüllülerin iletişim ödülünden sonra hepsi ailelerinden gelen mektuplar sayesinde motivasyon olarak çok yüksekteydi. Sena da ailesinden haber alabildiği için mutluydu. İlk başta Adem yararlanamayacağı için üzülse de ailesinin yazdığı mektupta Adem'e de selam göndermesi yüzünün gülmesine yetmişti. Bu konuda arkasında olduklarından emindi artık.
Gönüllüler tam takım ateş başı sohbetine gelmişti. Oyunları rahatça kazanabilmeleri için ne yapmaları gerektiği konusu açılınca Hikmet gür sesiyle herkesi bastırıp konuşmaya başladı. "Ben karşı takımın benchte ne konuştuğunu dinliyorum bazen. Her zaman kurdukları bir cümle var o da 'Atışta baskı yapın' cümlesi. Özellikle Adem ve Atakan yaptırıyor bunu. Bence biz daha çok baskı yaparak onlardan daha etkin olabiliriz."
Sena, sessiz kalmayı tercih ederek söylenenleri dinlemeye devam ediyordu. Evrim Hikmet'i destekler şekilde "Aynen öyle, bizim atıcılarımızın dikkatini dağıtmaya çalışıyorlar. Takımlarındaki diğer kişiler bunu fazla yapmıyor ama Atakan ve Adem çok yapıyor, Hikmet haklı." diyerek girdi araya.
"Adem panik yapıyor zaten, dikkatini dağıtmamız zor olmaz" dedi Yasin "Hem güçlüleri de kırmış oluruz."
Ogeday bu konuşma boyunca gözünü Sena'dan ayırmamıştı. Onun gözlerinin içine bakarak takıma konuştu. "Neyse arkadaşlar, çok fazla dillendirmeyelim." Herkesin gözü bir anda Sena'ya dönmüştü. Ogeday'ın hemen arkasından Nisa da "Burada hepimiz Adem'i rakip olarak görmüyoruz galiba." diye bir imada bulundu.
Kameralar açıkken bu şekilde konuşmaları sadece Sena'ya zarar veriyordu. Sena bunun bilincinde olarak başını dik tutup ikisine güçlü bakışlar atıyordu. "Burada herkes birbirinin rakibi, siz ikiniz de öylesiniz. Aynı takımda olmanız rakip olmadığınız anlamına gelmez. Adem de en büyük rakiplerimden birisi, ama siz benim rakibim olamazsınız."
Hikmet haddine olmayan konularla alakalı yorum yapma hakkını yine nereden bulduysa bulmuştu. "Sena biz takım içinde konuşuyoruz falan ama karşı takımın kulağına gitmez değil mi?"
Sena sabrının taşmak üzere olduğunu hissediyordu. "Siz böyle bel altı vuracaksanız ben de susmam" dedi Sude'ye bakarak "Burada karşı takımla bağlantısı olan tek kişi ben değilim ki ayrıca hiçbir zaman ne ben ne de Adem takım içi şeyler konuşmadık, konuşmayız da. Sizler yapınca normal olan bana gelince mi olağanüstü oluyor birden anlamadım."
Sude'nin bakışları Sena'yla buluştuğunda "Biz Mert'le dışarıda tanıştık. Burada olan bir şey değil." dedi pişkin pişkin. Sena artık sessiz kalmanın bir işe yaramadığını biliyordu. "Ne fark eder?" dedi kollarını önünde bağlayıp.
Berkan sinirlerin daha çok gerilmesini önlemek adına "İkiniz de aynı durumdasınız. Kimse kimseyi suçlamasın, oyunlarımıza bakalım arkadaşlar" dedi sakin sakin. Anıl ve Ayşe de aynı şekilde ortamı yatıştırdıktan sonra oyuna gitmek üzere yola çıktılar.
×××
8-7 ünlü kızlarının galibiyetinden sonra erkekler mücadelesinin parkura çıkacak olan ilk isimleri Adem ve Anıl'dı. Atış yerinin hemen yan tarafındaki gönüllü benchindeki herkes ayaktaydı.
Anıl ve Adem parkuru başa baş tamamladıktan sonra atışa aynı anda başladılar 4 disk atışını yapanın kazanacağı atışta Adem 3/3 attığı sırada Anıl henüz hiç atamamıştı. Adem'in kalan son diski atmaya çalıştığı anda kulağına gelen tek ses Nisa'nın 'Atamıyor' çığlıklarıydı. Dikkatini her ne kadar atışa vermeye çalışsa da Nisa sanki beyninin içinde bağırıyordu ve bu ses çok rahatsız ediciydi. Adem'in dikkat dağınıklığından atamadığı son diskine karşın Anıl atışı tamamlayıp oyunu almıştı.
Adem, soğukkanlılığını koruyarak yorgun bir şekilde benchine geçip oturdu. Bir sonraki tura gönüllüler 5-3 önde başlamıştı. Adem ikinci eşleşmesinde Ogeday'la parkurun başına geçtiğinde normale göre iki kat fazla hırslıydı. %100'ünü vererek Ogeday'dan 5-6 saniye önde tamamladığı parkurun ardından yine Nisa'nın haykırışları yüzünden atışta kaybetmişti. Elinde kalan diski kuma attıktan sonra Nisa'ya dönüp işaret parmağını ona doğru tuttu.
Yanından geçen Ogeday'ın, Adem'in kaldırdığı parmağına vurması zaten nabzı yüksek olan Adem'in çıkışta bulunmasına sebep olmuştu. Ogeday'a doğru yürüyerek "Bir daha dokunma bana, sakın" dedi hala oyunun yorgunluğunu atamamışken.
Ogeday bir şey yapmamışçasına saf ayağına yatıyordu. Takımının yanına doğru ilerlerken "Oyun kaybetti diye böyle, sakinleştirin arkadaşınızı" dedi ünlüler takımına bakarak. Adem gönüllüler benchine gelip Ogeday'ın tam karşısında durduğunda hemen yanında da Atakan yerini almıştı.
Adem Ogeday'a "Cevabını parkurda alacaksın sen için rahat olsun" dedikten sonra Nisa'ya kısa bir bakış attı. "Kız arkadaşını da sustur, sabrımız bir yere kadar" diyip kendi benchine giderken Ogeday'a ölümcül bakışlar atan Atakan'ı da kolundan tutarak yanında sürükledi.
Bu yaşananlar esnasında Sena arkalarda durup hiçbir şekilde müdahalede bulunmamıştı. Seda yanına gelip "Böyle olacağı belliydi" dedi Sena'nın omzunu sıvazlayarak. Sena başını salladı önce. "Hep olacak zaten" dedi iç çekerek.
×××
Erkeklerde gönüllülerin galip olmasıyla oyun best of'a kalmıştı. Ünlüler takımında Adem kendini öne atıp "Ben çıkmak istiyorum." dedi. Bora ve Mert'in bakışmasının ardından ekledi "0/2 yaptım, 1/3 olsun en azından"
Takım kararıyla Adem'e bu şans verilmişti ve best of'ta yeniden Ogeday'la oynayacaktı. Parkurun başında Ogeday'a bir bakış atıp "İzle" dedi.
Belki de şimdiye kadarki en iyi parkurunu yapmıştı. Ogeday daha parkurun yarısındayken atışlara gelip 4/4 atarak takımına galibiyet sayısını getirdi. Ardından bu seferki haykırışları boşa giden Nisa'ya doğru dönerek sevincini yaptı. Ogeday atışa bile gelememenin hüznüyle oyun alanını çoktan terk etmişti.
Çekim bittiğinde Adem ve Atakan sevinçle sarılırlarken Atakan onlara bakan Sena'yı görünce kolunu açtı gülerek. Sena da oyun kaybetmenin üzüntüsüne rağmen gülümseyerek onlara sarıldı. Bir süre sonra Adem Atakan'ı hafifçe iterek "Hadi sen artık git, yengenle konuşayım" dedi.
Atakan yalandan bir triple yanlarından ayrıldığında Adem ellerini Sena'nın beline yerleştirip şakağına bir öpücük bıraktı. "Ödül nasıldı?" dedi. Sena üzüleceğini düşündüğü için iletişimden ona çok bahsetmek istemese de "Bizimkilerin sana selamı var" dedi gülerek. Adem buna şaşırmıştı çünkü dışarıdaki insanlar tarafından izlendikleri tamamen aklından çıkmıştı. "Şaka mı gerçek mi?" dedi ilk başta sorgulayarak. Sena "Gerçek, neden şaka olsun" diyip konuyu değiştirmek istedi. "Her oyunda kavga etmek zorunda mısın?"
"Hiçbirinin sorumlusu ben değilim" dedi Adem ona karşı çıkarak. Sena bu konuda Adem'in her türlü kendini haklı çıkaracağını biliyordu. "Tamam, değilsin" dedi onun gönlünü yapmak için.
Adem "Timim diğilsin" diye onun taklidini yapınca Sena'nın şalteri atmıştı. Yumruğunu sıktığı gibi Adem'in omzuna indirdi. Adem beklemediği bu hamleyle şaşkına dönmüştü. Sena'nın elinin bu kadar ağır olduğunu bilmiyordu. "Sen de az değilmişsin ha" dedi yalandan omzunu tutarak. Sena geri çekilip tedirgince "Acıdı mı ya o kadar?" dedi.
Adem nazının geçtiğini anlayınca devam etti. "Acıdı ya baksana bi'" Sena endişelenip omzuna bakmak için yaklaştığında Adem onu hızlı bir hamleyle kollarına hapsedip yüzünü boynuna gömdü. Sena her ne kadar Adem'in bu yaptığına kızdıysa da şu andaki durum ona huzur vermişti.
Bu anı bozan ise Merve, Nagihan ve Atakan'ın bir anda ikilinin yanında bitmesiydi. Merve bıyık altından bir gülümsemeyle "Özür dileyerek konseye gitmemiz gerektiğini söylemek zorundayım" dedi. Sena istemeyerek Adem'den ayrılıp geri çekti kendini. Kızlara gülümsedikten sonra Atakan'a çak yapıp yanlarından ayrıldı.
Önemli bir konsey vardı ve yüksek performansına rağmen Sena'nın adının yazılması çok olasıydı...
×××
3k olmuşuz 0 beklentiyle başladığım bu kitabı bu kadar beğenmeniz çok özel✍🏻
![](https://img.wattpad.com/cover/302330987-288-k346038.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA «Adem Kılıççı»
Teen FictionHayallerine giden yolda hayallerinden daha güzel bir şey bulmak