1.7

762 82 67
                                    

Ünlüler takımının adası hiç bu kadar huzurlu olmamıştı. Takımlar karıştığından beri büyük tartışmalar olmasa da birbirleriyle uğraşmadan duramıyorlardı. Son zamanlarda özellikle Atakan Sena ile, Adem Anıl ile, Mert de sürekli Nagihan ile uğraşıyordu.

Sabah saatlerinde takım eksiksiz bir şekilde barakaların orada konuşurlarken Atakan sıkıntılı yüz ifadesiyle "Böyle survivor mı olur ya? Kaosa hasret kaldık. Az biraz kavga eder insan, baygınlık geliyor bana herkes çok sessiz olunca. Tabii sizi bilemem halinizden çok memnunsunuz." dedi.

Birkaç saniyelik sessizliğin ardından Mert Atakan'a kafasını sallayarak "Doğru diyorsun, karşı takıma mı bulaşsak" dediğinde erkekler hep bir ağızdan onu onaylarken kızlar tam tersiydi. "Elimin tersindesin bir tane çakarsam görürsün kaosu" dedi Sude Mert'e öldürücü bakışlar atarken.

Bu konuşmaların başından beri ağzını açmayan Anıl sırıtarak "Çak! Çak! Çak!" diye tezahürata başlayınca herkesin gülmesiyle konu dağıldı.

×××

Oyun öncesi seremonide öncelikle karşı takımdan Yasin'e söz hakkı verildi. "Takım olarak bu oyuna öncekilerden daha farklı bir motivasyonla geldik çünkü kaybetmek istemiyoruz artık. Çok açız, o yüzden bu oyunu bizim kazanmamız lazım başka yolu yok"

Yasin'in konuşmasının ardından Atakan ve Adem göz göze gelip gülüşünce Murat Ceylan "Atakan, Adem?" diyerek neye güldüklerini sorduğunda Adem yüzündeki sırıtışı soldurmadan "Yani biz de her gün kraliyet sofrasına oturmuyoruz Yasin" dedi.

Nisa'nın durumu fazla ciddiye almış gibi bir hali vardı. "Oyun kazanıyorsunuz sürekli, bizim kadar aç olamazsınız" Adem buna cevap vermek için beklediği söz hakkını aldığında "Nisacığım siz de oyun kazanın tutan mı var." dedi kibar ama iğneleyici bir tonla.

Bu ufak atışmanın ardından eşleşmeler yapılmış ve Nisa inatçı bir tavırla ilk başta öne çıkarak Sena'yı seçmişti. Sena ismini duymasıyla bir adım öne gelirken takım arkadaşları da alkışlar ve ıslıklarla ona destek oluyordu.

Parkurun başında pozisyonu aldıktan sonra duyduğu düdük sesiyle hızlı bir başlangıç yapan ikili bütün engelleri hemen hemen aynı anda geçiyordu. Sena gözünü karartmış bir şekilde önüne çıkan engelleri aşarken üstünden atlaması gereken bir engele ayağının takılmasıyla göğsünü yere çarparak oyunu durduran o düdüğün çalmasına sebep oldu.

Hiç kıpırdayamadan yerde öylece kalakaldığında yanına ilk önce Adem, hemen arkasından da Atakan ve Anıl geldi. Adem telaşla Sena'nın yanında diz çökerken Sena hissettiği acıyla gözlerini sımsıkı kapatmıştı. "Çok canım yanıyor" dedi ağlamaklı sesiyle. Adem bir yandan Sena'nın sakinleşmesini sağlamaya çalışırken öte yandan doktor önemli bir şey olup olmadığına bakıyordu.

Doktordan önemli bir şey olmadığı ama her ihtimale karşı bugün oyuna çıkmaması gerektiği bilgisi geldiğinde Adem ve Atakan Sena'nın koluna girerek onu doktorun peşinden oyun alanının dışına götürdü.

Benchlerine döndüklerinde gönüllüler takımından birkaç kişi Nisa'ya Sena'nın durumunu soruyordu. Umursamaz bir şekilde "Hiçbir şeyi yok, naz yapıyor" diye cevapladı Nisa. Adem bunu duymamış olsa da stratejilerini dinlemek için bir kulağı her zaman gönüllüler benchinde olan Mert duymuştu. "Bu konu senin haddine değil Nisa, kininle değil vicdanınla hareket et" dedi o tarafa doğru seslenerek.

"N'oldu?" dedi Adem Mert'in arkasından. Mert ilk önce ona manasızca bakan Nisa'ya sonra tekrar Adem'e dönüp "Sorun yok, Nisa anladı beni" diyerek konuyu kapatmaya çalışsa da Adem'in sırf merakından bunu öğrenene kadar susmayacağını hesaba katmamıştı.

Adem galibiyetle sonuçlandırdıkları oyunun sonuna kadar sürekli Mert'e orada ne olduğunu sorup durmuştu. Mert en sonunda "Oooof Adem" dedi derin bir nefes vererek. "Sena naz yapıyor dedi cevabını aldı kapandı konu" Adem başta Mert'e boş boş baktı ve hemen ardından arkasını dönüp gönüllülerin benchine doğru ilerlemeye başladı.

Arkasından ona yetişmek için koşan Atakan Adem'in önüne geçip "Tamam boşver oyun kazandık tadımız kaçmasın" diyerek engel olmaya çalışsa da Adem sakin bir şekilde Atakan'ı aşıp Nisa'nın tam karşısında durdu. Ogeday ve Gökhan başta olmak üzere mavi takımdaki herkesin gözü ona dönmüştü. "N'oluyor?" dedi Nisa "Beni de mi tehdit edeceksin"

Adem'in gözü birkaç saniyeliğine Gökhan'a kaydıktan sonra tekrar Nisa'ya döndü. "Yok" dedi "Sadece nankör olduğunu söylemeye geldim. Ha bir de Gökhan'ı örnek al istersen, sesini kestiğinden beri sevimli olmaya başladı"

Atakan Adem'in omzuna iki kez hafifçe vurduktan sonra çekiştirerek götürdü oradan. Adem ise sakinliğini Atakan'a karşı bozarak "Abi tutma beni neden tutuyorsun, bırak" derken Atakan onu sakinleştirmek için "Tamam haklısın da gerek yok şimdi. Ayrıca seni tutmadım canım sarılmak istedi belki" diyerek ortamı yumuşatmaya çalışsa da Adem kendi kendine söylenmeye devam ediyordu. "Laf anlatmaya çalışıyorum niye ayırıyorsun ki..."

"Çalışma işte anlamayan adama laf anlatılır mı" dedi Atakan Adem'e nazaran çok daha sakin tavrıyla. Adem başını salladı. "Geç anlıyor ne yapayım, anlar belki"

×××

Ünlüler adalarına döndükten yarım saat kırk beş dakika kadar sonra Sena doktor kontrolünden dönmüştü. Geldiğini ilk görenler -Sude ve Merve- hemen yanına gidip nasıl olduğunu sorduklarında Sena'dan güzel şeyler duymalarıyla rahatladıktan sonra Merve başını yana eğip "Adem aslan yuvasında. Atakan ve Mert'le beraber" dedi.

Sena doğruca aslan yuvasının olduğu yere doğru giderken o sırada oyun sonunda yaşananları değerlendiren Atakan'ın "Nisa'nın yaptığı tabii ki saygısızlık" dediğini duydu. "Neymiş saygısızlık" diye ortadan muhabbete dalan Sena'nın geleceğini beklemeyen üçlü ilk başta onun sesiyle irkildi. "Önemli bir şey değil" dedi Adem "Genel olarak konuşuyoruz, nasılsın sen bir şey var mı?"

Sena başını sallayıp Adem'in yanına otururken "Yok" demesiyle ayağının boşluğa gelip düşmesi bir oldu. "Aferin" dedi Adem elinden tutup kaldırmaya çalışırken. Atakan ile Mert ise yavaşça ayağa kalkıp "E bize müsaade o zaman" diyip kayboldular.

Sena düştüğü yerden kalkıp Adem'in yanına oturduğunda "Sakarsın" dedi Adem elini Sena'nın omzuna atarken. Sena bunu tabii ki kabullenmeyecekti "Ne alakası var" dedi "Ayağımın altındaki toprak kaydı"

Adem ona güldükten sonra yanağına bir öpücük bıraktı. "Sakarsın işte, gözlerime takılıp kalbime düştün"

×××

En sondaki ufak romantic boy Adem.......

Artık çok okunmuyor gibi geliyor gidişatla ilgili düşüncelerinizi yazar mısınız rica etsem ❤️

ADA	 «Adem Kılıççı» Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin