Son dokunulmazlıklardan sonra Yasin-Mert-Sercan-Birsen potasından elenen kişi Birsen olmuştu. Takımın bir kısmı Birsen'in elenmesinin onları olumsuz etkilemeyeceğini savunurken bir kısmı da Birsen'in haksızlığa uğradığı konusunda ısrarcıydı. İlk grup Batuhan, Mert, Sercan, Parviz ve Bora iken ikinci grup Adem, Atakan, Nagihan ve Merve'ydi. Geri kalanlar da sessiz kalmayı tercih etmişti.
Atakan ve Adem nehrin kenarında otururlarken Nagihan izin isteyerek yanlarına geldi. Her zaman olduğu gibi çekinmeden söylemek istediklerini onlara aktarmaya başladı.
"İkinizden de özür dilemek istiyorum çünkü birinizin yoktan yere sürgüne gitmesine sebep oldum birinize de fazlasıyla ön yargılı ithamlarda bulundum. Affeder misiniz bilmiyorum ama pişman olduğumu bilin istedim. Ayrıca oyun alanına gittiğimizde Sena'dan da özel olarak özür dilemeyi düşünüyorum."
Atakan ve Adem, Nagihan'dan böyle bir hamle beklemedikleri için kısa bir bakış attılar birbirlerine. Adem Nagihan'a doğru başını sallayarak gülümseyip "Affetmek bize düşmez Nagihan benim seninle bir sorunum yok zaten. Hata yaptığını fark etmen yeterli bence. Sana karşı düşmanlığım da yok." dedi. Atakan da onu desteklercesine "Burada herkes birbirine sıkıyor, en azından sen özür dilemesini bildin. Ama merak ettiğim şey, özür dilemendeki etken ne?"
Nagihan onlardan olumlu dönüt alınca içi biraz olsun rahatlamıştı. "Birsen'in gidişinden sonra biraz düşündüm. Takımda gerçekten takımı düşünen çok az kişi var ve bunların içinde sizin de olduğunuzu düşünüyorum. Daha önce görememişim bunu kusura bakmayın ama tüm samimiyetimle söylüyorum ki siz adil olmayı bilen Survivor'larsınız. Bundan sonra size ateş etmeyeceğimden de emin olabilirsiniz. Şimdi burada yok ama Merve'ye de aynı şekilde."
Nagihan'ın bu özrü üzerine barışmışlar, muhabbete geçmişlerdi. O kadar kapılmışlardı ki muhabbete oyuna gitme vaktinin geldiğini fark etmemişlerdi bile. Merve uzaktan bağırarak onları çağırdığında apar topar hazırlanıp safariye geçtiler.
×××
Gönüllü takımında ise Anıl, Berkan, Sena ve Ayşe güne ekstra pozitif başlamış; barakanın arkasında gülüşüyorlardı. Onların gülüşmelerini solduran şey Nisa ve Ogeday'ın izin almaksızın bir anda yanlarına gelip oturmasıydı. Nisa, hiçbir şey olmamış gibi gülüp "Ee?" dedi dörtlünün şaşkın bakışları karşısında. Berkan'dan "Ne ee?" cevabını aldıktan sonra yüzündeki sırıtma aniden solmuştu.
Ogeday, durumu toparlamak adına müdahale etme gereksinimi duyarak "Takım arkadaşı değil miyiz? Muhabbete geldik." dedi. Ogeday ve Nisan'nın Sena'ya söyledikleri şeylerden sadece Anıl'ın haberi vardı. Sert bakışlarıyla onları rahatsız ederken "Takım arkadaşları birbirine kazık atmaz." dedi "Birbirini üzmez" diye de ekledi son kelimeyi bastırarak. Ayşe ve Berkan ne olduğunu anlamazken Nisa savunmaya geçmek için hazırlandı ama Sena buna izin vermedi. "Sakın bir şey deme Nisa, haklı çıkamazsın bu konuda"
Ogeday ve Nisa'nın geldiklerindeki gülümsemelerinden eser kalmamıştı. Bir şey demeden kalktılar. Tam gidecekleri sırada Sena son bir şey daha söyledi. "Bunu neden yaptığınızı anlatacaksınız, sonra. Şimdi oyuna gitmemiz lazım."
×××
Oyun alanına geldiklerinde Adem safarinin önünde Sena'yı karşılamamıştı bu sefer. Çoktan benche geçmiş, takım arkadaşlarıyla muhabbet ediyordu. Sena da Ayşe ile birlikte kendi benchlerine geçip kendi aralarında konuşmaya başladılar. Sena hevesle bir şey anlatırken Ayşe bir anda onu durdurup "Karşı tarafa bak çaktırmadan." dedi. Sena göz ucuyla ünlüler takımı benchine baktığında Gizem'i elindeki buz torbasını Adem'in çenesine tutarken gördü. Birkaç saniye baktıktan sonra Ayşe'ye tekrar dönüp "Ne var yani, n'olmuş?" dedi bir yandan onlara kaçamak bakışlar atarak.
Ayşe, Sena'yı dizinden dürtünce Sena bakışlarını tamamen Ayşe'ye çevirdi. Ayşe bıyık altından gülerken "Hayırdır kıskandın mı?" dedi dalga geçercesine. Sena Ayşe'ye öldürücü bakışlar atmayı ihmal etmese de ardından o bakışlar Adem'e yönelmişti. Adem, Sena'nın bakışlarını fark etmemişti ama fark eden Nagihan Adem'in kulağına eğilerek "Dikkatli ol derim" diye uyarıda bulundu.
Adem onu anlamayarak saf saf bakarken Nagihan bakışlarıyla Sena'yı işaret etti. Sena'nın bakışları Adem'le buluştuğunda Adem durumu anlayıp buz torbasını Gizem'in elinden alarak ayağa kalktı, Sena'yı çağırarak oyun alanının dışına doğru ilerledi. Arkasından gelen Sena kollarını bağlayarak karşısında durup "Efendim?" dedi saf ayağına yatarak.
Adem onun naz yapacağını anlamış olacak ki ufaktan sırıtırken "O bakışlar ne öyle?" dedi yüzünü ciddileştirerek. "Ne bakışı?" dedi Sena ve oyunculukta ne kadar başarısız olduğunu fark edip durumu toparlamak adına "Çenene n'oldu diye bakıyordum neye bakayım başka" diye eklemede bulundu. Adem onu "Dünkü parkurda ufak bir hasar olmuş" diye cevaplarken elindeki buz torbasını Sena'ya uzattı. Sena bir buz torbasına bir de Adem'e baktıktan sonra "Yok ben şey yapmayım şimdi oyun başlayacak" diyip hızla benchine döndü.
Sena'nın bu kaçışıyla birlikte Adem de arkasından kendi takımının yanına dönerek benchin üst kısmına oturup torbayı tekrardan Gizem'e uzattı ve inat edercesine baktı Sena'ya. Gizem buzu Adem'in yüzüne tutarken onları bir süredir izleyen Sena sabrının tükendiği yere geldiğini hissettiğinde ayaklanıp yanlarına gitti. Gizem'e yalandan bir gülümseme sarf edip buz torbasını aldığı gibi Adem'in eline tutuşturdu "Kendi elin kolun sağlam, kızı neden yoruyorsun?" dedi yapmacık bir şekilde. Adem kalktığı gibi Sena'yı belinden sararak yeniden oyun alanının dışına sürükledi.
Sena somurttukça Adem daha çok sırıtıyordu. "Kıskandım de konu kapansın işte" dedi bir yandan Sena'nın sinir olduğunu bile bile üzerindeki kıyafeti çekiştirirken. O çekiştirdikçe Sena onun eline vuruyordu. "Neyi kıskanayım be" dedi sinirle. "Sana kırgınım biraz o kadar"
Adem çekiştirmeyi bırakıp dikkatle baktı Sena'nın yüzüne. "Niye hayırdır ne yaptım?" dedi anlamayarak. Sena trip atma moduna geçerek kafasını başka yöne çevirip "Sen bul onu da" derken Adem belinden tutup kendine çekti onu. Anın şokuyla Sena'nın yüz ifadesi değişirken ellerini Adem'in omuzlarına koyduğunda Adem "Söyleyecek misin?" dedi.
Sena kafasını çevirse Adem'le burun buruna geleceğini bildiğinden hala başka tarafa bakıyordu. "Beni ittin" diyip "Bir de bağırdın" diye ekledi Sena kavgayı hatırlatırken. Adem hiç istifini bozmadan pişkin pişkin "Ama ben seni uyardım." diye cevapladı kızı.
Sena başını geri çekerek Adem'e keskin bir bakış attıktan sonra "Bunu diyene kadar özür dileyebilirdin" demesiyle Adem'den ona kısa bir özür öpücüğü geldi. "Tamam mıdır?" dedi tek eliyle Sena'nın yüzüne düşen saçlarını kulağının arkasına alırken. Sena utançla gülümsedi önce, "Tamamdır".
×××
SELAMIN HELLO DÜNYANIN EN GÜZEL OKURLARI!!!
ÜST ÜSTE BÖLÜMLER ATTIKTAN SONRA 2 GÜNCÜK ARA VERDİM DİYE TOKAT MANYAĞI YAPTINIZ ALIN SİZE BÖLÜM.
SATIR ARASI YORUM FALAN İŞTE BİLİYORSUNUZ
ÖPÜYORUM GÜZEL OKUYUN LÜTFEN ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA «Adem Kılıççı»
Novela JuvenilHayallerine giden yolda hayallerinden daha güzel bir şey bulmak