SATIR ARASI YORUM YAPAN SEVDİĞİNE KAVUŞUYORMUŞ
×
××
Geçenki konseyden sonra Sena için değişen bazı şeyler olmuştu. Artık ne kendi takım arkadaşlarını ne de karşı takımı alttan almak zorunda hissetmiyor, gereken cevabı vererek susturuyordu üzerine gelenleri. Adada da durum bu şekildeydi. Anıl ve Berkan dışında takımın çoğunluğunun Sena'ya karşı olumsuz tavrı birkaç hafta öncesinin aksine Sena'yı düşürmüyor, daha çok güçlendiriyordu.
Son günlerde kızlar arasında net bir tartışma olmasa da hepsinin Sena'yla arasında soğuk bir savaşı olduğu çok aşikardı. Hep birlikte barakada oturup oyunların değerlendirmesini yapabiliyorlardı ama bu birbirlerini sevdikleri anlamına gelmiyordu.
Sena, sabahın erken saatlerinde sessizce barakadan ayrılıp tek başına ağaçların arasından geçerek nehrin kenarına yaptıkları ahşap banka oturdu. Gözlerini kapatıp adada sessizlik olmasına müsaade etmeyen kuş seslerini dinledi. Bu rahatlatıcı seslerin arasında arkadan gelen bir çıtırtı duyduğunda birisinin geldiğini anlayarak kim olduğunu görmek için kafasını hafifçe o tarafa çevirdi.
Nisa ve Ogeday, onay beklercesine Sena'ya bakarken Sena her ne kadar onlara kırgın olsa da nezaketen başını sallayarak gelmelerine müsaade etti. Biri Sena'nın sağına, diğeri ise soluna oturup bir süre ne diyeceklerini düşündükten sonra Nisa adadayken harika olan fakat konseylerde içine kaçan Türkçesiyle girdi lafa. "Biz senin iyiliğin için öyle konuştuk, bilmediğin şeyler var." Ogeday ise genellikle yaptığının aksine Nisa'yı desteklemek amacıyla "Zarar görmeni istemedik. Ama senin umurunda değil." dedi sitemkar bir tavırla.
Sena ne söylediklerini anlamamıştı ama onlara gerçekten kırgındı ve bu kolay kolay düzelmezdi. "Beni kötü göstermeye çalışan kişileri destekleyerek mi zarar görmemi engelleyecektiniz?" dedi gözlerini durmadan akan nehirden ayırmadan. Ogeday ve Nisa kısa bir bakışma yaşadıktan sonra Nisa "Adem'den uzak durman gerekiyor." diyerek asıl konuya ani bir geçiş yaptı. Sena hala onların yüzüne bakmıyordu. "Buna ben karar veririm" dedi baskın bir şekilde.
Nisa konuşacakken Ogeday onu durdurup derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladı. "Bak Sena, biz senin buradaki en yakınlarınız. Senin için iyi olan neyse hep onu isteriz, şimdi söyleyeceklerimi lütfen dikkate al ve sorgulama ki daha fazla üzülme. Adem'le aranızda tam olarak ne var bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla duygusal bir bağ kurmuşsunuz. Ya da sen kurmuşsun. O öyle bir adam değil çünkü. Onun için sadece hedeflediği başarılar var, bu yolda seninle karşılaşmış olabilir ama eğer bir noktada bir seçim yapması gerekirse kesinlikle duygularıyla değil hırsıyla hareket eder ki yakın zamanda da yaşanacaktır böyle bir şey. Ona daha fazla bağlanmadan kop, kişisel menfaatleri için senden vazgeçecek."
Sena duydukları karşısında başta donup kalsa da onun tanıdığı Adem'in böyle biri olmadığı düşüncesiyle içindeki sıkıntıyı bastırmayı başardı. Geldiğinden beri ilk defa Ogeday'ın yüzüne baktı, normal bir bakış değildi bu. "Sen tanımadığın biri hakkında nasıl bu kadar net konuşabilirsin ki? Nasıl tek bir muhabbetin bile yokken bu kadar emin olabilirsin? Gerçekten benim iyiliğimi düşünüyorsanız karşımda değil yanımda durursunuz. Ben yaptığım ve yapacağım hiçbir şey için kimsenin onayına ihtiyaç duymam."
Bu tepkiden sonra şok içinde birbirine bakan Nisa ve Ogeday'dan savunmaya geçen ilk önce Nisa olmuştu. "Bu kadar gerilmene gerek yok. İyi biri olmadığını söylüyoruz sadece. Sen onun için hiçbir şey değilsin. Konseyde ne söylediğini hatırla. 'Biz sevgili bile değiliz.' dedi. Bu bence ağır bir şey. Değilseniz bile o şekilde söylenmez. Anla artık."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADA «Adem Kılıççı»
Teen FictionHayallerine giden yolda hayallerinden daha güzel bir şey bulmak