°• 20. BÖLÜM •°

6.2K 979 20
                                    

Ağabeyimler gittikten sonra derin bir nefes alıp yerimizde oturduk. Oynadığımız oyun çok eğlenceli geçmişti. Bunların sayesinde berzan ağanın gülüşünü görmüştüm. Çok güzel gülüyordu. Bana bakıp gülerken incitmekten korkar gibi hissettiriyordu. Ben uzun zaman sonra babam dan sonra ilk kez bu kadar sevildiğimi hissediyordum. Ben sevilmeyi özlemiştim sevmeyi özlemiştim. İstemediğim bir adamın tesellisini istemiştim. Bana o iyi gelecek gibiydi. Bir tarafım onu deli gibi isterken diğer tarafım gerçekleri sert bir şekilde yüzüme çarpıyordu. Ve ben bu ikilemde durmaktan yorulmuştum. Artık yorulmaya son verip net bir karara varmam gerekiyordu ve bu kararım ondan uzak durmam ile netleşecekti.

Havin ağabeyim ile beraber gitmemiş yanımda kalmıştı. Akşama düğün olduğu için benim elbiselerimden giyinmek istediğini söylemişti. Hoş zaten yıllardır benim kıyafetlerim üzerinden geçiniyordu ya. Bugün emre ile buluşacaktım gelişen olaylar üzerine onu tamamen unutmuştum. Gözlerim havini bulduğunda Azad ile konuştuğunu gördüm. Onla konuşurken huzurluydu. Hele ki gözlerinin içi gülmesi şahit olmak istenen güzel bir durumdu. Üzerim de ki bakışları hissettiğim de Berzan ağaya döndüm.

"Nasılsın? Keyfin yerinde mi? "

"İyiyim ve keyfim yerinde. "

"Arin ben özür dilerim. Yani nasıl desem "

"Dileme Berzan ağa özrün kifayeti yoktur. Olması gereken bir şeydi. İster ya da istemez oldu. Daha fazla uzatmaya gerek yoktur. "

"Peki, sen öyle istiyorsan "

Kapıda beliren azade anne ile gözlerim oraya kaydı. Bana gülerek bakıyordu belli ki oğlu ile konuşmam onu mutlu etmişti. "Gelin kızım akşama düğün vardır. Havin kızımla beraber hazırlanın da geç kalmayalım Rezan bey kızar sonra "

"Tamam, Azade anne. Havin gel benimle "

"Geleyim de kocanı almayacak mısın? "

"Hayır, onun beni takip etme özelliği var ben nereye o oraya. Hadi gidelim. "

Salondan çıktığımızda Berzan ağa da bizi takip ediyordu. Dedim size beni takip etme özelliği var diye. Odaya girdiğimiz de havinle biz dolaba yönelip Berzan ağa da koltuğa kurulmuştu. Yöresel mi giyinsem bilememiştim. Berzan ağaya dönüp sorsam iyi olurdu.

"Sence nasıl giyinmeliyim?"

"Çirkin"

"Anlamadım"

"Çirkin giyin erkek ve kadınlar ayrı olacaktır ama yine de etrafında erkek sinek dolu olacak "

"Çorkon goyon. Sana ne soruyorsam"

Onu yanılsadığım da Havin bize gülerek bakıyordu. Yüzüne bakmakla gülmesi solmuştu. Dolaptan birkaç elbise seçip üzerime tuttu. Elime balık model kırmızı bir elbise verip giyinmem için banyoya göndermişti. Üzerime elbiseyi giyip, Odaya geri döndüm. Havin ve Berzan ağa koltukta jüri gibi oturmuştu.

"Dön bakayım" etrafımda dönüp onlara baktım Havin yüzünü buruşturup Berzan ağaya döndü. "Ben beğenmedim enişte üzerine çok yapıştı sanki "

"Ben de beğenmedim. Git değiştir. Yöresel bir kıyafet giy "

Oflayarak dolaptan yere kadar olan Arap işleme mor renk bir elbise alıp banyoya geçtim üzerime giyip ayna da kendine baktığım da elbise sanki üzerime göre dikilmişti. Banyodan çıktığımda Havin waow sesleri duyuldu.

"Taş gibi karısınız hanımefendi"

"Ben seni bir taşlarım var ya. Olmuş mu? "

"Olmuş olmuş ben beğendim. Sen enişte? "

KANUNSUZ TOPRAKLAR | RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin