°• 37. BÖLÜM •°

5K 807 25
                                    

Günün güzel saatlerinde Arîn gözlerini açıp ani hareketle esnedi. Eli Berza'nın burnuna çarpması ile Berzan ağanın sesi duyuldu.

"Burnumu kırdın Arîn "

"Elimin altında burnunun ne işi var Berzan ağa"

"Ne bileyim senin öyle esneyeceğini "

"Tamam, laf kalabalığına gerek yok. Misafirlerimiz var ha de kalkalım daha Mardin'i gezdireceğiz "

"He doğru dersin"

Arîn yataktan kalkıp zorla da olsa Berzan ağayı kaldırdı. Arin defalarca kaldırmasına rağmen Berzan ağa hala yatıyordu. Komodinin üstünde duran bardakta ki suyu Berzan ağanın yüzüne attı. Berzan ağa gelen sinirle yataktan kalkarken Arîn banyoya girdi. Üstünde ki tişörtü çıkarıp yatağa attı. Elini kapının pervazına yaslayıp Arîni bekledi. Bir kaç dakika bekledikten sonra Arîn banyonun kapısını hızlıca açtı. Karşısında ki görüntü ile gözlerini kapattı.

"Allah'ım bismillah"

"Ne oldu? Dayanamadın da böyle dedin. Bak bak utanma."

"Ne bakacağım sana be. Belediye baksın."

"Diyorsun "

"Dedim bile. Çabuk ol misafirleri bekletmeyelim belki erkenden kalmışlardır."

Arîn Berzan ağayı bırakıp giyinme odasına geçti. Haki yeşili dantel işleme kalem elbisesini giyip altına da kadife siyah renk stilettolarını giydi. Makyajını yapıp altınlarını taktı. Berzan ağayı beklemeden odadan çıktı. Terasta tüm güzelliği ile duran Asiye Hanım ağanın yanına gitti.

"Günaydın"

"Günaydın"

"Nasılsınız? Rahat uyudunuz inşallah"

"Uyuduk sağ olun. Mardin çok güzel bir şehir, Hatta üç katlı bir konağın bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmemiştim. Çok güzel gerçekten "

"Mardin öyledir. Siz hele gezilecek yerleri görün. Kapalı çarşılarımız, Zinciriye medresemiz, dara antik kenti ve daha niceleri."

Yanlarına gelen Azur ağa ve Berzan ağaya baktılar.

"Kahvaltıyı dışarıda yapalım dedik. Seyr-I Merdin'e götürelim misafirlerimizi. Kahvaltısı güzeldir. "

"Tabi olur. Biz çantalarımızı alıp gelelim. Hadi Asiye "

Arîn ve Asiye çantalarını almak için odalarına çıktılar. Arin son kez üstünü düzeltip saçlarına baktıktan sonra çantasını alıp çıktı. Kendisini bekleyen Asiye ile taş merdivenlerden aşağıya indi iki hanım ağa.

"Nereye gidersiniz kızım? "

"Misafirlerimizi dışarıya seyr-i Mardin'e götüreceğiz "

"İyi dersiniz. De hay de Allah'a emanet ola"

"Sağ ol ana "

Konağın kapısı açılması ile Berzan ağa ve Arin kendileri için açılan kapılardan arabaya bindiler. Hemen arkalarında olan diğer siyah passat arabaya da Azur ağa ve Asiye de arabaya bindi. Önde ki arabanın hareket etmesi ile diğer araba da hareket etti.

Mekânın önünde durduklarında açılan kapılardan aşağıya indiler. Mekân sahibi Berzan ağanın yanına gelip elini uzattı.

"Hoş geldiniz ağam? "

KANUNSUZ TOPRAKLAR | RAFLARDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin