"Biz mutlu olamayız Iseul"
Ama deneriz en azından Minho
"Anlamıyorsun işte hep üzüleceksin.
Ne zaman mutlu olsak buna engel olacaklar"
O zaman biz de küçücük mutluluğumuzu kalbimizde saklarız. Kimse alamaz.
______________________________________...
Yeni bir güne daha merhaba. Ama cidden hiç merhaba diyesim yoktu. Bu gün 3 dersim vardı ne güzel bir gün değil mi? Aslında 2 olacaktı ama ara tatil yüzünden ek ders de sokmuştular ortaya. İlki neyse de diğerleri hiç çekilir değildi.Allahım bana sabır ver(Kız imana geldi)
3.derse girecektik ve ben açlıktan ölüyordum resmen. Hem bu defa tüm gün okulda olmama rağmen Minhoyu da görememiştim zaten. Sanırım bu gün dersi yoktu. Şansım herzamanki gibi benle .....geçiyordu. Ama şaşırdık mı? hayır tabikide.
Her nekadar dünki hareketine kızmış olsam da hoşuma gitmedi desem yalan olur. Sadece adını öğrenmek isterken artı olarak da onunla konuşma fırsatım olmuştu.
Hayatım çok karmaşık gerçekten. Ne zaman günüm kötü başlasa sevineceğim birşey oluyordu sonunda. Ama bu herzaman değildi tabikide. Sonuçta benim gözümde her gün kötü başlıyordu.
Minho'dan;
Bu gün de 3 dersim vardı. Hepsi de aşırı gıcık hocalardı. Şu ana kadar 2 ders bitmişti ama ben hala Iseul'u görememiştim. Tam şansıma küsmüş diğer ders için sınıfa girecekken elinde çikolatalı süt ile koridorda koşarak sınıfına gitmeye çalışan Iseul'u gördüm. Ama o beni görmedi.
Sanırım bu tarafa geliyordu. Sınıflarımız yan yanaymış. Içeri baktığımda hocaları içeriye girmişti çoktan. Ben de kendi sınıfımın kapısından bakıyordum. Sınıfa ondan önce varan arkadaşıydı.
Içeri bakıp Iseul'a birşeyler söyledi. Herhalde hocanın geldiğini söylemiştir. Iseul da koridorun diğer tarafından bağırarak" Ben bu mal ders yüzünden biricik canım çikolatalı sütümü içemedim. Hadi geç içeri ". Benim deli kızım hocayı takmadan içeri geçtmişti. Arkadaşı da arkasından.Tanrım bu kız çok tuhaf.
Iseul'dan;
Derse girmeden önce kafeteryaya gitmiştim. Tabi Haneul'u da kendimle sürüklemiştim. Sabah geç kalktığımız için sadece hızlı bir kahvaltı yaparak gelmiştik derse. Ama bunca saat aç kalmak ne mideme ne de beynime hiç iyi etki etmemişti. Hemen bir çikolatalı süt alıp derse gidecektim çünkü yemek yiyecek zaman yoktu. Hocanın erken gelmemesi için dua ederken koşarak sınıfa gidiyorduk. Haneul benden daha önce varmıştı kapıya.
Haneul:Iseul hoca gelmiş çoktan. Şimdi 10 saat dırdır edicek. Girmesek mi?
Bense "Ben bu mal ders yüzünden biricik canım çikolatalı sütümü içemedim ,hadi geç içeri"deyip koşmaya devam etmiştim. Hocayı takmayarak sıvışıp müsait bir yere oturmuştuk.
Iseul: Lanet olsun. Yine aç kaldık.
Haneul:Ben de açım Iseul napalım. Artık ders bitince içersin sütünü.
Iseul:Zaten eve gidicez dersten sonra. Ne anladım ben bu işten?
Haneul:Sus tamam dön önüne artık . Zaten hoca da pis pis bakıyo. Atmasın şimdi dersten.
Iseul:Şimdi çok güzel küfürler ederdim de. Ortam müsait değil.
(Ders çıkışı ) Minho'dan;
Ders bitince ilk ben çıktım sınıftan. Iseul'la konuşmak istiyordum. Hem 1 saat önce bağırıyordu "süt içemedim" diye. Belki bir kafeye giderdik.
Changbin: Hayırdır ?Zçalmasını dört gözle bekliyordun. Koştun resmen dışarıya. Bir işin mi var ?
Minho:Evet işim var siz gidin.
Chan:Dün de işin vardı. O kızı mı bekliyorsun? Ne oluyor Minho? Yeni eğlencen o mu?
Bunlar neden birden yükseldiler ki şimdi?
Minho:Hey size ne oluyor?Ayrıca size ne benden ve işimden?
Hyunjin:Eğer sadece eğlence içinse emin ol o kız öyle biri değil. Yani gördüğüm kadarıyla değil. Başına bela alma bence.
Minho:Tavsiyene ihtiyacım yok Hyunjin. Ve ben öyle birşey söylemedim. Benim aşk hayatım sizi neden bu kadar çok ilgilendiriyor?
Bu söylediğim Changbinin komiğine gitmişti sanırım.
Changbin:Sen ve aşk mı? İyide sen aşık olmazsın ki. Bunu sadece aptalca bulursun. Sen gerçekten iyi misin Minho?
Minho:Hadi yeter artık. Gidin rahat bırakın beni.
Chan:Tamam ama sonra gelip bize ağlama.
Çocuklarla konuşurken gözümü kapıdan çekmemiştim. Onlar gittikten sonra da beklemiştim. Herkes çıkmıştı ama Iseul yoktu. Arkadaşı da. Acaba dersin ortasında mı gitmişti? Tam umudumu kaybetmişken en son o ikisi çıkmıştı sınıftan. Iseul herzamanki gibi sinirli bir şekilde konuşuyordu. Arkadaşı da bıkkın bir şekilde onu dinliyordu. Onun bu halini seviyordum. Benim gibiydi biraz. Belkide onda kendimi gördüğüm için bu kadar ilgi duyuyordum.
Yanına gidip konuşacaktım ki arkadan birisi ona seslenmişti.
_________________________________________
Hello🦋Biz geldikk🐳 Bu bölümü bu gün başıma gelenlerden ilhamlanarak yazdım. Lanet bir gündü gerçekten🤧Daha bitmedi gerçi ama neyse.Başım hala zonkluyor. Neyse boş yapmiyim. Bölümü oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🍒💞
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
