11🍎

114 13 1
                                    

Minho'dan

Iseul'u evine bıraktıktan sonra tekrar kendi cehennemime dönme zamanım gelmişti.
Hayatım hep böyle olmuştu zaten alışmıştım bu duruma. Ama o yanımdayken her şeyi, herkesi unutuyordum. Başka bir insan oluyordum. Kimseye göstermediğim yanlarımı görüyordu.

Eğer herhangi bir arkadaşım beni o halimle görse muhtemelen başka biri olduğumu falan düşüne bilirdi belkide.
Ben Lee Minho aşka inanmayan ,hatta aşkı aptalca bulan adam sırılsıklam aşık olmuştum. Kulağa ne kadar da komik geliyor değil mi ?

Ama şanslıydım çünkü Iseul öyle sıradan bir kız değildi. Tamam iyi niyetli ,yardımsever hatta pamuk kalpli ola bilir ki ben de öyleyim ama sadece yardıma ihtiyacı olanlara karşı geçerli bir durum. Iseul da öyleydi. İlk karşılaşmamızda,yani konuştuğumuzda beni bakışlarıyla korkutmuştu. Resmen öfkeyle bakıyordu.

Şaşırmıştım bu duruma. Onu kızdıracak birşey yapmamıştım diye hatırlıyorum.
Diğer kızlar gibi yaklaşmak istememişti bana.
Kendinden uzaklaştırmıştı beni. Bu da benim daha çok ilgimi çekmişti. Şimdi anlıyorum nedenini. O sadece yakın hissettiklerine karşı iyi davranıyordu ve ona yakın olmak benim en büyük arzumdu.

Şimdi ise gerçek hayata dönerek, "CANIM AILEM" ile sevgi dolu bir akşam yemeğine gidiyordum.
Babam herzaman yaptığı gibi beni oyuncak bir bebek süslüyorumuşcasına
giydirmiş, arkadaşlarının önünde egosunu tatmin etmek için hiç istemediğim o iğrenç ortama sürüklüyordu.

O insanlar da hepsi babam gibi olduğundan ortam daha da çekilmez oluyordu tabi.
Ama hayat yüz yılda bir bana da gülüyordu. Burda yalnız olmayacaktım, çünkü Chan da gelecekti. Bu ortamda birlikte çürüyecektik. Ne kadar da harika değil mi?

Chan da benim gibi ailesinin zoruyla, daha doğrusu onların kontrolünde yaşıyordu. Besteci olmak istiyordu. Çok güzel şarkılar yazıyordu. Ama ne varki bunu bile seçmeye hakkımız olmadığından bu hayata mahkumduk.

Bu seferki buluşmanın konusu biz değildik. Çünkü annem herzamankinin aksine bu sefer insan gibi konuşup hazırlanmamı söylemişti. Bu pek alışıldık bir durum değildi benim için. Ama artık konuşma şeklinden anlaya biliyordum durumu.

Uzun süren araba yolculuğundan sonra o iğrenç yere gelmiştik. Buranın dizaynı bile iç karartacak türdendi. Mimarlık okuduğumu düşünürsek yıkıp yenisini yapmak isteyeceğim bir yapı sayılırdı.Tam da babamın tarzında bir yerdi. En azından nasıl biri biliyor diğe sevinmiştim.

Bizim için ayrılmış masaya doğru ilerlerken akbaba sürüsünün çoktan orda olduğunu gördüm. Zaten aksi de düşünülemezdi. Hepsi avını bekliyordu. Biri dışında. Chan'ın gözleri beni görmenin mutluluğuyla parlıyordu.
Içimden"merak etme kardeşim birazdan birlikte çürüyeceğiz " diye geçirdim.

Yaklaşık bir saattir burdaydık ve artık bu iğrenç konuşmalar yüzünden kusmak üzereydim. Anneme gitmek istediğimi söylemiştim ama bana gözlerini pörtleterek bakmasından bir saat daha burda olduğumuzu anladım.

Beni bu cehennmeden kurtaran biricik arkadaşım oldu. Benim aksime Chan bu ortamda sevilen çocuktu. Çünkü her zaman " babasını gururlandıran" bir evlattı. Ama aslındaysa onun babası benimkinden de beterdi. Chan sayesinde terasa çıkmıştık.
Biraz nefes alabilirdim bu sayede değil mi ?

Temiz havayı ciğerlerime çektim.Bira olsun rahatlamıştım.

"Eğer biraz daha orda kalsaydım muhtemelen kusuyor olurdum"

"Ben kusmaya hazırlanıyordum zaten Hyung"

Bu söylediğime kahkaha atmıştı.

"O zaman tam zamanında mudahele etmişim değil mi?!Bana bir yemek borçlusun o zaman kardeşim "

"Evet Hyung. Eğer sen olmasan çoktan ruhumu teslim etmiştim ve hiç sorun değil istediğin zaman ısmarlarım "

"Neyse boşver ortak sorunumuz zaten. Minho birşey sormak istiyorum"dedi ciddileşerek

"Evet hyung dinliyorum"

"Şu kız adı Iseuldu sanırım. Onunla aranızda ne var? Yani sevgilin olmayacağına göre arkadaş mısınız?"

Kaşlarımı çattım "Birden bire nerden çıktı bu?"

"Bu günlerde tuhafsın. Mesela,telefona bakıp gülüyorsun, bizimle pek buluşmuyorsun ve farkında değilsin belkide ama yüzünde güller açıyor. Yoksa sen aşık mı oldun? "

"Hayır hayır o sadece arkadaşım. Yani sadece arkadaşız. Çok iyi bir kız. Diğerleri gibi yapışkan değil "

"Öyle mi? O zaman tanışmak isterim. Yarın okulda olur mu?"

Durduk yere nerden çıkmıştı şimdi bu?Iseul'u onlarla tanıştırmak istemiyordum. O sadece benim arkadaşımdı. Bana özel biri. Hatta arkadaştan fazlası.

17.05🍎

12.07 düzenleme

Nepenthe•| Lee Know |•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin