Herkese merhaba 🤍Nasılsınız?Uzun zamandır bu kitap için bölüm yazmıyordum neredeyse 3 ay falan.
O yüzden konuyu toparlamak istiyorum çünkü bu zamanı sadece sınav ve yorucu ders süreciyle geçirdim
Herneyse umarım doğru düzgün yaza bilirim çünkü aklımda herhangi bir konu yok🤡Okuduktan sonra oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🌸~~~__________
Minho'dan
Sabah alarmın lanet sesiyle uyandım.
Bu gün son gündü bundan sonra finaller başlayacaktı. Ne güzel zamanlama değil mi
Ben daha yeni Iseulla yakınlaşmaya başlamışken bu aptal sınavlar yüzünden yine ayrı kalacaktık. Acaba o da benim gibi hissediyor mu merak ediyorum.Elime ilk geçen şeyleri giyip kahvaltı yapmadan çıktım evden. Hazırlanmak için hiç çaba sarf etmedim zaten bir dersim vardı ve dün Chan yüzünden daha doğrusu onun söyledikleri yüzünden doğru düzgün uyuyamamıştım.
Zaten kendim zorla iletişim kurmuştum İseulla , şimdi onlarla tanıştırınca benden de uzaklaşmaya başlayacak. Neden hiç bir şey yolunda gitmiyor ki? Ne zaman mutlu olsam hemen bir aksilik çıkıyordu.Evde zaman kaybetmememe rağmen yine derse geç kalmıştım. Hoca da sağolsun azarlamayı ihmal etmemişti ama doğrusu hiç umrumda değildi.
Tek isteğim bir an önce dersin bitmesi ve onu görmekti.Arka tarafta boş yerlerden birine oturdum ,tam arkamda Chan oturmuştu.
"Hey dostum bu halin de ne? Gece kabus mu gördün yoksa?"
Aynen kabus gördüm baş rolde de sen vardın Chan
"Hayır uyku tutmadı da pek ondan"
"Tamam o zaman. Konuştun mu arkadaşınla?" dedi alaycı bir şekilde.
Aslında dün eve geldikten sonra mesaj atmak istedim ama saat çok geçti. Zaten o da aramamıştı beni. Sınavlar yüzünden gergin olduğuna adım gibi emindim. Iseulla kısa süre önce tanışsak da onu yeterince iyi tanıyordum. Kim bilir nasıl strese sokmuştu kendini.
Kafamdaki tüm bu düşüncelere Chanın gözümün önünde salladığı eli yüzünde bir son verdim.
"Minho iyi misin? Ben de dinlediğini sanıyordum"
"Ah özür dilerim Hyung dalmışım. Ne diyordun?"
"Iseulu diyorum sabah gelirken gördüm ama sinirli gibiydi. Sen nedenini biliyor musun?"
Tam da düşündüğüm gibi şimdiden kafayı bozmuştu. Ama bu durum benim işime yaraya bilirdi.
"Aslında bilmiyorum. O sinirli olduğunda pek de yaklaşmak istemiyorum çünkü tehlikeli oluyor. Eline ne geçerse kafama ata bilir. Can güvenliğimi riske atamam"
Chan başını olumlu anlamda salladı.
"Hmm tamam o zaman kimseyi tehlikeye atmayalım. Başka zaman tanışırız biz de"
Işte bu! Ben kazanmıştım.
"Bence de hyung, en doğrusu bu, sizi riske atamam"
Hocanın uyarısıyla dersi dinlemeye dönmüştük. Yani en azından onlar dönmüştü. Ben dersin bitmesini bekliyordum. Her ne kadar bu durum işime gelse de, Iseulun öyle olduğunu bilmek endişelenmeme neden oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nepenthe•| Lee Know |•
Fanfiction"Biz mutlu olamayız Iseul" Ama deneriz en azından Minho "Anlamıyorsun işte hep üzüleceksin. Ne zaman mutlu olsak buna engel olacaklar" O zaman biz de küçücük mutluluğumuzu kalbimizde saklarız. Kimse alamaz. ______________________________________...