Iseul'dan
Yine bok gibi geçen bir gün.
Hayatım gittikçe dayanılmaz oluyor artık.
Her şeyden nefret ediyorum sanırım.
Hatta sanırım da değil eminim bundan.Geçen hafta vizeler bitmişti ve ben biraz olsun gün yüzü görürüm diye düşünmüştüm ama olmadı.
Zaten hayat ne zaman yüzüme güldü ki benim?Bu geçen haftada ne mi oldu?
Ben mal gibi önceden hiç bir konuya çalışmadığım için eksta ders çalışmak zorunda kaldım. Hatta götümü yırttım diye biliriz. Gözlerim şaşı oldu bu yüzden.
Minho bazen mesaj atıyordu ama benim zamanım olmadığı için adam akıllı konuşamamıştık bile.
Bu hafta belki bulaşabiliriz diye düşünüyordum ama bu hafta da zehir gibi başlamıştı.
Duygusal açıdan gerçekten çok zorlandığım bir dönemdeyim bu aralar. Bu okula katlanamıyorum sadece okula da değil herkese, herşeye karşı böyleyim.
Tahammül seviyem yoktu artık.Şimdi de dertlerimle Minho'nun canını sıkmaya-pardon buluşmaya gidiyorum.
Her ne kadar dışarı çıkmak istemediğimi söylesem de o benden daha inatçı olduğu için fazla ısrar edememiştim.
Bir taraftan iyi oldu aslında belkide onunla konuşmak iyi gelirdi.
Kabullenmesem de o çok farklı biri benim için.
Onunla konuşurken sanki başka bir insan oluyor gibiyim.
Sadece yüzünü görmek bile iyi hissettiriyor.İyiki o gün Haneul'u dinledim diyorum kendime.
Minho benim sığınağım gibi
güvenli yerim.
İyiki karşıma çıktın güzel adam.
İyiki seni tanıdım.Kendimle geçen bu bunaltıcı konuşmaya bir son verip buluşacağımız konuma doğru gidiyordum.
Bir kafe olacağını düşünmüştüm ama değildi.
Minho'yu arayıp nerede olduğunu sormak istemiştim, tam telefonu kulağıma götürecektim ki iki el gözlerimle birleşti.
Hafif bir şok geçirip kendime gelmeye çalıştım.Minho:Bil bakalım ben kimim.
Tanrım elleri o kadar yumuşaktı ki.
Hiç çekmesin istedim.
Kendi ellerimi de onun elleri üstüne(ne kadar el dedim fjdks) tutup "Tabiki birtanecik arkadaşım "dedim alayla.Minho ellerini gözlerimden çekip omuzlarımdan tuttu.
"Kendimi özel mi hissetmeliyim ?
Yoksa kandırılmış mı? Haneul bu dediğine hiç sevinmeyecek gibi" dedi alay ederekBu dediğine gülüp
"Yok merak etme. Onun en büyük derdi benim zaten.
Beni başka birine musallat edip kendisini kurtarmak istiyordu benden.
İşine gelir daha çok"Minho:Senin gibi bir arkadaştan neden kurtulmak istesin ki?
Alaylı bir ifadeyle ona baktım
"Beni ne kadar iyi taniyorsun? Emin ol göründüğüm gibi değilim.Hatta yakında sen de bıkarsın benden"
Minho:Bak işte bu dediğin imkansız.
Seni bırakmak gibi bir niyetim yok Iseul.Iseul:Emin misin? Tamam o zaman söz ver. Ne olursa olsun beni bırakmayacaksın tamam mı? Hep yanımda olacaksın.
Minho:Söz tatlım.
Iseul:Tatlım mı ?
Minho:Ah evet arkadaş olduğumuza göre seninle rahat konuşa bilirim diye düşünmüştüm. Ama eğer sen istemiyorsan sadece adınla seslenirim.
Iseul:Hayır hayır. Gerek yok. Hoşuma gitti.
Birden elimden tutup yürümeye başladı
" Tamam o zaman. Hadi gel şurdaki parka gidelim. Çok güzel bir sürprizim var"
_________________________________________Herkese merhaba❤
Bu kadarcık bölümü 10 güne zor yazdım çünkü hala hayvan gibi ders çalışmakla meşgulüm 🤧
Umarım seveceğiniz bir bölüm olmuştur🍒❤12.07 düzenleme
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nepenthe•| Lee Know |•
Fanfiction"Biz mutlu olamayız Iseul" Ama deneriz en azından Minho "Anlamıyorsun işte hep üzüleceksin. Ne zaman mutlu olsak buna engel olacaklar" O zaman biz de küçücük mutluluğumuzu kalbimizde saklarız. Kimse alamaz. ______________________________________...