🙂
Herkes odasına gitmişti bende aynı şekilde denizle beraber gittim.Ama şuan uyuyamıyorum. Sizce neden?
Çünkü Deniz uykusunda resmen kükrüyor. Ve ben 51 dk'dır uyuyamıyorum. Yataktan kalkıp onu dürtmeye başladım.
Tuana: Deniz kükremeyi bıraksan mı acaba.
Deniz: Tantuni merak etme seni ekmekle değil lavaşla yiyeceğim. Nam nam.
Daha çok horlamaya başlayınca kapıya doğru ilerledim. Sessizce kapıyı açıp mutfağa doğru yürümeye başladım.
Arkamdan bir el ağzımı kapattı ve beni duvara sertçe çarptı.
Duvar çıkıntılı olduğu için elimi oraya çarptım ve galiba kanamaya başladı. Etraf çok karanlık olduğu için kimin böyle bişey yaptığını anlayamadım.
Sokak lambasının ışığı karşımdakinin gözlerine geldi ve sonra ela gözler gördüm. Sonra benim yüzümede ışık vurdu ve çağan gözlerini devirerek elini ağzımdan çekti.
Çağan: Senin gecenin 2 sinde burada ne işin var?
Tuana: Ya sen gördüğün herkesi böyle duvara mı çarparsın?
Sorumu duymazdan gelerek tekrar aynı soruyu sordu.
Çağan: Senin burda ne işin var?
Tuana: Ya Deniz çok horluyordu. Bende uyuyamadım su içmek için mutfağa gidiyordum sonra sen beni duvara çarptın.
Çağan: Çarpmadım, ittirdim.
Tuana: O zaman çarpsan ölürüm herhalde.
Ve asla görülemeyecek bir olay oldu çağan efe ak bana hafifçe tebessüm etti. Demekki söylediğim ona komik gelmişti.
Tuana: E sen burda napıyorsun?
Çağan: Ses duydum sonrada geldim meğersem senmişsin.
Tuana: Uyumuyor muydun?
Çağan: Uyuyordum. Ama benim uykum hafiftir. Neyse ben gidiyorum. Sende ses çıkarma!
Tuana: Sondo sos çokormo.
Çocukluktan beri gıcık olduğum cümleleri hep böyle tekrar ederdim.
***
Elimi temizleyip sargı bezi sardım. Yaram çok derin değildi ve bence önemsemeye gerek yoktu. Bardak alıp içine su doldurdum.Suyu içerken telefonuma bir bildirim geldi. Açıp baktım ve Poyraz kişisinden 1 mesaj yazıyordu. Üzerine tıkladım ve okumaya başladım.
Poyraz:
Tuana şuan evin önündeyim.
Çabuk gel seni özledim.
Eğer gelmezsen ne olacağını biliyorsun;)Bir şey demeden mutfak penceresini açtım. Oradan bana bakıyordu. Poyraz kim mi?
Benim ekipte birlikte çalıştığım, bana zorla dokunmaya çalışan ve beni öpen aslında öpmeye çalışan bir psikopat. Ve ekipin başkanının oğlu olduğu için hiçbir şey diyemiyorum. Desem bile bana inanmıyorlar.
Tuana:
Poyraz defol git.
Şuan evde uyanık insanlar var.
Oraya gelemem.Poyraz:
Tuana ya gelirsin ya da babama senin bize ihanet ettiğini söylerim.
Kime inanır biliyor musun?
Tabiki bana;)
O yüzden şimdi hemen buraya gel.Tuana:
Tamam Allahın belası, Tamam.Telefonu kapattım ve sessizce demir kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Demir kapıyı aralık bıraktım ve poyrazın yanına doğru yürüdüm.
Bana kollarını açtı herhalde sarılmamı falan bekliyordu, gerizekalı. Aramızda bir metre bırakarak karşısında durdum.
Sarılmayacağımı anlayınca gelip kendisi bana sarıldı. Tabii ki itmeye çalıştım ama bırakmadı. En sonunda ayrıldı ve sırıtarak bana bakmaya başladı.
Boyu bayağı uzundu ama çağan kadar değildi, saçları sarıydı hemde altın sarısı. Hoş bende sarışınları sevmem ama. (O sırada Deniz, hakettiysem eyvallah tantuni)
Tuana: E noldu neden çağırdın beni.
Poyraz: Seni özlemiş olamaz mıyım.
Tuana: Poyraz yavşaklığı bırak istersen.
Beni kolumdan tutup duvara yasladı ve boynumu öpmeye çalıştı.
Tuana: Ya bıraksana pis sapık.
Poyraz: Benimle doğru konuşmayı öğrenmen lazım canım.
Tuana: Ya bırak!
Sizce gelecek bölümde ne olacak?
Poyraz, Tuana'ya ne yapacak?
Diğer bölüm BOMBA.
...{Sizi seviyorum<14}...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK NÖBETÇİLERİ
RomanceHayat hep sert yüzünü döndü bana. Her zaman kimsenin sevmediği taraf oldum ve ölümle mücadele ettim. Hayatta kalmanın yolu ise güçlü olanlara karşı çalışmak. Kim bilirdi ki benim onlarında korktuğu insanlarla tanışacağımı. Ama belkide bu yeni bir sa...