Leya'nın gönlünü zorda olsa almıştım. Asıl iş bugün kü düğündeydi. Ben şimdi bütün gün düğünde oynayacak mıydım?
Leyayla gelin odasında bekliyorduk. Canım çok sıkıldığı için bir masanın üzerine oturup ayaklarımı ileri geri sallandırmaya başladım.
Leya: Of Tuana ben çok heyecanlandım.
Tuana: Leya bende çok sıkıldım. Ne zaman gelecek bu sığırlar. Burada bekletiyorlar bizi!
Kapının tıklanmasıyla ve yağızın sesinin gelmesi bir oldu.
Yağız: Gelebilir miyim?
Leya: Tuana gelmesinler. Damadın gelini düğünden önce görmesi uğursuzluk getirirmiş.
Tuana: Ve leyada buna inanırmış. Gel yağız gel!
Yağız kapıyı açıp içeri girdi. Leyanın belinden sarıldı.
Tuana: Ben çıkayım en iyisi sizde rahat rahat hasret giderin:)
Yağız bana gülümsedi. Bende hızlı adımlarla odadan çıktım. Çıktığım gibi biri ben kolumdan tuttu ve sert bir göğse çekti. Tahmin edin sizce kim?
Tabii ki Çağan.
Tuana: Çağan napıyorsun!
Çağan: Sevgilime sarılıyorum😉
Tuana: Çağan bir gören olacak etraf kalabalık!
Çağan: Ya diyorum ki acaba Leya'yla yağız düğün yapmışken bizde onlarla çifte düğün mü yapsak hı ne dersin? Hem belki o zaman 'bir gören olacak çağan' demekten vazgeçersin!
Tuana: Off Efe tamam özür dilerim. Kızma.
Çağan: Kızdım bile!
Çağan elini belimden çekti. Ve yanımdan gitti. Yine ve yine onu üzmüştüm. Her zaman istemeden onun hevesini kırıyordum:(
Bende aşağıya yani düğün salonuna indim. Etrafa baktığımda 400 civarı insan olduğunu gördüm. Baya kalabalıktı. Ama düğün açık alanda olduğu için daha bayağı boş yer vardı.
Kalabalığın arasında gözlerim ela gözlerle buluştu. Ona tebessüm ettim. Bana kırgındı çünkü hemen gözlerini başka bir yöne çevirdi. Yüzümdeki tebessüm solarken sıkıntılı bir nefes verdim.
Ben düşüncelere dalıp gitmişken büyük bir alkış tufanı koptu. Hemen başımı o tarafa döndürdüm. Leya ve yağız dışarı çıkmış kırmızı halıda yürüyorlardı. Onları böyle görünce istemsizce gözlerim doldu.
Ben de kalabalığa katılıp akışlamaya başladım. Slow bir dans müziği çalmaya başladı.Leya ve Yağız dans etmeye başladılar. Benim de gözlerim Çağan'ı aramaya başladı.
Çağan'ı Büyük yuvarlak bir masada viskisini yudumlarken buldum. Bana arkası dönüktü bende ona doğru ilerlemeye başladım ve yanına geldim beni daha fark etmemişti.
Çağan'ın arkasından ellerimle gözlerini kapattım. Tabii ki 'ben kimim' diye bir soru sormayacaktım.
Çağan: Hmm Esra?
Esra mı!
Tuana: Ne Esra'sı be! O kim?!
Çağan: Amcamın oğlu.
Tuana: Dalga geçme çarparım suratına!
Çağan: Hadi sen git! Küsüm ben sana!
Tuana: Off Efe bugün leya ve yağızın en mutlu günü. Onlar için bırak küsme bana.😕
Çağan: Bir şartla.
Tuana: Kabul!
Çağan: Daha şartı söylemedim?
Tuana: Olsun yine de kabul.
Çağan: Tamam, biraz sonra dans ederken beni öpeceksin😏
Tuana: He o mesele.
Çağan: Evet o mesele.
Tuana: İyi öperim. Ne var bunda. Sevgilim değil misin?
Çağan: Göreceğiz Naz hanım.
Tuana: Göreceğiz Efe bey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK NÖBETÇİLERİ
RomanceHayat hep sert yüzünü döndü bana. Her zaman kimsenin sevmediği taraf oldum ve ölümle mücadele ettim. Hayatta kalmanın yolu ise güçlü olanlara karşı çalışmak. Kim bilirdi ki benim onlarında korktuğu insanlarla tanışacağımı. Ama belkide bu yeni bir sa...