***
Sabah uyandığımda kollarım acıyordu. Sebebini bilmiyordum. Tişörtümün kollarını yukarıya kıvırdım ve şok oldum. Kollarım mosmordu. Büyük ihtimal dün geceden kaynaklıydı..Koltuktan kalkıp mutfağa gittim. Ülkü ve Leya gülerek kahvaltı hazırlıyorlardı, onları böyle görünce bende istemsizce gülümsedim.
Ama Ülkü de tam tersi oldu. O beni görünce yüzündeki gülümseme silindi. Leya daha az gülümsemeye başladı. Ama yinede gülümsüyordu...
Tuana: Günaydın.
Leya: Günaydın Tuana, güzel uyudun mu?
Ne yani koltukta uyuduğumu bilmiyorlar mıydı? O zaman yalan söyleyecektim.
Tuana: Ee evet çok güzel uyudum.
Leya: Sevindim:)
Tuana: Yardım lazım mı?
Ülkü: Hayır! Senin yardımına ihtiyacımız yok!
Leya: Öhö öhö, ee aslında bizimkileri kaldırabilirsin.
Tuana: Tamam, size kolay gelsin..
Leya: Sağol.
Mutfaktan çıktım ve merdivenlere doğru yürüdüm. Merdivenlerden çıkarken dün gece aklıma geldi.
Dün salonda uyurken Çağan benim üzerimi örtmüştü. Bunu düşününce yüzüme hafif bir tebessüm oturdu. Sonra hemen yüzümü düzelttim.
Kendine gel Tuana sen Çağan'ın duygularıyla oynayacaksın kendini kaptırma.
Deniz'in odasına ilerledim, odaya girdim ve denizi dürtmeye başladım.
Tuana: Deniz hadi kalk sabah oldu.
Ses vermeyince daha sert dürtmeye başladım. Ama yine uyanmadı. Bende onu uyandırmadan odadan çıktım.
Yağız ve Çağan'ın odasına gittim ve odaya girdim. İlk Çağan'ın yatağına gittim. Bebek gibi uyuyordu. Yatağın yanına çöküp yere oturdum.
Elimi çenemin altına koyarak onu izlemeye başladım. Rüyasında ne görüyorsa, gülümsüyordu.
Belki de aşık olduğu kızı görüyordu, o kızla sözlendiğini, nişanlandığını, evlendiğini, çocuk yaptığını, çocuklarıyla parka gittiğini görüyordur belki. (Tuana, Çağan'ın hayatını kronolojik sıraya soktu klaksjsksl)
Gözünün üzerine saçı düşmüştü onu geriye atmak için elimi kaldırdım. Sonra ne yaptığımın farkına varıp elimi hemen geri çektim ve o daha çok gülümsemeye başladı...
Bir dakika. Ne. Nasıl. Olamaz. Hayır. Lütfen olmasın. Çağan'ın gülme sebebi, benim. Tabi ya Odaya girdiğim ilk andan beri uyanıktı ve ben kızardığımı hissediyordum.
Sinirle konuşmaya başladım.
Tuana: Çağan, uyanık olduğunu biliyorum. Numara yapmayı bırak!
Çağan tek gözünü açıp bana baktı.
Çağan: A yakalandım mı? Ama kabul et çok güzel uyuyordum.
Tuana: Yoo ayı gibi uyuyordun.
Çağan: He yani sen, ben ayı gibi uyuduğum için mi beni 3 dakika 22 saniyedir izliyorsun.
Tuana: Ne, ne saçmalıyorsun sen.
Çağan: Yalan mı?
Sırıtıyordu ve bu beni daha da utandırıyordu.
Tuana: Sen uyandığına göre ben gideyim.
Gitmek için ayağa kalktığım an beni kolumdan tuttu, altına yani yatağa çekti ve üstüme biraz ağırlığını verdi. Hala yüzünde alaylı bir sırıtma vardı.
Tuana: Çağan öküz müsün kalksana üstümden.
Çağan: Doğruyu söyle aşık mısın bana?
Tuana: Ya ne demezsin ölüyorum aşkından sen olmadan yaşayamıyorum.
Çağan: Tabi sende haklısın ben olsam bende bana aşık olurdum.
Egoistin tanımı resmen Çağan'dı.
Tuana: Çağan saçmalama tabiki sana aşık değilim.
Çağan: Bencede olma. Çünkü tipim değilsin tatlım;)
Alayla güldüm.
Tuana: Sen tipin olmayan kızların gece üzerini mi örtersin!?
Hiç afallamadan sırıtmaya devam etti.
Çağan: Bilmem örter miyim?
Deyip yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefesi yüzüme çarptı.
Tuana: Sen.. Neden bana bu kadar yakınsın.
Tam ağzını açıp cevap verecekken. Çok kötü bir şey oldu.
Hemde çok kötü...
—
—
—
Sizce ne oldu?Sizce Çağan, Tuana'ya aşık olacak mı?
{I Love You <14}
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK NÖBETÇİLERİ
RomantizmHayat hep sert yüzünü döndü bana. Her zaman kimsenin sevmediği taraf oldum ve ölümle mücadele ettim. Hayatta kalmanın yolu ise güçlü olanlara karşı çalışmak. Kim bilirdi ki benim onlarında korktuğu insanlarla tanışacağımı. Ama belkide bu yeni bir sa...