SOKAK NÖBETÇİLERİ

"Sevgiliyiz..."

Şokumu birazda olsa atlatıp fotoğrafı geri yerine koydum. Çantayı da alıp aşağıya yani salona indim.

Çağan: Yukarıda trafik vardı galiba. Bu kadar geç kaldığına göre.

Tuana: Ufak bir şok yaşadımda o yüzden.

Deniz: Bende A101 yaşadım lskdkslslld.

Yağız: Hahaha çok komik! Götsüz!

Leya Deniz'in yaptığı espriye göz devirmekle yetindi.

Salondan çıkıp leyanın odasına gittim ve leyanın giysi dolabını açtım ki açmaz olaydım. Çünkü full çiçekli böcekli elbiselerle doluydu. Daha çok bu manzaraya bakarsam kusacaktım o yüzden hemen dolabı kapattım.

Bence Çağan'ın birkaç parça kıyafetini çalsam bir şey olmazdı.

Hemen çağanın odasına gittim. Bir tane lastikli gri bir eşofman ve beyaz tişört aldım be geri leyanın odasına gittim.

Altıma eşofmanı giydim. Üstümdeki tişörtü çıkardım. Ama çıkarmaz olaydım çünkü kapı kırılır gibi açıldı ve açan kişi çağandı.

Ben. Rezil. Olmuştum. Şuan. Üzerimde. Sadece. Sütyen. Vardı.

Ben donup kalmıştım. Çağan'da beni baştan aşağıya süzüyordu. Bana bakıp ıslık çaldı.

Çağan: Woow.

Tuana: ÇÜŞ! Pis sapık çıksana dışarı! Antilop beyinli orangutan!

Çağan arkasında ki kapıyı kapattı ve sırıtmaya başladı. Leya'nın yatağındaki yastığı alıp çağana fırlattım ama yastığı havada tuttu.

Hemen üzerime çağanın tişörtünü geçirdim. Ve kapıya ilerledim. Tam kapının kolunu tutup açacakken. Çağan bileğimden tutup beni duvara yasladı. Bir eli bileğimde bir eli de belimdeydi.

Çağan: Mavi en sevdiğim renk😉

Tuana: N-Ne?

Sırıtması dahada genişledi. Ama ben neyi kastettiğini hala anlamamıştım.

Çağan: Sütyenin maviydi :D

Yüzüm yanmaya başlamıştı. Şuan aşırı utanıyordum.

Tuana: Ya çağan utanıyorum yapma!

Çağan: Sen benim kıyafetlerimi mi giydin:)

Utandığımı söyleyince başka bir konu açmıştı.

Tuana: Şimdi benim kıyafetlerim burada olmadığı için Leya'nınkileri giyecektim. Ama onun bütün kıyafetleri çiçekli böcekli ve ben öyle şeyleri hiç sevmiyorum. Mecbur seninkileri giydim.

Çağan boynuma yaklaşıp kafasını oraya gömdü. Derin nefesler alarak kokumu içine çekti. Ve boynuma ufak bir öpücük kondurdu.

Çağan: Çok özlemişim. Kokunu, sesini, yüzünü, gülüşünü, seni...

Tuana: Bende seni her şeyden çok özlemişim:)

Çağan: Seni seviyorum...

Tuana: Ha!?

Çağan'ın dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Ve anlını anlıma yasladı.

Çağan: Seni seviyorum Tuana sana aşığım...

Tuana: Çağan ben yanlış duymuyorum değil mi?

Çağan: Doğru duyuyorsun güzelim. Zaten seninde bana aşık olduğunu biliyorum:)

Tuana: Nasıl ya! Nereden biliyorsun?!

Çağan: Ben sevdiğim insanın gözünden anlarım.

Çağan anlını anlımdan çekti ve boyunu benim boyuma getirdi.

Tuana: Yalnız bu benim boyuma bir hakaret mi hıh!

Çağan: Hamile falan mısın?

Tuana: Valla bayadır biriyle ilişkiye girmedim.

Çağan: Açıklığı kapatırız bir ara😉

Çağan yüzünü bana yaklaştırmaya başladı. Ne yani beni öpecek miydi?

Dudaklarımızın arasında bir santimetrelik mesafe vardı tam o mesafeyi ben kapatacaktım ki kapı yine kırılırcasına açıldı. Hay şansımı sikeyim!

Deniz: MADAFAKA ÜSTÜNE MADAFAKA!!

Çağan: Deniz zamanlamanı sikeyim. Deniz senide sikeyim!

Deniz: Sen git Tuana'yı sik!

Çağan sadece benim duyabileceğim bir şekilde kulağıma:

Çağan: O da birgün olur elbet:)

Çağanın omzuna ufak bir yumruk attım.

Deniz: Namusunuz elden gitti! Evlenmek zorundasınız!

Çağan: Deniz siktir git! Sikmiyim seni!

Deniz: Hadi yürüyün okula geç kalacağız çifte kumrular☺️

Deniz'in bizi rahat bırakmayını anlayınca çağan Deniz'in arkasından odadan çıktı. Giderken çağan'ın kolundan tutup onu durdurdum. Elalarını bana dikti.

Tuana: Biz şimdi senle neyiz?

Çağan bana kulağıma doğru eğildi ve dudaklarını kulağıma değdirerek konuşmaya başladı.

Çağan: Biz şimdi seninle sevgiliyiz...

SEVGİLİYİZ...

Biz Çağan'la sevgiliyiz...