Bölüm 5

56 6 65
                                    

"Korku"

"Hayattaki en sevmediğim duygu korkuydu. Çünkü bu hayatta ne istemediysem korktuğum içindi ve o korku bana istemediklerimi getirdi."

                    Yalnızlık paylaşılmaz...

Herkese merhaba (⁠^⁠^⁠)

Güzel bir bölümle geldim. Hem ağlamaklı hemde mutlu güzel bir bölüm oldu.

Yorum yaomayı ve oy vermeyi unutmayın!

Keyifli okumalar(⁠^⁠^⁠)

Bilinmezlik demiştim ya hani, en kötü olanıda ne biliyor musunuz?

Hangi bilinmezliğin içinde olduğunuzu bilememenizdir.

Nerede ne yaptığınızı?

Niye yaptığınızı?

Neden yaptığınızı?

Bütün bu sorulara verecek cevabım yoktu. Verdiğim cevaplar bunların yanıtı değildi.

Hangi bilinmezliğin içindeydim ben?

Hangi rüzgara takılıp savruluyordum.

Durmam gerekiyordu. Bulmalıydım kendimi. Kendimi bulup bu bilinmezlikten çıkmalıydım.

Yada kaçmalı.

Dışarıdan sesler geliyordu.

Ellerim uyuşmuş, göz kapaklarım açılmak için savaş veriyordu. Nerede olduğumu veya ne halde olduğumu bilmiyordum.

Zihnimde ki görüntüler o kadar kesik kesik ki... En son neredeydim, yanıma gelen adam kimdi, ne dedi, ne yaptı hiçbiri yoktu zihnimde.

Kafam beni deli eder seviyede ağrırken artık direnmeyi bıraktım. Ellerim daha nerede olduğunu bilmediğim bir yerden düşerken sert birşeye çarptı.

O sırada ayak sesleri işittim. Benim olduğum yere doğru geliyordu sanırım. Kafamı dayalı olan yerden kaldırmaya çalıştım. Gücüm o kadar çekilmişti ki parmaklarımı hareket ettiremiyordum.

Gözlerim açılmamakta ısrarcıydı. Daha fazla kendimi yormadan tekrar derin bir uykuya daldım.

Yapabilecek hiçbir şeyim yoktu.

Uyumak dışında.

(...)

"UYAN!"

"AÇ GÖZLERİNİ SÜRTÜK!"

"KALK!"

Sırtıma yediğım darbe üzerine olduğum yerde öne doğru savruldum. Gözlerim ani bir refleksle açıldığında nerede olduğumu anlaya çalıştım.

Karanlıktan dolayı tam göremediğim bir yüz tam dibimdeydi. Elinde olan sopasını yere vurarak "Tak tak tak..." diye ritim tutuyordu. Kalbim korkudan yerinden çıkacak gibi atarken arkamdan bir gülme sesi geldi. Ağrıyan kafamla arkaya bakmaya çalıştığımda sırtıma yine bir sopa darbesi yedim. Gözümden acıdan dolayı gelen bir damlayı elimin tersiyle sildinm. Gözlerim tekrar karşımdaki sopalı kişiye takıldı. Yine aynı şekilde sopayla ritim tutarken bana doğru bir adım attı. Her adımında yüzü biraz daha belirginleşirken kalbim işlevini yitirmek üzereydi.

Yine bir kahkaha sesi geldi. Ama bu sefer bakmaya çalışmadım. Ne buna gücüm vardı nede görmeye niyetim. Karşımda olan sopalı bana iyiyce yaklaştığında onun da yüzünde bir sırıtış belirdi. Elindeki sopayla ritim tutmayı bırakıp döndürmeye başladı.

İLK YAŞANTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin