"İHANETİN İLK YAPRAĞI"
"Sevmek zordu, fakat sevilmemek daha zor."Herkese merhaba(^^)
Size benim için anlamlı olan bir bölüm ile geldim. Bu bölüm tam tamına bir yıl önce bugün paylaştığım bir bölümdü.
O zamanlar içimdeki heves daha fazlaydı. Ama şimdi burada bence daha güzel yazdığımı düşünüyorum.
Bölümler içime siniyor ve bence şuan yaşıma ve tecrübeme göre gayet iyi ilerliyorum.
Unutmadan da söyleyeyim BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUNNNNN!!!
Şimdi daha fazla uzatmadan bölüme geçelim.
Bölüme geçmeden önce oy kullanmayı unutmayın! Ve satır aralarında yorumlarda buluşalım.
Keyifli okumalar(^^)
✿
Ceyda Eroğlu.
Sesler geliyordu. Kulaklarım uğulduyor, ellerim kaşınıyordu. Hissediyordum, birşey olacaktı yada olmuştu bile çoktan.
Belkide bu kulaklarımın bir yanılgısıydı. Bedenim dövülmenin etkisiyle daha da çok yorgun düşmüştü. Belkide artık direnmemeliydim.
Ölmeyi beklemeliydim, bilemiyorum.
Gözlerim yine etrafımı taradı. Kahretsin ki bu lanet yerde hiçbirşey yoktu. Ellerim ve ayaklarım bağlı bir sandalyedeydim. Ne zamandır beri buradaydım. Neredeyse 13 saati devirmek üzereydim.
Ayrıca aç ve sususzdum. Eğer burada dövülmekten ölmezsen kesinlikle açlıktan ölecektim. Ellerimi hareket ettirip iplerden kurtulmaya çalıştım ama nafileydi, olmuyordu. Bu yerden çıkamayacaktım.
Daha önce de yaptığım gibi sadece gözlerimi kapatıp ölmeyi bekledim.
✿
2014
Soğuk.
Kışın ortaları olmalıydı. Havanın buz gibi olduğu bu yerde heryer beyzla kaplıydı. Kar taneleri yerlere düşerken soğuktan donmak üzereydi küçük çocuk. Ellerini birleştirip dudaklarına götürmüş ısıtmaya çalışıyordu. Üzerine giydiği montu her ne kadar onu sıcak tutsada bu soğukta üşümemek imkansızdı.
Beklemekten yorulmuştu artık küçük çocuk. Her yeri saran kasvetli karanlık çocuğun olduğu yeri de sarmıştı. Ama bu pekte önemli değildi. Buraya kendi isteğiyle gelmişti. Annesi buradaydı. Annesini görecekti küçük çocuk.
En son ne zaman görmüştü acaba annesini. Hatırlatması biraz güçtü küçük çocuğun. Belkide aylar hatta yıllar önce görmüştü annesinin o güzel yüzünü. Kokusuna hasretti bir kere annesinin. Sarılmasına, öpmesine, 'Oğlum' demesine hasretti.
Ama bugün sondu. Hasret bitiyordu. Annesine kavuşacaktı küçük çocuk. Doyasıya sarılıp öpecekti annesini.
Murat abisi getirmişti buraya küçük çocuğu. Annesinin onu bu evde beklediğini söylemişti çağan'a. Ama içeriye girmemesini annesinin geleceğini de demişti Murat abisi.
Fakat küçük çocuk artık dayanamadı ve karşısında olan eve doğru küçük bir adım attı. Bahçe kapısına geldiğinde tombul olan elleriyle kapıyı açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK YAŞANTI
HumorKaranlık gökyüzüne bakarak derin nefesler aldı. Gözleri halen gökyündeyken konuştu; "Ben kendimi öldürmek istemedim ki. Ben, ölmemi isteyen tarafımı öldürmek istedim. " Bakışlarım donuklaştı. Yüzüne baktığımda gözlerinden yaşlar akıyordu. "Ama kim...