8.bölüm

1K 118 21
                                    

5bin okunma oldukk🎉🎉

İyi okumalarr

Söylediği şey ile kalbimin hızlanmasını önleyememiştim. Yutkunuşumun sesi ona da ulaşmış olacak ki sırıtmıştı. Yanıma gelip elimden tutarak beni döndürdü. Sırtım göğsüne yaslı dururken başını boyun girintime koyup

“Buraya bunun için gelmedik . “dedi. Kaşlarımı çatarak

“Bunun için gelmedik mi ?”

“Hayır sana göstermem gereken bir şey var ve bunu kimsenin öğrenmemesi gerekiyor gibi hissediyorum.” Dedi ve parmaklarını şakağıma koydu. Karşımdaki taş hareketlenip yerini kumsala bıraktığında şaşkınlıkla etrafıma baktım . bu nasıl olabilirdi biz mağaradaydık. Ales’in parmakları şakağımdan çekilince kumsal tekrar eski taş haline döndü. Gözlerim şaşkınlıkla açılmış şekilde Ales’e dönüp

“Bunu nasıl yaptın?” diye sordum. Omuz silkerek

“Bilmiyorum rüyamda bunu yaptığımı gördüm ve içimdeki ses sana söylemem gerektiğini söyledi . bende kimseye söylemeden sana söyledim çünkü hala kimseye güvenmiyorum. Hayatım boyunca yanımda olan annem bile bana yalan söylemişken senden başka güveneceğim kimse kalmadığını düşünüyorum. Seninle de yeni tanıştık ama yıllardır berabermişiz gibi hissediyorum.” Dedi. Hüzünle gülümseyerek elimi belimdeki koluna sardım.

“Annen bunu yapmak istemezdi ama onu affetmen zaman alacak gibi ve bu gücü ise daha önce birinde görmemiştim. Kütüphaneye gidip araştırmalıyız.” Dedim. Kafasını sallayıp

“Tamam ama Kayra bizi yarın sabah alacak ve ben bu sürede bir birimizi tanımamızı amaçlıyorum. Geleli çok uzun zaman olmadı bence bir birimizden hiç bir şey saklamadan tanımalıyız.” Dedi kafamı sallayıp kolunu tutarak duvarın orada ki yatağa çektim ve beraber uzandık . buraya her zaman geldiğim için yatak ve yiyecek şeyler vardı bu da işimizi kolaylaştırmıştı. Elini belime sarıp kafasını göğsüme koydu. Bende elimi saçlarımda gezdirmeye başlayınca gözlerini kapatıp konuşmaya başladı

“Küçükken her zaman şehir değiştirirdik ya da ülke. Aynı yerde kalmazdık ve benim de bu yüzden hiç arkadaşım olmazdı. Ben anneme neden diye sorsam da beni her zaman geçiştirirdi. Sadece bir kere bir yerde uzun bir süre yaşamıştık ve ben çok güzel arkadaşlıklar edinmiştim. Bir birimizden ayrı hiç bir şey yapmıyorduk. Bir gün akşam uyurken camlarımız taşlar tarafından kırılmıştı. İnsanlar cadı diye bağırıp evimize taş atıyorlardı. O gün camdan baktığımda arkadaşlarım dahil bütün mahalle evimizi taşlıyordu. Gözümden akan yaşlarla arkadaşlarıma bakarak ağlıyordum onlar ise camdan içeri taş atıyordu. Evimizin çevresine benzin dökmeye başladıklarında annem beni alıp bodrum kata götürmüştü. Bodrumdaki gizli kapıdan tünele girip evimizin 10 metre uzaklığında ki çıkış kapısından çıkmıştık. Biliyor musun çıktığımızda evimiz alevler arasında kalmıştı insanların gözü dönmüş ve evimizi biz içindeyken yakmışlardı.” O anlattıkça benim gözümden yaşlar süzülmeye devam etti.

“Annem birinin hislerini duymuş ve kendini açık etmişti. Bunu buraya geldiğimde annem söylemişti küçükken beni yine geçiştirmişti. Neyse işte evimizin o halini gördükten sonra bir daha hiç kimseye güvenmeyeceğime yemin etmiştim ki bu zamana kadar arkadaşlarım olmuştu ama asla sırrımı onlarla paylaşmadım. Annem bu olaydan sonra eve kimseyi almıyordu. Gerekmedikçe evden bile çıkmıyordu. Siz geldiğinizde size şüphe ile yaklaşmamda bu yüzdendi. Annem sizinle görüşmek istemeseydi sizi asla onun yanına götürmezdim.” Diyerek sustu.

Gözümden bir yaş daha akıp anlına düşünce kafasını bana döndürdü ve ağladığımı gördü. Buruk gülümsemeyle ellerini yanağıma koyup beni kendine çekip dudağıma yumuşak bir öpücük kondurdu. Gözlerimi kapatıp öpmesinin tadını çıkardım geri çekildiğinde gözlerimi açtım. Geri çekilip saçlarına öpücük kondurup derin nefes aldım çok güzel kokuyordu. Gerçekten hayran olunası bir adamdı. Arkama yaslanınca göğsümde hareket edip eski pozisyonuna döndü.

TILSIM(KAN) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin