12.bölüm

613 69 7
                                    

İnstagram :cerisellaa

İyi okumalarrr

Sabah uyandığımda vakit kaybetmeden Ales’i de uyandırıp banyoya geçmiştim. Ben banyodayken Ales üstünü giyinmişti. Dolaptan şuanlık rahat olabileceğim kıyafetler giyip evden çıktım. Neredeyse koşar adımlarla saraya ilerlerken karşıdan gelen Adrian da benimle birlikte yürümeye başladı

“salon hazır her şey harika oldu. Son bir kontrol yap eksik bir şey varsa halledelim.” Dedi. Kafamı sallayıp 

“tamam hemen bakalım ve gidip hazırlanalım.” Dedim. 

Saraya varınca kapıdaki savaşçılara başımla selam verip.

“sizin için kıyafet ayarladık gidip İsabella’dan alın.” Dedim. Kafalarını sallayınca davetin olacağı salona ilerledim. 

Kapıyı açınca gözlerimi hayranca etrafta gezdirdim. Gerçekten muhteşem olmuştu. Bizim girdiğimiz kapının önünden siyah halı başlayıp dans edilen pistin hemen başlangıcında bitiyordu. Masalar siyah ve kan kırmızısı olacak şekilde renklendirilmişti. Hoş bir görünüm yakalamışlardı. Kral ve kraliçelerin oturacağı masa başta konumlandırılmış ve özenle düzenlenmişti. Tabi ki masaya bir sandalye daha eklenmişti o da Ales’in oturacağı koltuk.  Onların masasından sonra sağ ve sol olarak Ales’in sürüsü ve bizim takım oturacaktık ne olur ne olmaz. Derin nefes alarak gülümseyerek 

“harika.” Diye bağırdım. Adrian gülümseyerek heyecanla alkışlayıp

“ o halde gidip hazırlana biliriz.”deyip kapıdan çıktı. Bende salondan çıkarak toplantı odasına ilerledim. Birkaç dakika sonra içeri girip kralı bilgilendirmiş ve dışarı çıkmıştım. Eve geçtiğimde odama çıktım. Ales hazırlanmış bir şekilde yatakta yatıyordu. Kaşlarımı çatarak yanına ilerleyip yanağını öptüm.  Gözlerini kısıkça aralayarak bana bakıp 

“ ne zaman geldin bebeğim?” deyip belimden tutarak kendine yaklaştırıp dudağımı öptü. Doğrularak kaşlarımı çatıp üstünü süzerek

“şimdi geldim sen neden balo kıyafetinle uyuyorsun ?”  

“bilmiyorum dışarı çıkasım gelmedi uzanayım derken uyumuşum.” Kafamı sallayarak

“tamam kalk ve üstüne çeki düzen ver sonuçta veliaht ilan edilecek kişi ben değilim beyefendi.” 

“tamam bebeğim sen git hazırlan bende kalkarım.” Kafamı sallayarak banyoya geçtim. Dolaptan saç düzleştiricisini alıp odaya geri döndüm. Elbisemi giyerek makyajımı ve saçımı yapmayı uygun bulduğum için Ales’in arkasının dönük olmasından yararlanarak üstüme çabucak değiştirdim. Makyaj masamın başına geçip gözlerime dumanlı bir makyaj yapmaya başladım. Yirmi dakika kadar bununla uğraştıktan sonra dudağıma kan kırmızısı ruj sürünce makyajım tamamlandı. Fondöten sürmeye gerek duymuyordum tenim yeterince pürüzsüz.  Saçımı spreyleyip dalgalı bir görünüm yapmaya başladım.  Saçımda hazır olunca başından beri benden bakışlarını ayırmayan Ales’e döndüm  . İçinde hayranlık barındıran bakışlarla bana bakmaya devam ediyordu benim ona dönmemle yerinden kalkmış ve yanıma gelmişti. Elini belime koyarak gözlerini gözlerimden ayırmadan

“çok güzelsin bebeğim.” Deyip boynumu öptü. Gülümseyerek

“teşekkür ederim prensim.” Geri çekilerek üstünü gösterip

“ kendini düzelt ve yanıma geri gel.” Dedim. Ales banyoya giderken bende fönü prize taktım. Geri geldiğinde sandalyeye oturtup saçına fönle şekil verdim. Hazır olunca 

“hadi çıkalım saraya gitmelisin.” Dedim. Kafasını sallayarak alnımdan öpüp çıkışa yürüdü. Bende peşinden çıktığımda elini belime sarıp benimle saraya yürümeye başladı. Ayaklarımın önünde çiçekler oluşmaya başlayınca önce ayaklarıma baktım ardından başımı kaldırıp karşıya baktım. Ferah heyecanlı bir şekilde gülümseyerek bana el sallıyordu. Gülerek hızlandım ve Ferah’ı kollarımın arasına aldım. Heyecanla geri çekilerek etrafına dönerek

TILSIM(KAN) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin