HİÇ olmak

276 7 10
                                    

Oturduğu yerden kalkmaya bile hâli yoktu Sıla için bu ihanet değildi, boş bir  eylemdi
gözünde bir "HiÇ" olarak görünen o adam bir an olsada Nasıl olduysa yükselmişti. O an Sıla'nın gözünde evliliği ağzında çiğnediği bir ciklet gibiydi. Önce tatlı görünen, sonradan gittikçe tatsızlışan ve artık çiğnedikçe ağız kurutan bir çiklet kadar kötüydü bu evlilik.
Sıla bu evlilik zarfında arkadaşlarıyla görüşmekten hep kaçınması da  tesadüf değildi.
Tüm lise üniversite arkadaşları çoktan üç dört tane , boyu kadar çoluk çocuğa karışmış artı yarasına tuz serper gibi aktif sosyal hayatları bile vardı.
Oysaki Sıla onlarla görüşür olursa gereksiz sorulardan kendini koruma altına almak için sayısız yalan uydurmak zorunda kalırdı. Daha önce bunu kolayca yapmıştı lise arkadaşına
bir oğlu olduğunu ve kocasını çok severek romantik bir ortamda tanıdığını söylemişti
ama ona söylediği hayatı olmadığını bilmek kabullenmek zorunda olduğu bu "HİÇ" lere dolu evlilik çiğnelmiş ciklet gibi ortaya atılan yalanlar gibi çöpe atılmıştı.
O an gözünün önünde koskoca yedi yıl içinde geçirdiği tüm zorluklar bir film misali geçiverdi.
Ev sahibi evliliğinin ilk üç yılında kirayı ödemedikleri için sokağa koyduğunda karı koca kalacakları yeri olmadığı için, havaalanında tam bir hafta barınarak geçirdikleri günler geldi aklına. Kötü anılar hatıralar canlandıkça Sıla'nın bu hayatta en büyük sınavı olan babası geldi aklına. Çocukluğundan beri babasının annesine Karşı küfür ve şiddet dolu günleri kazındı hafızalarında. Sürekli olarak farklı kadınlarla annesini  aldatması alışkanlık haline gelerek evde büyük kavgaları nedeni oluyordu. Bunlara kıyaslayarak Sıla kendi evliliğini annesinin evliliğine nazaran başarılı buluyordu.
Farkında değildi ki kendi evliliği şiddet, kavga, olmamasına rağmen uzun süreden beri sadece devam eden bir boşluktaki bataklıktı.
Aynı masaya oturur eşiyle ama arada konuşan sadece bir televizyondu, gözler de artık bir birine değil sadece o "Konuşan kutuya" bakıyordu. 
Sıla ellerini suratına gezdirirken birden doğruldu. Boşanamazdı! Bunu ne olursa olsun kendine yasaklamıştı! Hele bu vaziyette boşanmak en son yapılacak iş gibi geliyordu.
Eşinin eve gelmesine yarım saat kalmıştı.
Bu yarım saat içinde bir karar alması gerekiyordu ve Sıla çok farklı bir yol tuttu.




Evcilik oyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin