Riki
Yoongi eve yemeğe çok az kalmış gelmişti. O gelene kadar ruhum üç kez çekilmişti. Normalde amcam ne yaptığımıza karışan biri değildi. Ama kuzey krallığında durumlar ciddileştiği için attığımız her adıma karışıyordu.
Oğlu kralı öldürüp, yerine kendisi geçmişti geçen gün. Taht için babasına bunu yapan başkalarına neler yapmazdı. Kuzey insanları zaten zebani gibiydiler ama, bu bile onlar için çok fazlaydı.
Ben mutfakta düşüncelere dalmış bir şekilde otururken, abim Jiminin koluma dokunmasıyla kendime geldim. "Ne düşünüyorsun böyle kara kara?"
Şimdi ne söylenirdi ki? Duvardaki saate baktığımda, 15:17 olduğunu gördüm. 13 dakika vaktim vardı. Ayağa kalkıp abimin iki yanağından da öptüm.
"Hiç birsey abiciğim. Benim şimdi gitmem lazım. Köydeki çocuklara söz vermiştim dans etmeyi öğreteceğim diye"
Cevap vermesini beklemeden, koşarak Yoonginin odasına çıktım. Kapıyı sessizce açıp ne yaptığına baktım. Yerde, kulağında kulaklıklarla meditasyon yaptığını gördüm.
Bu maximum 1 saat çekerdi. Kişisel bakım içinde 1 saat gerekliydi. 2 saatim vardı yani. Kapıyı kapatıp koşarak saraydan çıktım. Beyaz tüyleri olan kurduma dönüşmeden önce, dönüp saraya baktım.
~~
Kuzey sınırının batısındaki kayalıkların üzerine tırmanıp etrafa baktım. İnsan haline dönüp, bir iki adım attım. Uzakta kayalardan birinin üzerine oturmuş sevgilimi gördüğümde, gülümsedim. Yine zamanında gelmişti.
Adımlarımı hızlandırıp ona doğru yürümeye başladım. Ben ona yaklaştıkça, başını kaldırıp yüzüme baktı. Kısık gözleri, sert yüz hatlarıyla o kadar yakışıklıydı ki,...
Aramızda iki adım kala, ayağa kalkıp "Yine tam zamanında geldin, sevgilim" dedi sarılmadan önce. Kollarımı boynuna doladıktan sonra, kokusunu içime çektim.
"Koku kapatıcıyı neden takmadın? Ya bulurlarsa bizi?" diye sordu. İkimizde kayanın üzerine oturduğumuzda, "Aceleyle çıktım saraydan." Kafasını sallayıp, dizime uzandı.
Bende saçlarını okşamaya başladım. "Jay?"
"Efendim,miniğim"
"Sarayda durumlar nasıl?"
"Abim işte her zamanki gibi gergin. Ama bugün bir farklıydı."
"Nası-"
Burnuma dolan çam kokusuyla başımı kaldırıp, tam karşımızda duran kişiye baktım. Simsiyah gözleri, simsiyah saçlarıyla Kim Taehyung tam karşımızda duruyordu.
"Küçük kardeşim haklı. Bugün daha bir farklıyım"
Adım adım yanımıza yaklaşıyordu. Jay ayağa kalkıp beni arkasına aldı. Gözlerimi gözlerinden çekemiyordum. Kendi topraklarına geçenleri öldürüyorlardı. Ama kendileri istedikleri gibi bizim tarafımıza geçebiliyorlardı.
"Merak etme. Bizim tarafımızda bana hiçbir şey yapamaz" dedim gözünün içine bakarak. Yürek mi yemiştim bilmiyorum ama.
"Evet haklısın. Sana bir şey yapamam ama kardeşime yaparım"
Ben daha ne dediğini algılayamadan Jayi tuttuğu gibi kendine çekmişti. Bir eliyle başından diğer eliyle bedeninden tutmuştu. Bir ters hareketiyle Jayin başı bedeninden ayrılırdı.
Alfalara böyle yapıyorsa, omegaları tek nefesiyle öldürüyordur diye düşündüm o an.
"Babamı tek seferde öldüren ben, kardeşimi hayli hayli öldürürüm, çocuk. Şimdi sevgiline bir şey olsun istemiyorsan, git ve kuzenin Yoongiyi bana getir"
Yoongiyi mi? O ne alaka?
"O gelmez"
Gür bir kahkaha atıp, tırnaklarını Jayin suratına geçirmeye başladı. "Senin kuzenin, bugün sabah benim yüzümü kanattı. Bunun bir bedeli olmalı değil mi?" Dedi.
Jaye baktığımda, durumunun pekte iyi olmadığını gördüm. Başka yapabileceğim bir şey yoktu. Geriye doğru koşmaya başladım. Kurda dönüştükten sonra, hızla saraya doğru koştum.
1 yıldır, Kuzey krallığının 2ci veliahtıyla sevgili olduğumu herkesten saklıyordum. Demek ki buraya kadarmış...
Niki 🥺
Jay 🛐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
princess | taegi
Werewolfomegaverse Yan çift: jayki, jikook 18+, şiddet, argo, smut uyarısı koyuyorum buraya. Daha sonra gelip, linçlemeyin.